TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin görüşmeleri devam ediyor. CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, Soma Termik Santrali'nin "2015 yılında 685 milyon dolar bedelle özelleştirildiğini" hatırlatarak "bazı şartları vardı; belli sürelerde filtre takılacaktı, kendisiyle beraber özelleştirilen diğer termik santraller gibi bu şartları yerine getirmedi, hala daha geçici ruhsatla, geçici bir izinle baca gazı filtresi takmadan çalışmaya devam ediyor" dedi.
Bakırlıoğlu, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'a şunları söyledi:
- "Sunumunuzda elektrik kurulu gücümüzün 114 bin megavata ulaştığını, enerjide devrim yaptığınızı söylediniz, 'son 20 yılda enerji sektöründe neredeyse 3 yeni Türkiye inşa ettik' dediniz. Yaptığınız yeni Türkiye-eski Türkiye metaforu beni eski Türkiye'ye yani çocukluğuma götürdü, 40 sene evvelsine götürdü. 1980'li yıllardan, çocukluğumdan aklımda kalan şeylerden bir tanesi şuydu, devamlı elektrik kesintisi olurdu, devamlı arızalar olurdu. Geceleyin devamlı mum ışığında ders çalışmak zorunda kalmıştım. Eski Türkiye'de mum ışığında ders çalışıyordum ben. İnanın, benim çocuğum 40 yıl sonra gene Türkiye'de mum ışığında ders çalışıyor.
- Hal böyleyken sayın Bakan, elektrik üretimini de özelleştirmeye kalkıyorsunuz. Elektrik üretiminde kamunun üretimi şu anda sadece yüzde 17, yüzde 83'ü özel sektörün elinde. 2035'e kadar mevcut rüzgar ve güneş kurulu gücünü 4 katına, 120 bin megavata çıkartmayı hedefliyorsunuz. O zaman şunu sormak istiyorum, bu kurulu güçte Elektrik Üretim A.Ş.'nin bir yatırımı olacak mı, ne kadarı onda olacak? Yani 2035 yılına gelindiği zaman kamu sıfırlanacak mı? Onu ben size sormak istiyorum. Mesela, kömür üretiminden çıktınız, çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz.
OECD ülkeleri arasında açık ara birinci
- Geçtiğimiz sene dünyada kömür fiyatları arttı, dolar arttı, Türk Lirası değer kaybetti. Yani ithal kömür 4 katı, 5 katı fiyatına çıktı, yerli kömür de birden bire 4 katına, 5 katına çıktı. Şimdi, yerli petrol kaynakları buluyorsunuz, doğal gaz kaynakları buluyorsunuz ve üretimlerimiz artıyor. Yenilenebilir enerji üretimi hakikaten de artıyor, yüzde 49'lara kadar gelmiş durumda. Yarısı şu anda yenilenebilir enerji ve bu yenilenebilir enerjinin içerisinde de yerlilik oranının ciddi şekilde arttığını siz söylüyorsunuz. Türkiye tüm bunlara rağmen, tüm bu iyimser tabloya rağmen nasıl oluyor da enerji enflasyonunda OECD ülkeleri arasında açık ara birinci oluyor? Bence bu izaha muhtaç bir konu.
- Şimdi, elektriğe yüzde 38 zam yapıldı. Ben bakıyorum, niye zam yapılmış diye, ürün fiyatında herhangi bir artış yok. Bakın, yüzde 38'lik zammın neredeyse tamamı dağıtım şirketlerine yapılan tarifesine göre yüzde 60 ile yüzde 100 arasındaki artıştan kaynaklanmakta. Benzine bakıyorum, mazota bakıyorum, bakın, seçim zamanında benzin 20 liraydı ve 1 litre benzinde ürün fiyatı 11 lira 92 kuruştu, Ekim 2024'te 43 lira 50 kuruş benzin, ürün fiyatı 19 liraya çıkmış. Yani 11 liradan 19 liraya yüzde 49'luk bir artış var ama bakıyorsun, benzin 20 liradan 43 liraya çıkmış. Nasıl oluyor bu diye baktığımız zaman verginin 3 katına çıktığını görmekteyiz. Yani bir taraftan enerji enflasyonu, enflasyonla mücadele, bir taraftan da mazota, akaryakıta vergi üzerine vergi"