Cumhurbaşkanı Macron 2017'de seçildiğinde Fransa'yı AB üyeleri için güvenilir bir ortak haline getirme sözü vererek “Avrupa'nın ve dünyanın geri kalanının ülkemize olan güvenini yeniden tesis edeceğiz” dedi. Ancak işler istediği gibi yürümedi. 46 yaşındaki Macron, Brüksel'e karşı yaygın hoşnutsuzluğun altını çizen erken parlamento seçimleri kararının ardından Fransa'ya olan güveni sarsan bir devlet başkanı olarak tarihe geçme tehlikesiyle karşı karşıya.
Geçen ayki Avrupa seçimlerinde popülist sağ Ulusal Birlik’in zaferinin ardından Ulusal Meclisi feshetti. Macron, seçmenlerden milletvekillerini seçmeleri istendiğinde sonucun çok farklı olacağına inanıyordu. Yanıldı. Sağ ve sol radikaller parlamento seçimlerinden zaferle çıkarak Fransa'yı pek çok yorumcunun "Brexit anı" olarak adlandırdığı bir sürece doğru itti.
İki sonuç öngörülüyor
Brüksel'deki diplomatlar artık sadece iki sonuç öngörebiliyor ve bunların ikisi de blok için güven verici değil. Birincisi popülist bir kabine, ikincisi ise Fransa'yı yönetilemez hale getiren kilitlenmiş bir parlamento.
Pazar günü seçmenlerin yüzde 33'ünden fazlası, Fransa'yı AB'den ve euro bölgesinden çıkarma vaatlerinden vazgeçmiş olmasına rağmen Brüksel ile çarpışma rotasında kalmaya devam eden Ulusal Birlik hareketini destekledi. Parti, AB'den 2 milyar euroluk bir iadenin yanı sıra Avrupa KDV ve elektrik fiyat politikalarında muafiyet taleplerinin ana hatlarını belirledi.
Madalyonun diğer tarafında ise Fransız seçmenlerin yüzde 29'u, AB anlaşmalarını "halkların egemenliğine" saygı gösterecek şekilde "revize etmek" isteyen radikal La France Insoumise partisini de içeren sol bir koalisyon olan Yeni Halk Cephesi'ni seçti.
Tarihi gerilime yol açabilir
Koalisyonun üç yıl içinde 150 milyar euroluk harcama taahhüdünü içeren programı, euroyu daha önce görülmemiş bir baskı altına sokabilir. Fransa'nın gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 5.1'i oranındaki bütçe açığı nedeniyle Avrupa Komisyonu tarafından zaten kınanmış olduğu göz önüne alındığında, bu tür planların Paris ve Brüksel arasında tarihi bir gerilime yol açmadan nasıl uygulanabileceğini görmek zor.
Brüksel durma noktasına gelebilir
İkinci tur öncesinde dünya, Fransa’daki partilerin pazarlığına şahit olacak. Solcular popülist sağı engellemek için Macron bloğunda mı yer alacak? Macron'un destekçileri ağırlıklarını sola mı verecek? Merkezdeki seçmenler popülist sağa kayacak mı? AB için bu seçimler, kendisine meydan okumaya meyilli partileri açıkça güçlendirdi. Fransa ve Almanya işleyen bir AB'nin iki temel taşı. Fransa yönetilemez hale gelir ve AB'ye düşmanca davranırsa Brüksel durma noktasına gelebilir.
