Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ile ABD’nin karşı karşıya gelmeyeceğini ancak gerektiğinde askeri ve teknik açıdan nükleer bir savaşa hazır olduklarını söyledi. Putin, Rossiya devlet kanalına verdiği röportajda, nükleer silah kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Putin, Washington'ın Rusya topraklarına birlik göndermeyeceğini ilan ettiğini ancak ABD birliklerinin sadece Rusya değil Ukrayna topraklarında ortaya çıksa bile bunu bir ülkenin diğer ülkenin iç veya dış işlerine güç kullanarak müdahalesi sayacaklarını belirtti.
ABD’nin Rusya ve Ukrayna topraklarına birlik göndermesi halinde Rusya’nın nasıl davranacağını bildiğini ifade eden Putin, ABD Başkanı Joe Biden’ın geleneksel siyaset ekolünü takip ettiğini, Rusya ile ABD’nin karşı karşıya gelmeyeceğini ancak yine de buna hazır olduklarını söyledi. Rusya’nın nükleer bir savaşa askeri ve teknik açıdan hazır olduğunu vurgulayan Putin, “Birlikler sürekli olarak savaşa hazır durumdalar” dedi.
"Rusya'nın nükleer üçlüsü daha modern"
Rusya’nın nükleer üçlüsünün diğer nükleer üçlülerden daha modern olduğuna dikkati çeken Putin, “Böyle bir üçlüye biz sahibiz ve aslında Amerikalılar da sahip. Burada biz çok daha fazla ilerleme kaydettik. Bizimki tüm nükleer bileşenlerle daha modern. Genel olarak taşıyıcılar ve başlıklar açısından yaklaşık olarak eşitliğe sahibiz ama bizimki daha modern” ifadelerini kullandı.
Putin, bunu bütün uzmanların bildiğine işaret ederek, “Ancak bu, kendimizi taşıyıcıların ve savaş başlıklarının sayısına göre ölçmemiz gerektiği anlamına gelmiyor ancak bunu bilmemiz gerekiyor. Ve tekrar ediyorum, bilmesi gereken uzmanlar, askerler bunu çok iyi biliyorlar. Şimdi bu modernliği, yeniliği ilerletmeyi görev ediniyorlar ve buna yönelik planları da var. Bunu da biliyoruz. Onlar tüm bileşenlerini geliştiriyorlar, biz de öyle. Ancak bu, bence yarın bu nükleer savaşı başlatmaya hazır oldukları anlamına gelmiyor. Ama istiyorlarsa ne yapalım? Biz hazırız” şeklinde konuştu.
Nükleer silahların denemelerini yasaklayan bir anlaşma olduğunu ancak bunu ABD’nin onaylamadığını hatırlatan Putin, buna rağmen anlaşmalara uyduklarını dile getirdi. ABD’de belli çevrelerde nükleer denemeleri yapma düşüncesinin bulunduğunu aktaran Putin, bu türde denemelere gerek olmadığını ancak yapılması halinde Rusya’nın da aynısını yapacağını vurguladı. Putin, teknik olarak buna hazır olduklarını da söyleyerek, “Bunlar sıradan silah türleri değildir ve bu birlikler sürekli savaşa hazır birliklerdir. Bunun açıkça bilinmesini isterim” diye konuştu.
Ukrayna’nın Rusya’daki sınır bölgelerine sürekli insansız hava aracıyla saldırı girişimlerini, seçmenlerin devlet başkanı seçiminde sandığa iradesini yansımasına engel olmak için yaptığına dikkati çeken Putin, “Ukrayna’nın cephe hattında başarısızlığının gölgesinde” bu tür eylemlerin gerçekleştiğine işaret etti.
Ukrayna ordusunun Rusya sınırını geçme girişimlerine de değinen Putin, bu saldırı girişimlerine yabancı paralı savaşçıların da katıldığını söyledi. Putin, aralarında yabancı savaşçıların bulunduğu 300 kişilik bir grubun bu sabotaj eylemine giriştiğini aktardı.
"Ukrayna ile müzakerelere hazırız"
Ukrayna ile barış müzakerelerini hiçbir zaman reddetmediklerini vurgulayan Putin, müzakerelere hazır olduklarını ancak isteklere dayanarak değil, dünyada gelişen gerçeklere dayanarak bu müzakereleri yapmak istediklerini söyledi. Putin, “Bu anlaşmazlık da dahil olmak üzere tüm anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini istiyoruz. Biz buna hazırız, bunu istiyoruz. Ancak bu, karşı tarafın güvenliğini sağlayacak ciddi bir görüşme olmalı ve bu durumda biz öncelikle Rusya Federasyonu'nun güvenliğiyle ilgileniyoruz” dedi.
Macron’un Rusya’ya yönelik ifadeleri
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Ukrayna’ya Batılı asker gönderilmesine yönelik ifadelerini değerlendiren Putin, Ukrayna’da uzun süredir Batılı savaşçıların görev yaptığını söyledi. Putin, yabancı ülkelerin resmi askeri birliklerinin Ukrayna’ya gönderilmesi halinde ise sahadaki durumun değişmeyeceğini, böyle bir adımın sadece bölgedeki tansiyonu artıracağını anlattı.
Macron’un, Rusya’nın Afrika’daki faaliyetleri nedeniyle alınganlık yaptığını belirten Putin, “Afrika'ya karışmadık ve Fransa'yı oradan çıkarmadık. Wagner grubu önce Suriye'de bir dizi ekonomik proje gerçekleştirdi, ardından diğer Afrika ülkelerine taşındı. Rusya Savunma Bakanlığı destek sağladı ancak yalnızca bir Rus grubu olması temelinde sağladı, başka bir şey değil” şeklinde konuştu.
Putin, Afrika’daki bazı ülkelerin de kendileriyle çalışmak istediğini kaydederek, söz konusu ülkelerin Fransa ile çalışmak istemediğini ve bunun da Rusya’nın girişimiyle yaşanmadığını söyledi. Macron’un Rusya ile ilişkilerde artık kırmızı çizgilerin kalmadığına yönelik açıklamalarını da değerlendiren Putin, “Rusya'ya karşı kırmızı çizgilerin bulunmadığını söyleyen devletlerin, Rusya'nın bu devletlerle ilgili kırmızı çizgileri olmayacağını anlamaları gerekiyor” ifadesini kullandı.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılması
Putin, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasına yönelik eleştirilerde bulunarak, “Bence tarafsızlığa bağlı kalmalarından daha çok faydalanıyorlardı, en azından Avrupa'daki gerilimi azaltacak bir müzakere platformu olarak bazı avantajlar sağlıyordu. dedi. Rusya’nın Finlandiya ile iyi ilişkilere sahip olduğunu anlatan Putin, “Hiç askerimiz yoktu, bütün birlikleri oradan, Rusya-Finlandiya sınırından çekmiştik. Neden bunu yaptılar? Bana göre tamamen siyasi nedenlerden dolayı. Muhtemelen bir tür şemsiye altında Batı kulübünün üyesi olmayı çok istiyorlardı” diye konuştu.
Putin, artık Finlandiya sınırına asker konuşlandırmak zorunda kalacaklarını belirterek, “Saldırı sistemlerimiz de orada yoktu, artık olacak. Neden? Ekonomik ilişkilerimiz çok iyiydi. Bizim pazarımızı kullandılar, birçok şeyi onlardan aldık. Ama artık durum değişecek. Diğer pazarlarda mallarına pek ihtiyaç duyulmuyor ve bizim mallarımızı da yeterince bulamayacaklar. Anlayamıyorum” ifadelerini kullandı.
"Vampir balosunun sona erdiğinin farkına varmaları gerekir*"
Batılı ülkelerdeki elitlerin diğer milletleri yüzyıllardır parazit gibi sömürdüğünü vurgulayan Putin, “Afrika'nın zor durumdaki halklarını parçalıyorlar, Latin Amerika'yı ve Asya ülkelerini sömürüyorlar. Elbette kimse bunu unutmuyor” dedi. Putin, Batılı ülkelerin mevcut uluslararası statükoyu korumak istediğine işaret ederek, “Yüzyıllardır karınlarını insan etiyle, ceplerini parayla doldurmaya alışmışlar. Ancak vampir balosunun sona erdiğinin farkına varmaları gerekir” diye konuştu.
"Rusya ABD'de seçime müdahale girişiminde bulunmuyor"
Yaklaşan ABD seçimlerini değerlendiren Putin, Rusya’nın herhangi bir seçime müdahale girişiminde bulunmadığını söyledi. ABD halkı hangi başkanı seçerse Rusya’nın da o başkanla çalışacağına işaret eden Putin, “Başkanlık adayı Donald Trump, başkan olarak görev yaptığı son yılda, Joe Biden'a sempati duyduğum gerekçesiyle beni kınadı. Konuşmalarımızdan birinde bana ‘Uykucu Joe'nun kazanmasını mı istiyorsunuz?’ diye sordu. Sonra kendisine Trump’ı desteklediğimiz iddiasıyla zulmetmeye başladılar. Bu gerçekten tam bir saçmalık." ifadelerini kullandı.
Vergi sisteminde düzenleme
Putin, gelecek 6 yıl içerisinde demografik sorunların çözümü için 14 trilyon ruble (yaklaşık 153 milyar dolar) harcama, vergi konularında da düzenleme yapacaklarını anlattı. Vergi yükünün adil bir şekilde dağılması gerektiğine işaret eden Putin, “Daha fazla kazanan şirketler, tüzel kişiler ve bireyler, yoksulluğun azaltılmasıyla ilgili sorunlar başta olmak üzere ulusal sorunların çözümü için hazineye daha fazla pay ayırmalıdır” dedi.
Putin, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin’in, Rusya’daki başkanlık seçimlerinden sonra koltuğunu koruyup korumayacağına yönelik bir soru üzerine, “Bunu seçimden sonra, oylar sayıldıktan sonra konuşmalıyız. Ancak genel anlamda hükümet çalışıyor, çalışmaların sonuçları görülüyor. Oldukça tatmin edici bir şekilde çalışıyor” diye konuştu.