Başkan Joe Biden'ın 2021'de yaptığı "Amerika geri döndü" açıklaması, Trump yönetimiyle yaşadıkları ticari sorunları geride bırakmaya hevesli Avrupalı yetkililer tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak Biden, Donald Trump'ın korumacı görüşünden kaynaklanan politikaları tersine çevirmek yerine, birçoğunu ilerletti. Başkan ticaret bariyerlerini yerinde tuttu, Avrupalı şirketleri ABD imalatını desteklemek için tasarlanan sübvansiyonların dışında bıraktı ve Çin'in Amerikan teknolojisine erişimine daha sıkı kısıtlamalar getirerek müttefiklerini şaşırttı.
"Balayı sona erdi"
Pek çok Avrupalı, Cumhuriyetçilerin adayı olma yolunda ilerleyen Trump'ın Ukrayna'yı ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nü terk etmesinden ve küresel ticarete kaos yüklemesinden korkuyor. Bununla birlikte, beklenen Biden-Trump rövanşının galibi kim olursa olsun, ABD ekonomi politikalarının kendi lehlerine değiştiğine inanmaya başladılar. Avrupalı bir diplomat "Balayı sona erdi" dedi.
Avrupa'daki diplomatlar ve yetkililer, bloğun kurallara dayalı ticaret sistemini desteklemeye devam etmek için ABD'ye güvenip güvenemeyeceğini ya da uzun süredir müttefik olan ülkeyle ekonomik çatışma olasılığıyla karşı karşıya olup olmadıklarını merak ediyorlar. AB, Avrupa hükümetlerinin ABD'nin temiz teknoloji teşvikleri ile rekabet etmesini kolaylaştırmak için bazı sübvansiyon kurallarını gevşeterek kendi yerli sanayilerini desteklemek için bazı adımlar attı. Ancak AB yetkilileri hala büyük ölçüde geleneksel serbest ticaret ideallerine bağlı ve kendilerine Pekin'in tercih ettiği taktikleri hatırlattığını söyledikleri bir ABD yaklaşımını benimsemekte tereddüt ediyorlar. Avrupalı yetkililer Washington'ı, ABD'nin Çin ile rekabet etmek için attığı adımların Atlantik ötesinde ikincil zararlara yol açtığı konusunda uyardılar.
"Ticari farklılıklarımız konusunda dikkatli olmalıyız"
Görüşme hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre dönemin Fransa Dış Ticaret Bakanı Olivier Becht geçen ay Washington'a yaptığı bir ziyaret sırasında ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai'ye "Biz yaşlı bir çiftiz ve sorunlarımız var. Ancak ticari farklılıklarımızı yönetme konusunda dikkatli olmalıyız" dedi. Bir sonraki ABD başkanı, evliliği sağlam tutmak için bir dizi çetrefilli ekonomik tartışmanın üstesinden gelmek zorunda kalacak. Her bir konu diplomatik kavgalara, gümrük tarifelerine ya da diğer ticari kısıtlamalara yol açabilir ve ABD ile Avrupa arasındaki ekonomik birliği zayıflatabilir. Moskova'nın saldırganlığı ve Çin'in ekonomik gücünden duyulan endişe, şimdiye kadar Avrupa'yı Batı'nın en güçlü lideri olarak görülen ABD'ye karşı daha sert karşılık verme konusunda isteksiz kıldı.
Biden yönetimi anlaşmazlığı reddediyor
Üst düzey Biden yönetimi yetkilileri, gündemlerinin Avrupa ile bir çatlak yarattığı fikrini reddediyor ve iki müttefikin kilit stratejik konularda aynı çizgide olduğunu söylüyor. AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis, Biden yönetimi ve AB yetkililerinin, Beyaz Saray'ın devraldığı ticari anlaşmazlıklar da dahil olmak üzere birlikte etkili bir şekilde çalıştıklarını ancak daha fazla esneklik umduğunu söyledi.
Biden yönetimi için ilk sınavlardan biri, Trump'ın Avrupa çelik ve alüminyumuna uyguladığı gümrük vergilerinin nasıl ele alınacağıydı. Başkan göreve geldikten sonra bu vergileri askıya aldı. Ancak metaller üzerindeki vergileri kalıcı olarak sona erdirmedi ve yine de geçen yıl Avrupalı metal ihracatçılarına yüz milyonlarca dolara mal olan daha mütevazı ücretler uyguladı. Avrupalı liderler Biden'ı gümrük vergilerini kaldırması için defalarca ikna etmeye çalıştı. Ekim ayında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve diğer AB yetkilileri bir zirve için Washington'a geldi ve burada konuyu masaya yatırmayı umdular.
Zirve öncesindeki görüşmelerde ABD'li yetkililer AB'nin anlaşmanın bir parçası olarak Çin metallerine gümrük vergisi getirmesi için bastırmışlardı ki bazı Avrupalılar bu adımın Dünya Ticaret Örgütü kurallarını ihlal edebileceğinden endişe ediyordu. Beyaz Saray'daki toplantılardan bir gece önce AB diplomatları, ABD ile bloğun yürütme kolu arasındaki son dakika müzakerelerinin ürünü olan önerilen ortak açıklamayı gözden geçirdi. İncelemenin ardından bazı diplomatlar açıklamanın, bloğun nihai bir anlaşmanın parçası olarak bu tarifeleri desteklemeye istekli olduğu izlenimini verdiğini söyledi. Aralık ayında gümrük vergisi askıya alma süresi iki yıl daha uzatıldı.
AB'nin yatırım endişesi
Aynı zirvede ABD ve AB, Biden'ın enflasyonu düşürme yasası ile ilgili hayal kırıklıklarını da aşmaya çalıştı. Yasa, yabancı şirketleri ABD'de fabrika açmaya ve yerel malzeme satın almaya cezbetmek amacıyla temiz enerji endüstrilerine vergi indirimi sunuyordu. Bu hükümler, Trump'ın başkan olarak şirketlerin ABD'de iş kurması yönündeki taleplerinin arkasına Amerikan vergi yasasının gücünü koydu. Avrupalı liderler Amerika'nın iklim değişikliğiyle mücadelesini memnuniyetle karşıladı. Ancak yasanın kendi temiz enerji endüstrilerini dezavantajlı duruma sokacağından ve yatırımı AB'den uzaklaştıracağından endişe ettiler.
Biden'ın yasa tasarısını imzalamasından birkaç ay sonra Beyaz Saray'da düzenlenen bir devlet yemeği sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yasanın büyük bir kısmının yazarı olan Senatör Joe Manchin (D., W.Va.) ile karşı karşıya geldi. Görüşme hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre Macron "Ülkeme zarar veriyorsunuz" dedi.
Avrupalılar, yeni bir elektrikli araç satın almak için ABD vergi kredisine eklenen koşulları beğenmedi: Amerikalılar, araç ABD, Meksika veya Kanada'da monte edilmediği sürece 7 bin 500 dolarlık krediyi alamıyor. Çin'in küresel maden endüstrisi üzerindeki hakimiyetini kırmaya yönelik bir girişim olarak, otomobil aküsünün büyük bir kısmının da ABD'den ya da serbest ticaret ortaklarından gelen mineral ve parçaları içermesi gerekiyor. Avrupa'nın ABD ile bir serbest ticaret anlaşması bulunmuyor.
Hem Trump hem de Biden yönetimlerinde ABD ve Avrupa, AB tarafından onaylanan vergi kaçakçılığını önlemeye yönelik uluslararası kurallar üzerinde küresel liderlerle pazarlık yaptı. Avrupa ülkeleri çok uluslu şirketlere asgari vergiyi uygulamak için ABD şirketlerini yeni vergilerle vurabilir. Kongre'deki Cumhuriyetçiler misilleme olarak Avrupalı şirketleri vergilerle tehdit ediyor. Temsilci Ron Estes, "Eğer insanlar bu yola girerlerse Pandora'nın kutusunu açmış olurlar" dedi.
Vergi anlaşmasının bozulması halinde Avrupalılar, Amerikan teknoloji şirketlerini AB'de yaptıkları işler için yeni dijital hizmet vergileri uygulamakla tehdit ediyor ki bu ABD'li yetkilileri kızdıran bir vergi. Avrupa Parlamentosu'nun vergi komitesine başkanlık eden Hollandalı üyesi Paul Tang, "Masada inandırıcı bir tehdidimiz olmalı" dedi. Pek çok Avrupalı Trump'ın seçimleri kazanması ihtimalinde en çok korktukları şeyin ABD'nin Ukrayna'yı terk etmesi ve Rus güçlerinin kapılarına dayanması ihtimali olduğunu söylüyor. Washington'da partiler üstü bir düşünce kuruluşu olan Atlantik Konseyi'nden Erik Brattberg, "Atlantik ötesi ilişkilerin bozulması dünyayı daha da bölünmüş hale getirecek ve kurallara dayalı dünya düzenine karşı Rusya ve giderek artan bir şekilde Çin'den gelen otoriter meydan okumayı güçlendirecektir" dedi.