04 Aralık 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 30.12.2022 04:39 | Son Güncelleme: 19.01.2023 15:35

1 kilo kıyma için saatlerce bekliyorlar

Et ve Süt Kurumu’nun kapısında sabahın çok erken saatlerinde kuyruğa giren vatandaşlar bir kilo eti daha uygun fiyata alabilmek için saatlerce beklemeyi göze alıyor. Onca bekleyişten sonra her üründen sadece birer kilo alabilecekler, o da eğer kalırsa
Ankara - Sabah 06.40 (Fotoğraf: Gazete Oksijen)
Ankara - Sabah 06.40 (Fotoğraf: Gazete Oksijen)

Ankara, Kızılay… Saat sabah 06.40… Gün henüz aydınlanmamış, sıcaklık sıfırın altında ama hissedilen soğuk çok daha fazla. Çankaya Belediyesi’ne komşu Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) kapısında uzayıp giden bir kuyruk var. Çoğu yaşlı vatandaşlar. Arada tek tük gençler, orta yaşlılar göze çarpıyor. Kadınların sayısı biraz daha az. Kimisi sabahın 05.00’inde girmiş sıraya. Kuyruğa sürekli biri ekleniyor ama son gelenlerin hayal kırıklığı yüzlerinden okunuyor. “Bu saatte geldim yine kuyruk var” diyor içlerinden biri. Başkent’in farklı bölgelerinden gelmişler, hatta Ege Mahallesi’nden bile gelen var. Hepsinin tek amacı limitli de olsa biraz daha ucuza et almak, ailelerinin biraz daha kaliteli proteinle beslenmesini sağlamak.

Önce sıra numarası alınıyor

Ankara’da toplam 4 ESK mağazası var: Kızılay, Sincan, 100. Yıl ve Ulus’ta. Hepsinde de durum aynı. İş kuyruğa girmekle de bitmiyor. Kuyruk bitip mağazanın içine girildiğinde de yüzde yüz hedefe ulaşma garantisi yok. Sistem şöyle: Önce kuyruğa giriyor ve saat 07.00 sularında marketin kapısının açılmasını bekliyorsunuz. Bekleyenler numaratörden sıra numarası alıyor. Saat tam 09.00’da mağaza faaliyete geçiyor. Müşteriler onarlı halde içeri alınmaya başlanıyor. Ancak içeri girdiğinizde istediğiniz üründen istediğiniz kadar alamıyorsunuz. Et ürünlerinde kişi başı 1’er kiloluk satın alma sınırı var. Bir kişi her ürün kaleminden sadece bir kilo satın alabiliyor.

ESK’daki ürün fiyatlarından söz edecek olursak… Mesela kasaplarda bir kilo dana kıyma yaklaşık 170 liraya satılıyor. Marketlerdeki ortalama fiyatı ise 150 lira civarında. ESK’da bu ürünün kilosu 89 liradan satılıyor. Dana kuşbaşının fiyatı kasaplarda 185, marketlerde 170 lira iken burada 99 lira. Neresinden baksanız kiloda 60 lira kar ediyorsunuz. Et ürünlerinin fiyatı süt ürünlerine göre geçen yıla oranla daha az artmasına rağmen özellikle orta ve alt gelir grubu için bu ürünlere ulaşmak zor. Piyasada ortalama olarak bu fiyatlar geçerliyken Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Et ve Süt Kurumu mağazalarında bu ürünler çok daha uygun fiyatlara satılıyor. Fiyatlar bu kadar uygun olunca talep de elbette artıyor.

İstanbul, 08.30

Ancak bu kez de ortaya farklı bir sorun çıkıyor. Çünkü kurumun Türkiye genelinde sadece 18 satış mağazası bulunuyor. Ankara’da 4 mağaza varken İstanbul’da sadece bir tane var o da Beylikdüzü’nde bulunuyor.  Bu arada bir küçük not:ESK’nın internet sitesi üzerinden 18 satış noktasının listesine ulaşmak mümkün. Bununla beraber bir de Et ve Süt Mağazaları adını taşıyan işletmeler var. Bu kurumlar franchise anlaşmasıyla ESK adını kullanıyorlardı. Ancak 2017’de anlaşma ESK tarafından sona erdirildi.

ESK'da fiyatlar

Dana kıyma                    89 TL
Dana kuşbaşı                  99 TL
Dana kontrfile                155 TL
Dana bonfile                   305 TL
Kuzu kol                          99 TL
Kuzu güveç (Kaburga)     83 TL
Kuzu gerdan                    84 TL
gövde kuzu                     96 TL
Toklu güveç (Kaburga) 79 TL
Toklu gerdan                   83 TL
Gövde tavuk                    32 TL
Mangal tavuk                  36 TL
Tavuk but (kalçalı)          38 TL

Yetişemeyen şansını ertesi sabah deniyor

Bu sistem haksızlıkların önüne geçmek için uygulanıyor. Böylelikle önden girenlerin fazla ürün almasının ya da restoran veya işletmelerin toplu alımlarının önüne geçiliyor. Elbette ESK’ya ne kadar ürün geldiği önemli. Zira ürün bittiğinde elinizdeki sıra numarasının bir anlamı kalmıyor, ertesi gün yeniden kuyruğa girmek zorunda kalıyorsunuz. Her gün gelen ürün miktarı değişiyor. Ama yaklaşık 1 tonluk kıyma bulunuyor. Bu da ancak bin kişiye yetiyor. Sıraya geç girdiyseniz içeri ancak öğle vakti girebiliyorsunuz. O zaman da kalan ürünle yetiniyorsunuz. Ya da ertesi sabah daha erken bir saatte şansınızı deniyorsunuz.

İstanbul’da sadece Beylikdüzü’nde var

Kuyruğa sabah 06.00’da giren 58 yaşındaki Musa Yorulmaz çocuklarına kuşbaşı et almak için geldiğini söylüyor. Aslında bir gün önce saat 08.00’e doğru gelmiş ama kuşbaşı ete yetişememiş. “4 bin 600 TL emekli maaşı alıyorum, ev kira. Bu şartlar altında ancak buradan et alabiliyoruz. O da 3-4 ayda bir. Yılbaşı ya, sofrada farklı bir şey olsun diye geldim. Ekonomik gücümüz düşük olunca bu çileye katlanmak zorundayız.”

64 yaşındaki Hasan Aydemir de sabah 06.00’da gelenlerden. “Yaşlılık aylığı alıyorum, o da 1.530 lira. Allah’tan çocuklar destek çıkıyor. Yoksa bu maaş aylık ekmek parama yetmez. 2 kilo kıyma alacaktım. Ama vermiyorlar. Ben de 1 kilo kıyma 1 kilo da kuşbaşı alacağım.” 56 yaşındaki Mustafa Ekmekçi ise hayat standardının düşmesinden şikayetçi. “Geçen yıl ayda bir kez marketten kıyma alabiliyordum. Bu yıl gücümüz ancak buna yettiği için 1 kilo kıyma almak uğruna saatlerce sıra bekliyoruz. Yani öyle pirzola, biftek için değil. Kıyma da kalır mı bilmiyorum. Çünkü biraz geç kaldım. Markete ancak 12 suları girebileceğim ve şu an saat 07.15.”

İstanbul’da da durum farklı değil. Üstelik burada tek satış noktası var, o da Beylikdüzü’nde. Yüzlerce kişi sıra bekliyor. Kalabalık o kadar yoğun ki tek bir fotoğraf karesine sığdırmak güç. Buradaki sistemin farkı numaratör uygulamasının olmaması ve kasada satışın saat 08.45’te başlaması. Bakırköy’den, Sefaköy’den, Küçükçekmece’den hatta Siliviri’den bile gelen var. 56 yaşındaki Semra Akan Sefaköy’den gelmiş. “Mecburum çünkü dışarıda çok pahalı. Kasaptan alsan içine ne katıyor bilmiyorsun. Burada en azından devlet garantisi var diyorsun. Ayda bir geliyoruz sonra yemeğe gram gram katıyoruz.” Vatandaş aşağı yukarı sabah saat 05.00’te giriyor kuyruğa. Bekleme süresi uzadığı için sinirler de epey gergin. Haber yaptığımızı gören yaşlı bir beyefendi sesini yükselterek, “Çekin fotoğrafımızı, yaşadığımız çileyi görsünler” diye bağırınca kuyrukta dalgalanmalar oluyor başka sesler de yükseliyor. Yaşlıca bir teyze, “Çekmesinler, haber yapıyorlar reklam oluyor. Sonra İstanbul’un öbür ucundan geliyorlar. Beylikdüzü’nde yaşıyorum bize et kalmıyor!” derken bir diğeri “Rezillik bu. Başka ilçelere de açsınlar. Sabahın köründe kıyma sırası mı olur?” deyiveriyor. Arkalardan bir yerden yaşlı bir adamın sesi duyuluyor: “Bas evladım gazeteye, bas…”