Titanik enkazını keşfetmek için OceanGate Expeditions şirketi tarafından yapılan Titan denizaltısına binen herkes bir teknolojik aksaklıktan bahsediyor. Titan'ın geçen hafta pazar günü Titanik enkazı yakınlarındaki ölümcül patlamasının ardından, şirketin derin deniz seferlerine katılan bazı kişiler trajedinin habercisi olan deneyimleri anlattılar ve dalış kararlarını biraz saflık olarak değerlendirdiler. ABD haber ajansı Associated Press'e (AP) konuşanlardan bazıları da okyanusun yaklaşık 3 bin 392 metre altında emin ellerde hissettiklerini söylediler.
"Rus ruleti oynamak gibi"
Discovery Channel'ın Expedition Unknown programında kamera operatörü olarak çalışan ve denizaltının pazar günü kaybolmasından bu yana midesinin bulandığını hisseden Brian Weed, "Bunun olacağını yüzde 100 biliyordum" dedi. Weed, batık Titanik'e ilk seferlerine hazırlanırken Mayıs 2021'de bir Titan test dalışına çıktı. Weed ve meslektaşları o yaz ünlü gemi enkazını filme almak üzere OceanGate Expeditions'a katılmaya hazırlanıyorlardı. Kısa sürede sorunlarla karşılaştılar: Tahrik sistemi çalışmayı durdurdu. Bilgisayarlar yanıt vermiyordu. İletişim kesildi.
OceanGate CEO'su Stockton Rush, gemiyi dokunmatik ekranlarından yeniden başlatmayı ve sorun gidermeyi denedi. Weed, "Telaşlı olduğu ve performanstan pek de memnun olmadığı belliydi. Ama olayı hafife almaya, bahaneler üretmeye çalışıyordu" ifadelerini kullandı. Sakin suda ancak 30 metre derinlikteydiler ve bu da Weed'in aklına şu soruyu getirdi: Bu şey 12 bin 500 feet'e nasıl çıkacak ve biz gemide olmak istiyor muyuz?
İptal edilen yolculuğun ardından şirket Titan'ı incelemesi için ABD Donanması'ndan bir danışman tuttu. Weed, danışmanın çoğunlukla olumlu bir rapor sunduğunu ancak Titan'ın karbon fiber gövdesi üzerinde yeterince araştırma yapılmadığı konusunda uyarıda bulunduğunu ekledi. Ayrıca gövdenin birden fazla dalış boyunca etkinliğini koruyamayacağına dair bir mühendislik endişesi de vardı. Weed, Rush'ın denizaltının teknolojisine gerçekten inanan karizmatik bir satıcı olduğunu ve bunun için hayatını tehlikeye atmaya hazır olduğunu söyledi.
Weed olası Titan seferiyle ilgili olarak şunları anlattı: Titanik'i filme alan ilk kişiler olmayacakmışız gibi görünüyordu, belki de 10. kişi olacaktık. Denizaltı her batışında daha da zayıflayacakmış gibi hissediyordum. Bu da biraz Rus ruleti oynamak gibi bir şey. Weed iş projeleri için köpekbalıklarıyla yüzdeü, uzak mağaralara iple indi ve Sibirya'da kar ayakkabısıyla dolaştı. Ancak o ve meslektaşları Titanik'e dalıştan çekildiler.
"Emin ellerde hissettim"
The Simpsons televizyon programının yazarlarından Mike Reiss, OceanGate ile yaptığı dalışlarda, Titanic enkaz alanı da dahil olmak üzere olumlu deneyimler yaşadığını söyledi. Reiss, "Eşim bana bu fikirle ilk geldiğinde ona, 'Bu kulağa ölmek için eğlenceli bir yol gibi geliyor' dedim. "Oraya girerken riskleri biliyordum. Her zaman emin ellerde olduğumu hissettim" ifadelerini kullandı.
Reiss, OceanGate ile New York yakınlarındaki sularda üç geziye çıktığını ve şirketin güvenliği ciddiye aldığını söyledi. Reiss, Titanik'e yaptığı 2022 dalışı için "Çoğunlukla her şey nefes kesici bir şekilde iyi gitti. Bu 10 saatlik bir yolculuk. Deniz seviyesinden iki buçuk mil aşağıya indim ve sonra tekrar deniz seviyesine çıktım. Ve hiçbir zaman kulaklarımdaki basınç değişmedi. New York asansöründe hissettiğim duyguyu hissetmedim. Bana göre bu olağanüstü bir başarı" diye konuştu.
Reiss keşif gezisinde farklı bir ruh hali içinde olduğunu çünkü çok meşgul olduğunu söyledi. Reiss şu ifadeleri kullandı: Hiç acıkmıyorsunuz. Asla susamıyorsunuz. Gemide bir tuvalet var. Hiç kullanılmadı. Sadece farklı bir insan oluyorsunuz. Ölebileceğinizi bile biliyorsunuz ve bu sizi rahatsız etmiyor.
Reiss, Titan'da bazı sorunlar fark ettiğini, ancak her şeyin bir aksaklık olduğundan emin olmadığını da ekledi. Örneğin, iletişim her zaman çalışmıyordu, cep telefonunun çekmemesi gibi.
Travel Weekly'nin baş editörü Arnie Weissmann, Mayıs ayı sonlarında destek gemisinde bir hafta geçirip havanın açılmasını beklemesine rağmen Titan'a hiç binmedi. Kısa bir süreliğine denizaltıya tırmandı, ancak dalış nihayetinde iptal edildi. Belirtilen nedenler rüzgâr, sis ve dalgalardı ama Weissmann dalgıç gemisinin hazır olup olmamasının da bir etken olup olmadığını merak ediyordu.
"Gövde malzemesini indirimli almış"
Weissmann'ın söylediğine göre Rush bir gece puro içerken Weissmann'a Titan'ın gövdesindeki karbon fiber malzemeyi büyük bir indirimle aldığını çünkü uçaklarda kullanılmak üzere raf ömrünü tamamladığını söyledi. Ama Rush ona güvenli olduğu konusunda güvence verdi. Weissman, "Gerçekten iki tane Stockton Rush olduğunu hissettim. Biri iyi bir ekip lideri, verimli ve iş bitirici biriydi. Bir de ukala, kendine güvenen, diğerlerinin canı cehenneme, 'Ben bildiğim gibi yapacağım' diyen bir adam vardı. Teknenin arkasına geçip purolarımızı içerken gördüğüm de buydu" diye konuştu.
Geriye dönüp baktığında Weissmann, Rush'ın ölümcül bir kusuru olduğuna inanıyor: mühendislik becerilerine aşırı güvenmek ve kurallara bağlı kaldıkları için diğerlerinin olmadığı bir alanda öncü olduğu algısı. Weissmann, "Ama sonuçta, herkes gibi üç boyutlu bir insan olmasına rağmen, ölümcül kusuru ile hatırlanacağı kesin" dedi.
"Deli olmanız gerekir"
Almanya'dan emekli bir işadamı ve maceraperest olan Arthur Loibl, OceanGate'in batık okyanus gemisine dalan ilk müşterileri arasındaydı. Loibl, böyle bir şey yapmak için insanın biraz deli olması gerektiğini söyledi. Dalgıç arkadaşları arasında Rush, Fransız dalgıç ve Titanik uzmanı Paul-Henri Nargeolet ve İngiltere'den iki yolcu vardı. Loibl, "Birkaç metre uzunluğunda, zemini metal bir levha olan metal bir tüp düşünün. Ayakta duramazsınız. Diz çökemezsiniz. Herkes birbirine yakın ya da üst üste oturuyor" diyerek denizaltının içini anlattı.
2,5 saat süren iniş ve çıkış sırasında, enerji tasarrufu için ışıkların kapatıldığını ve tek aydınlatmanın floresan bir parıltı çubuğundan geldiğini söyledi. Dalış, batarya ve dengeleme ağırlıkları ile ilgili bir sorunu gidermek için defalarca ertelendi. Yolculuk toplamda 10,5 saat sürdü. Şimdi düşününce Rush'ın biraz şüpheli davrandığını belirten Loibl, "Geriye dönüp baktığımda biraz safmışım" dedi.