Pandeminin geleneksel ofis yaşamını ilk kez sekteye uğratmasının üzerinden beş yıl geçmesine rağmen, yapılan bir araştırma İngiltere’deki çalışanların hala dünyanın çoğu ülkesine kıyasla daha fazla evden çalıştığını ortaya koydu.
Küresel Çalışma Düzenlemeleri Anketi’ne (G-SWA) göre, İngiltere’de çalışanlar şu anda haftada ortalama 1,8 gün uzaktan çalışıyor. Bu oran, Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika genelinde 16.000’den fazla tam zamanlı, üniversite mezunu çalışanla yapılan araştırmanın ortaya koyduğu uluslararası ortalama olan 1,3 günün üzerinde.
Asya'da hala ofis merkezli bir anlayış hakim
Özellikle İngiltere, ABD, Kanada ve Avustralya gibi İngilizce konuşulan ülkelerde evden çalışma yaygın. Buna karşılık, Japonya ve Güney Kore gibi doğu Asya ülkelerinde hâlâ ofis merkezli bir çalışma kültürü hâkim ve çoğu çalışan her gün ofise gitmeye devam ediyor.
İngiltere’de evden çalışmanın yaygınlığı daha önce, özellikle Londra ve güneydoğu İngiltere’de işe gidiş süresinin uzunluğu ve ulaşım maliyetlerinin yüksekliği ile açıklanmıştı.
"Her şeyin yeniden düşünülmesi gerekiyor.”
King’s College London’da doçent olan ve aynı zamanda G-SWA’nın kurucu ortaklarından Dr. Cevat Giray Aksoy şöyle diyor: “Bu durum yalnızca pandemiden kalma geçici bir alışkanlık değil. Britanyalı çalışanlar açıkça eski düzene dönmeyeceklerini gösterdi. Uzaktan çalışma, artık bir acil durum çözümünden çıkıp İngiltere iş gücü piyasasının belirleyici bir özelliği haline geldi.”
Aynı zamanda Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nda araştırma direktör yardımcısı olarak görev yapan Aksoy, bu dönüşümün iş dünyasından politika yapıcılara ve şehir planlamacılarına kadar birçok aktörü etkilediğini vurguluyor: “Ofis alanlarından ulaşıma ve bölgesel kalkınma stratejilerine kadar her şeyin yeniden düşünülmesi gerekiyor.”
"İş gücü piyasasında bir denge"
Amazon ve BlackRock gibi bazı büyük şirketler, çalışanlarını ofise döndürmek için katı kurallar getirmiş olsa da, araştırmacılar İngiltere’de uzaktan çalışma oranlarının 2023’ten bu yana istikrar kazandığını ve bunun “iş gücü piyasasında bir denge” durumu yarattığını belirtiyor.
Araştırma, dünyanın önde gelen bölgelerinde kadınlar ve erkeklerin benzer oranlarda evden çalıştığını gösteriyor. Ancak çocuk sahibi kadınlar arasında uzaktan çalışmaya yönelik talep daha yüksek. Ebeveynler hibrit çalışma modelini daha çok benimserken, çocuğu olmayan çalışanlar ya tamamen ofis temelli ya da tamamen uzaktan çalışma modelini tercih ediyor.
Daha genç çalışanlar ise, kıdemli meslektaşları tarafından fark edilmek ya da iş yerinde gayriresmî yollarla öğrenme fırsatlarını değerlendirmek amacıyla ofiste çalışmayı daha çok istiyor.
Dr. Aksoy şöyle devam ediyor: “Hibrit çalışma artık istisna değil, çalışanlar tarafından bir beklenti olarak görülüyor.”
Araştırma, hibrit çalışma modelinin kurumların verimliliği üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna dair güçlü bir kanıt da ortaya koymamış. Ancak tamamen uzaktan çalışma için aynı durum geçerli değil. Aksoy bu konuda şöyle uyarıyor: “Verimlilik üzerindeki etkisi, yapılan işin türüne ve nasıl yönetildiğine göre büyük ölçüde değişiyor. Çoğu durumda tamamen uzaktan işler, çağrı merkezi veya veri girişi gibi zaten otomasyon ve yapay zekâ tehdidi altında olan alanlarda yoğunlaşıyor.”
Oran düşüyor
Bu bulgular, King’s College tarafından yapılan başka bir anketle de destekleniyor. Buna göre, 2022’nin başlarında çalışanların yüzde 54’ü tam zamanlı ofise dönme talebine uyacağını söylerken, 2024 sonlarında bu oran yüzde 42’ye düştü.
King’s bünyesindeki Küresel Kadın Liderliği Enstitüsü ile işletme fakültesinin yaptığı araştırmaya göre, kadınlar ve ebeveynler, işverenlerin katı ofise dönüş taleplerine en fazla karşı çıkan gruplar. 2024 yılı sonu itibarıyla, kadınların yüzde 55’i ofise tam zamanlı dönmeye zorlanmaları durumunda yeni bir iş arayacaklarını belirtti.
Araştırmacılar, bazı şirketlerin bu tür katı geri dönüş kurallarını, pandemi döneminde tamamen uzaktan çalışmaya uygun şekilde işe alınan fazla personeli işten çıkarmanın bir aracı olarak kullandığını öne sürüyor.
Uzaktan çalışmaya uygun işlerde, haftanın bir kısmının ofiste, bir kısmının ise ev gibi başka bir yerden çalışılarak geçirildiği hibrit model, gelişmiş ekonomilerde en yaygın çalışma biçimi haline gelmiş durumda.
Kaynak: Gazete Oksijen