Devlet televizyonuna göre İran'ın yüzlerce insansız hava aracının yanı sıra füzeleri de içeren büyük saldırısı, İsrail ile gerilimde eşi benzeri görülmemiş bir tırmanış oldu. Netanyahu'nun bundan sonraki hamleleri her şeyden önce cumartesi gecesi gerçekleşen saldırının ne kadar zarar verici olduğuna ve İranlı liderler tarafından tam olarak neyin hedef alındığına bağlı olacak.
Tahran tarafından fırlatılan yüzlerce insansız hava aracı ve füzenin sadece küçük bir kısmı hava savunma sistemlerini aşabildi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), İran'ın bir hava saldırısının ülkenin güneyindeki bir askeri üsse zarar verdiğini açıkladı. Sadece birkaç askeri hedefin vurulması İran'ın tüm bölgeyi savaşa sürüklemeden amacına ulaştığını hissetmesini sağlamış olabilir. Sonucun böyle olması Netanyahu'nun tahammül sınırlarını aşmadığı anlamına gelebilir. Muhtemelen İran'ın misillemesine neden olan Şam'daki konsolosluk saldırısını onaylamadan önce sonuçları hakkında dikkatlice düşünmüştür.
Cesur saldırı
Tahran'ın hedeflediği tam olarak bu olabilirdi: İsrail'e karşı caydırıcılığı yeniden sağladığını iddia edebileceği ancak topyekûn savaşı tetiklemekten uzak duran cesur, koreografili bir saldırı. Netanyahu da benzer şekilde İran'daki hedeflere hava saldırıları düzenlediği bir yanıt verebilir. İsrail'in misillemesi için diğer bariz seçenekler Devrim Muhafızları karargahına ya da İran'daki üslerine hava saldırıları düzenlemek olabilir. Bazı analistler bu düşmanlık turunun birkaç gün ya da hafta sürebileceğini söylüyor. Bir noktada iki taraf da kendi duruşlarını ortaya koyduklarını düşünerek çatışmaları durdurabilir.
Kabus senaryosu
Ancak olayların tırmanması halinde, İran ve İsrail arasında tam ölçekli bir savaşın çıkması gibi korkunç bir olasılık var ki bu her iki taraf için de çok pahalıya mal olacak ve muhtemelen ABD'yi ve potansiyel olarak İngiltere'yi de mücadelenin içine çekecek bir kabus senaryosu. ABD Başkanı Joe Biden'ın pazar sabahı Netanyahu'yu İsrail'in İran'a yönelik herhangi bir saldırısına ABD'nin katılmayacağı konusunda uyardığı açıklandı. Bir diğer kilit faktör de İsrail'in yıllardır gizli saldırılarla çökertmeye çalıştığı İran'ın nükleer programı. Bu yeni kriz nükleer programı tamamen yok etmek için bir fırsat olabilir. Ancak İran'ın İsrail ile gerçekten savaş istediğinden şüphe etmek için birkaç neden var.
Uzmanlar İran'ın askeri açıdan hazırlıksız olduğunu ve halihazırda Batı'nın ağır yaptırımları altında bulunduğunu söylüyor. Ayrıca 2022'deki muazzam protesto hareketinin de yansıttığı gibi İran rejimine karşı büyük bir iç muhalefet var. Ancak bu saldırı doğrudan İran topraklarından başlatıldı ve rejimin iddiasına göre sadece insansız hava araçları değil füzeler de içeriyor. Bu, İran'ın İsrail'e gizli saldırılar düzenlediği ya da emirlerini yerine getirmek için bölgesel vekillere güvendiği önceki davranış modeline uymuyor. Bu da İsrail'in daha önce görülmemiş ve tehlikeli bir bölgede olduğu anlamına geliyor.
