Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kısa bir süre önce ülkesinin Finlandiya sınırına bir kez daha asker konuşlandırmakla tehdit etti. Sınırın 1,300 kilometreden uzun olduğu düşünüldüğünde bu ağır bir tehdit. Elbette Finlandiya şu anda NATO müttefiklerinin korumasından yararlanıyor, bu da Putin'in tehdidinin herhangi bir endişeye yol açmayacağı anlamına geliyor. Ancak bu gözdağı verme girişimi bir başka önemli nedenden ötürü de başarısız olacak: Rusya'nın yeterince askeri yok.
Putin geçen ay devlet televizyonu RIA'ya "Finlandiya ile genel olarak ideal ilişkilerimiz vardı. Tek kelimeyle mükemmeldi. Birbirimize karşı tek bir hak talebimiz yoktu, özellikle de toprak, diğer alanlardan bahsetmiyorum bile. Askerlerimiz bile yoktu; tüm askerleri oradan, Rusya-Finlandiya sınırından çektik. Buna rağmen Finlandiya NATO'ya katıldı. Bizim orada askerimiz yoktu, şimdi olacak" dedi.
Tehditler önemli miktarda kaynak gerektiriyor
Kremlin'in en üst düzey sakinlerinin söz ve eylemlerinin diğer ülkeler üzerindeki etkisini hiç düşünüp düşünmedikleri merak ediliyor. Zira Finlandiya'nın NATO üyeliği için başvurmasına neden olan şey elbette Rusya'nın saldırganlığıydı. Başkalarını sürekli tehdit etmek, beraberinde önemli miktarda 'kaynak' gerektiriyor. Rusya, Finlandiya'nın NATO üyeliğinin intikamını sınırdaki birlikleriyle alacağını açıklayarak gözdağı vermek istiyorsa, emrinde çok sayıda birlik olması gerekir. Rusya'nın böyle bir birliği yok.
Finlandiya askeri istihbaratının eski şeflerinden ve kısa süre önce Finlandiya parlamentosuna seçilen emekli Tümgeneral Pekka Toveri ile yaptığı konuşmaya değinen Elisabeth Braw, Toveri'nin "Ruslar 2030'lardan önce altyapı inşa edecek, yeni ağır silahlar üretecek ve sınırımıza önemli sayıda kuvvet yığacak kaynaklara sahip olmayacak. Sovyetlerin İkinci Dünya Savaşı sırasında öğrendiği gibi Finlandiya çok zorlu bir operasyonel ortam. Sovyetler buna 'bataklık-ormanlık alan operasyonları' diyordu ve şu anda sahip olmadıkları özel eğitim ve ekipman gerektiriyor" dediğini ekledi.
Finlandiya'nın sınır bölgesinin büyük bir kısmı modern mekanize savaş için uygun olmayan tamamen vahşi doğadan oluşuyor. Rus ordusu Ukrayna'yı işgalinden sadece birkaç ay sonra Kremlin, her ne kadar Finlandiya ile dostluk göstergesi olarak gönderildiğini iddia etse de sınırdaki birliklerini Ukrayna'da görev yapmak üzere transfer etmişti. Toveri, Finlandiya NATO'ya katıldığında Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun tepki gösterse de , Finlandiya sınırına yeniden asker konuşlandırmadığını söyledi.
Asker bulamadığı için Wagner'e sığındı
Rus silahlı kuvvetleri savaş için yeterli sayıda asker bulmakta o kadar zorlandı ki, bazı bölgeleri Wagner'in paralı askerlerine devretmek zorunda kaldı. Savaşa yaklaşık 100 bin mahkum da alındı. Ancak kötü eğitimli olduklarından çoğu öldü ve yerlerine yenilerinin gelmesi gerekti. Dolayısıyla Rusya'nın "özel askeri operasyonundan" birkaç ay sonra kısmi bir seferberlik ilan etmek zorunda kalması hiç de şaşırtıcı olmadı.
Yeni seferberlik mi başlatacak?
Geçen yılın sonlarında Rusya'nın Ukrayna'da 617.000 askeri olduğunu söyleyen Putin, ülkenin silahlı kuvvetlerini daha da büyütmek istiyor. Ancak Rusya'nın toplam silahlı kuvvetleri 1,15 milyon iken Ukrayna'da 600.000 kişilik bir gücü ayakta tutmak zor. Putin geçtiğimiz aralık ayında silahlı kuvvetlerin 1,32 milyona çıkarılmasını emretti; aynı tarihlerde Şoygu da 2026 yılına kadar 1,5 milyona çıkarılmasını önerdi. Ancak bu durum yine de bu askerlerin nereden geleceği ve ne kadar iyi olacakları sorusunu gündeme getiriyor. Wagner ve eski mahkumlara rağmen Kremlin'in yeni bir seferberlik planladığına dair söylentilerin dolaşmaya başlaması hiç de şaşırtıcı değil.
NATO en iyi hamleydi
Rus silahlı kuvvetleri en temel görevlerle boğuşurken Finli siyasetçiler Putin'in tehditleri karşısında şimdilik paniğe kapılmayabilir. Ancak Rus saldırganlığı devam edecek ve asker bulma konusundaki talihsizliği şimdilik sadece Batı için iyi bir şans. Bu şans çok uzun sürmeyeceği için Finlandiya ve İsveç NATO'ya katılmakla akıllıca davrandı. Putin bu kez Rus ordusunun gücünü abarttı ve Batılı siyasetçilerin temel aritmetiği anlama becerilerini hafife aldı.