28 Mayıs 2025, Çarşamba
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 16.02.2025 20:51 | Son Güncelleme: 16.02.2025 20:55

Trump'ın Ukrayna planı Avrupa'yı sarstı

ABD'nin Ukrayna'ya yönelik adımları Avrupa'da şok etkisi yaratıyor. Trump yönetiminin Rusya ile barış görüşmelerine başlaması ve NATO'ya yönelik açıklamaları, Avrupa liderlerini savunma konusunda daha fazla sorumluluk almaya zorluyor. Avrupa, güvenlik stratejisini hızla gözden geçirmek zorunda
Trump'ın Ukrayna planı Avrupa'yı sarstı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

ABD ile Rusya'nın Ukrayna konusunda son günlerde iletişimlerine hız vermesi karşısında Avrupa şaşkınlık içinde. Hafta sonu Münih'te düzenlenen büyük bir güvenlik konferansında Avrupalı delegeler arasında bir korku ve bir panik havası vardı.

Avrupalı delegelerin korkularının başında ABD'nin askeri korumasından artık emin olamayacakları ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le Kiev'i ve daha geniş anlamda Avrupa güvenliğini zayıflatacak bir Ukrayna barış anlaşması yapması geliyordu.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Ukrayna ve Avrupa'nın savunmasından kısaca bahsettiği ve Avrupa'yı ifade özgürlüğünü bastırmak ve göçü yönetememekle suçlamaya odaklandığı konferans konuşması bu endişeyi körükledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Avrupalı liderler, askeri harcamaları ve silah üretimini arttırarak kendi savunmaları için daha fazla sorumluluk almak zorunda kalacaklarını ilan ettiler.

Ancak Trump'ın 2017-21 yılları arasındaki ilk döneminde ve Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgalinden sonra yıllarca süren bu tür açıklamalardan sonra, böyle bir çabanın nasıl organize edileceği ya da bunun için nasıl ödeme yapılacağı konusunda henüz bir anlaşmaya varamadılar.

Avrupalıların kenara itilme korkuları, Trump'ın Ukrayna temsilcisi emekli Korgeneral Keith Kellogg'un Cumartesi günü barış görüşmeleri için masada olmayacaklarını ancak görüşlerinin dikkate alınacağını açıklamasıyla daha da arttı.

Günün ilerleyen saatlerinde ABD'li ve Rus yetkililerin savaşı sona erdirmeyi amaçlayan görüşmelere başlamak üzere önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan'da bir araya geleceği ortaya çıktı.

ABD'li yetkililer sadece “kalıcı” bir barış anlaşmasına razı olacakları ve Ukrayna'nın da masada olacağı konusunda ısrar ettiler.

 

Avrupalılar sarsıldı

Washington 75 yıldır Avrupa güvenliğinin temelini oluşturan NATO transatlantik ittifakına bağlılığını sürdürdüğünü söylese de Avrupalılar son günlerde Trump yönetiminin attığı adımlarla sarsılıyor.

Çarşamba günü yeni ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth NATO karargahında yaptığı açıklamada bir barış anlaşmasının NATO üyeliğini içermeyeceğini ve Ukrayna'nın Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettiği 2014 öncesi sınırlarına dönmesinin gerçekçi olmadığını söyledi.

Hegseth ayrıca “katı stratejik gerçeklerin” ABD'nin “öncelikli olarak Avrupa'nın güvenliğine odaklanmasını” engellediğini söyledi.

Günün ilerleyen saatlerinde Trump Putin'i aradığını, görüşmeye ilişkin iyimser bir değerlendirme yaptığını ve barış görüşmelerinin derhal başlayacağını söyledi.

Trump'ın bu adımı, Biden yönetimi ve Avrupalı güçler tarafından yıllardır sürdürülen, Putin'i izole etmeye çalışan ve barış görüşmelerinin ancak Ukrayna savaş alanında daha güçlü bir konuma geldiğinde başlaması gerektiğinde ısrar eden Batı politikasını altüst etti.

Bu adımların çoğu Trump tarafından başkanlık seçim kampanyasında telaffuz edilmişti ve NATO'yu sık sık eleştirdiği ve Avrupalıları savunmaya yeterince harcama yapmamakla suçladığı ilk döneminden güçlü yankılar taşıyordu.

İki Avrupalı lider Pazar günü, Trump'ın kendi temsilcisini atamasından birkaç ay sonra, Avrupa Birliği'nin Ukrayna barış görüşmeleri için özel bir temsilci ataması çağrısında bulundu.

Yine de pek çok Avrupalı yetkili Trump yönetiminin Ukrayna için detaylı bir planı olup olmadığını ve kilit oyuncuların kimler olduğunu anlamaya çalışırken şaşkınlıklarını dile getirdi.

Bazıları, Vance, Hegseth ve diğerlerinin kamuoyu önünde yaptıkları sert açıklamalara kıyasla daha ölçülü ve yapıcı olduğunu söyledikleri ABD'li yetkililerle perde arkasında yapılan görüşmelerden umutlandı.

Ancak diğerleri, Trump yönetiminin sadece Avrupa'dan farklı politikalar izlemekle kalmadığını, aynı zamanda Avrupa siyasi ana akımına aktif olarak karşı çıktığını savunarak, bir bütün olarak NATO için endişe duyduklarını söylediler.

Cuma günü Vance, 23 Şubat'ta yapılacak ulusal seçimler öncesinde ana akım partiler tarafından dışlanan aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) liderleriyle bir araya geldi.

Avrupalı bir diplomat Reuters'a verdiği demeçte “ABD'nin kendi yarattığı 'İkinci Dünya Savaşı sonrası düzeni' yıkmak istediği artık çok açık. Buna AB'yi yok etmek de dahil. Buna hazırlıklı olmalı ve tutumumuzu tamamen değiştirmeliyiz” dedi.