ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile yakın zamanda telefonda görüştüğünü doğruladı. Washington ile Caracas arasındaki tansiyon hızla yükselirken Venezuela hükümeti, ABD’nin Karayipler’deki askerî yığınağını “saldırı hazırlığı” olarak niteledi.
Görüşmeye dair soruları Air Force One’da yanıtlayan Trump, “Evet, konuştuk. İyi geçti ya da kötü geçti diyemem; bir telefon konuşmasıydı” ifadelerini kullandı. ABD basını, iki liderin olası bir yüz yüze görüşmeyi de gündeme aldığını yazmıştı.
ABD’den Karayipler’de askerî yığınak: ‘Hava sahası kapalı’ uyarısı
Trump yönetimi, eylül ayından bu yana Karayipler’de büyük bir askerî konuşlanma yürütüyor. Washington, operasyonların amacının “uyuşturucu trafiğini engellemek” olduğunu savunuyor; Caracas ise sonunda rejim değişikliğine yönelik bir müdahale olacağından endişeli.
Trump, Venezuela hava sahasının artık “tamamen kapalı” olarak görülmesi gerektiğini söyleyerek tansiyonu daha da yükseltti; açıklama Caracas’ta ciddi bir alarm yarattı.
ABD, Maduro’nun yönettiği iddia edilen “Güneşler Karteli”ni terör örgütü ilan etti ve Maduro’nun yakalanması için 50 milyon dolar ödül açıkladı. Venezuela ise böyle bir örgütün varlığını reddediyor; uzmanlar ise “Güneşler Karteli” ifadesinin aslında üst düzey yetkililerin suç ağlarıyla yolsuzluk ilişkilerini tanımlamak için kullanıldığını belirtiyor.
Maduro’ya Rusya’ya gitme teklifinin yapıldığı iddiası
CNN’e konuşan Cumhuriyetçi Senatör Markwayne Mullin, ABD’nin Maduro’ya “ülkeyi terk edip Rusya’ya ya da başka bir yere gidebileceği” yönünde bir teklif sunduğunu söyledi. Washington Post ve Wall Street Journal ise görüşmede Maduro’nun istifa etmesi hâlinde af şartlarının da konuşulduğunu yazdı.
ABD, geçen yılki başkanlık seçimlerinin sonucunu tanımadığını da tekrarlıyor.
ABD’nin bölgedeki hava saldırıları tartışma yaratıyor
ABD’nin Karayipler ve doğu Pasifik’te uyuşturucu taşıdığı iddia edilen teknelere yönelik hava saldırıları eylülden bu yana en az 83 kişinin ölümüne yol açtı.
ABD basını, Eylül ayında bir operasyonda ilk saldırıdan kurtulan kişilerin ikinci bir hava saldırısıyla öldürüldüğünü yazmıştı. Washington Post ve CNN, Savunma Bakanı Pete Hegseth’in “herkesi öldürün” talimatı verdiğini öne sürdü. Trump ise bunun doğru olmadığını söyleyerek “Böyle bir ikinci saldırıyı istemezdim” dedi.
Hegseth, operasyonların “öldürücü nitelikte” olduğunu, ancak yasal çerçevede yürütüldüğünü savunuyor. Buna karşın insan hakları örgütleri, saldırıları “yargısız infaz” olarak niteliyor; bazı ABD müttefikleri ise operasyonların uluslararası hukuku ihlal ediyor olabileceği konusunda uyarıyor.
Caracas: ABD’nin amacı petrol rezervlerimize el koymak
Venezuela hükümeti, ABD’nin askerî faaliyetlerine yanıt olarak OPEC’ten yardım talep ettiğini açıkladı. Maduro’nun örgüte gönderdiği mektup, ülkenin başkan yardımcısı ve petrol bakanı Delcy Rodríguez tarafından sanal toplantıda okundu.
Maduro, ABD’nin “dünyanın en büyük petrol rezervlerine el koymak için askerî güç kullandığını” yazdı.
Caracas’a göre Washington, rejimi devirmek için çok aşamalı bir plan yürütüyor.
Venezuela Meclisi: Bu bir savaş değilse, geriye kalan tek tanım cinayet
Venezuela Ulusal Meclisi Başkanı Jorge Rodríguez, ABD saldırılarında hayatını kaybedenlerin aileleriyle görüştüğünü açıkladı. Trump–Maduro görüşmesi sorulduğunda yorum yapmayan Rodríguez, Hegseth’e atfedilen “ikinci saldırı” iddiaları için sert konuştu:
“Bir savaş ilan edilmediyse, bu yaşananlara savaş suçu değil ancak cinayet denir; yargısız infazdır.”
ABD’nin bölgedeki yığınağı devam ederken dünyanın en büyük uçak gemisi Karayip sularına konuşlandırıldı; ABD savaş uçakları son günlerde Venezuela kıyıları boyunca sık sık uçuş yapıyor.
Havalimanı faaliyetlerine ilişkin endişeler sürerken Caracas’ın ana havalimanı pazar günü normal şekilde çalışmayı sürdürdü.
Kaynak: Gazete Oksijen
