TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras'ın 13 Şubat'taki dernek genel kurulunda yaptığı konuşmalar gerekçesiyle haklarında açılan dava sonrası TÜSİAD'da ilk toplantı yapıldı. YİK toplantısının açılışında konuşan Orhan Turan, son dönemde hem Türkiye'de, hem de küresel sistemde bir dizi önemli gelişmenin yaşandığını belirterek, "Bugün, küresel sistemin radikal bir biçimde değiştiğine tanık oluyoruz. Bu yüzden bu toplantımızda, jeopolitik gelişmeleri, transatlantik ilişkileri ve bu çerçevede Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerini odağımıza almaya karar verdik" dedi.
Turan’ın açıklamalarının satır başları şu şekilde:
- Değişimin barındırdığı riskler karşısında, önlem almayı gündeme getiren, değişimin yol açabileceği fırsatları değerlendirmek için, yapılması gerekenleri sistemli ve bütüncül bir şekilde ele alan, veri temelli ve geniş kapsamlı istişareye dayalı yöntemlerle formüle eden merkezlerin başında, AB geliyor. AB’nin yeni yapılanma sürecini dikkatle takip etmemiz gerekiyor.
- Bu kapsamda artık 30 yaşına girmiş olan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, en acil ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Gümrük Birliği kararının alındığı dünya, bugünkünden çok farklıydı. Geçen 30 yılda, döngüsel ekonomi, yenilenebilir enerji ve dijital teknolojiler gibi, birçok gelişme karşısında, Gümrük Birliği’nin zamanın ihtiyaçlarına cevap verme kapasitesi giderek zayıfladı. Türkiye’nin olduğu kadar, AB’nin de günümüzün dünyasında tehditlerle baş etmesi ve fırsatlardan yararlanabilmesi için, esas olarak bir önceki teknolojik paradigma döneminin ilkelerinin şekillendirdiği, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, ihmal edilmemesi gereken önemli bir başlık.
- AB’nin, yapıcı bir yaklaşımla Gümrük Birliği’ni güncelleme sürecini başlatması, küresel sınamalara kural temelli sistem çerçevesinde ortak cevap oluşturabilmek açısından, büyük önem taşıyor.
- Terör sorununun kalıcı olarak ortadan kalkmasının en büyük dileğimiz olduğunu hep vurguladık. 'Terörsüz Türkiye' süreci, barışın tesisi yolunda çok önemli bir gelişme oldu. Bu sürecin ülkemizin ekonomik kalkınma ve demokrasi ortamına da olumlu yansımasını temenni ediyoruz.
- Toplumsal kutuplaşmanın yerini toplumsal uyuma bırakmasının, sorunlarımızın çözümü için elverişli bir zemin hazırlayacağını düşünüyoruz. Toplumsal barışı, refahı, rekabetçiliği ve sosyal adaleti güçlendirmiş bir Türkiye’nin, küresel değişimin aktif bir şekillendiricisi olacağına inanıyoruz.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'nin en önemli sorununun yüksek enflasyon olduğunu vurgulayarak, savaşan Ukrayna'da ve Rusya'da enflasyonun daha düşük olduğunu hatırlattı. Aras, "Fiyat istikrarı ekonomimizin en önemli sorunu, bunu mutlaka çözmeliyiz. Yüksek enflasyon sadece fiyatların yükselmesi değildir; toplumun her hücresine yayılan bir bozulma ve istikrarsızlık halidir" dedi. Kaynakların verimsiz kullanıldığını ifade eden Aras, "Adil vergilendirme ve etkili tasarruf politikası yanı sıra kaynakların verimli kullanılması bütçede faiz dışı fazla verilmesini sağlayacak ve enflasyonun inmesine yardımcı olacaktır" diye konuştu. Düşen enflasyonla birlikte faizlerin de düşeceğini belirten Aras, "Bu sürecin uzamasının sanayici açısından önemli bir yük oluşturduğu açıktır" dedi. Tek çıkış yolunun enflasyonu düşürmek olduğunu pek çok kez vurgulayan Aras, bunun için şu önerilerde bulundu:
- Ekonomik büyümenin bir miktar yavaşlamasını kabullenmeliyiz.
- Özel sektörde ve kamuda kaynakları verimli kullanmalı ve harcamaları kontrol altına almalıyız.
- Enflasyonist olmayan adil vergilendirme yapmalıyız.
- Ve en önemlisi beklentileri olumlu yönde geliştirmeli ve ekonomik dalgalanmalar yaratmamalıyız, aksine istikrarlı bir ortam için alan açmalıyız.