31 Mayıs 2025, Cumartesi
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 03.05.2025 14:31 | Son Güncelleme: 03.05.2025 16:45

Hedef TL’yi güçlendirmek: Merkez Bankası’ndan makroihtiyati kararlar

Hedef TL’yi güçlendirmek: Merkez Bankası’ndan makroihtiyati kararlar
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

“Nas ekonomisi” olarak tanımlanan ve Hazine Bakanlığı’nda Nurettin Nebati, TCMB Başkanlığı’nda ise Şahap Kavcıoğlu’nun bulunduğu dönemde yoğun şekilde uygulanan makroihtiyati tedbirler yeniden ağırlık kazanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası Cuma akşamı yayınladıkları duyurularla yeni tedbirleri açıkladı.

Buna göre, döviz tevdiat hesaplarında zorunlu karşılık oranları artırılırken, bankalara tüzel kişilere ait TL mevduat paylarının artırılması için yeni hedefler getirildi. Ayrıca, ihracattan sağlanan döviz gelirlerinin TCMB’de bozdurulması zorunlu olan bölümü 10 puan artışla yüzde 35’e yükseltildi.

TCMB’nin sitesinde yer alan duyuru metni şöyle:

Türk lirasına (TL) geçişi desteklemek amacıyla makroihtiyati çerçevede aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır:

  1. Yabancı para mevduat için zorunlu karşılık oranları tüm vadelerde 200 baz puan (2 puan) artırılmıştır.
  2. Yurt içi yerleşiklerle yapılan 1 yıla kadar vadeli yabancı para cinsinden repo işlemlerinden sağlanan fonlar için zorunlu karşılık oranı 400 baz puan artırılmış ve hesaplama yönteminde değişiklik yapılmıştır.
  3. Tüzel kişi TL mevduat payı yüzde 60’ın altında olan bankalara, ilgili pay için aylık 0,3 puan artış hedefi getirilmiştir.
  4. TL mevduat için tesis edilen zorunlu karşılıklara TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 84’ü yerine yüzde 86’sı oranında faiz veya telafi ödemesi yapılmasına karar verilmiştir.
  5. Hazine ve Maliye Bakanlığının kararına istinaden, İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklikle, ihracat bedellerinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) asgari satış oranının 31 Temmuz 2025 tarihine kadar yüzde 35 olarak uygulanması kararlaştırılmıştır.
  6. Firmaların ihracat bedeli dövizlerinin TL’ye dönüşümünün desteklenmesi uygulaması kapsamında sağlanan döviz dönüşüm desteği oranı 31 Temmuz 2025 tarihine kadar yüzde 3’e yükseltilmiştir.

 

Bu tedbirler ne anlama geliyor?

Döviz tevdiat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarının (ZKK) yükseltilmesi, bankaların döviz mevduatlarından oluşan kredi havuzunun maliyetini yükseltmeyi hedefliyor. X platformundaki son derece teknik ama bilgilendirici mesajlarıyla bilinen 507 mahlaslı kullanıcıya göre halen DTH’larda zorunlu karşılık oranı yüzde 21. (Oksijen’in notu: Kaba bir anlatımla, bir banka müşterinin yatırdığı 100 doların 21 dolarını Merkez Bankası’ndaki Zorunlu Karşılık hesabına yatırıyor. Merkez Bankası, yatırılan karşılıklara faiz ödüyor.)

507’nin hesabına göre, son tebliğ öncesi yüzde 21 olan ZKK oranıyla, TCMB hesaplarında bulunan toplam zorunlu karşılıklar 78 milyar 560 milyon dolar seviyesinde. ZKK oranının yüzde 23’e çıkmasıyla bankalar, kendi hesaplarında bulunan 7 milyar 470 milyon dolar tutarındaki dövizi Merkez Bankası’na devredecekler. Bu rakam brüt döviz rezervine eklenecek, ancak net rezerv pozisyonu değişmeyecek. 507, brüt rezerve eklenecek yaklaşık 7.5 milyar dolar için “Bu iyi bir tutar” yorumunu yapıyor.

507, “Nebati-Kavcıoğlu yöntemlerine dönülüyor” eleştirilerine ise katılmıyor:

“Bu alınan kararları 3-4 yıl önceki tedbirlere benzetip, "eskiye dönüş" diye görenler var. Yanlış. İçeriği önemli. Makro ihtiyati tedbirler her tür dışa bağımlı ekonomide alınan, yerine göre iş yapan araçlar.

  • Eskiden: "TL faizi düşük kalsın ve bolca kredi verilsin" diye uğraşılırdı = TÜFE yukarı
  • Şimdi: "TL faizi yüksek kalsın ve kredi yavaşlasın" isteniyor = TÜFE yatay veya aşağı

Kuru yapısal olarak yukarı ittirecek şeyleri bilerek yapıp sonra bir de yükselişi engellemeye çalışmakla, kuru yavaşlatacak şeyleri yapıp, yanında bu kararlara destek olarak yükselişe engel olmak... Ortak parantezi var ama ilk cümlelerdeki nüansı fark edelim. Eksik, geç veya etkisi düşük kararlar alınabilir, bu yönüyle eleştirilebilir fakat niyet ve yön önemli.”

Cuma gecesi yayınlanan kararların bir diğer önemli maddesi ise, ihracattan ele edilen dövizlerin TCMB’de bozdurulması zorunlu olan bölümü. Yeni düzenlemeye göre ihracatçılar, elde ettikleri her 100 doların 35 dolarını Merkez Bankası’na satmak zorundalar.

Bu oran 18 Nisan 2022’de, yani faizin düşük tutulup kur yükselişinin döviz satışlarıyla engellenmeye çalışıldığı dönemde yüzde 40’ı çıkartılmıştı. Mehmet Şimşek ve yeni TCMB ekibiyle ortodoks politikalara geçildikten sonra 11 Haziran 2025’te yüzde 30’a, bu yılın Mart ayı başında ise yüzde 25’e düşürülmüştü. Ancak 19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan çalkantının hala sürmesi ve bu dönemde yaklaşık 60 milyar dolarlık döviz satışı yapılmak zorunda kalınması üzerine, ihracat dövizinde zorunlu bozdurma oranı artırıldı.

Türkiye’nin Nisan ayı ihracatı yaklaşık 21 milyar dolar. Son 4 aylık ihracat ise 86 milyar dolar. Bu rakamlar bize aylık ihracat temposunun 22 milyar dolar seviyelerinde olduğunu söylüyor. Yüzde 35’lik zorunlu döviz bozdurma oranıyla Merkez Bankası’nın ayda 7.5-8 milyar dolarlık döviz girişi sağlaması bekleniyor. Bu da yılın kalan 8 aylık bölümünde 60-65 milyar doları civarında “otomatik rezerv oluşumu” sağlayacak. 

Yeni tebliğle, ihracatçılara bozdurmaya zorunlu oldukları kısmın dışındaki dövizleri bozdurmaları halinde sağlanan teşvik de artırıldı. Tebliğ öncesi, ihracat gelirlerinin zorunlu olunmayan bölümlerinden yapılan döviz satışlarına Merkez Bankası yüzde 2 destek sağlarken, bu oran artık yüzde 3 olarak uygulanacak. Böylece, örneğin 100 dolar ihracat geliri olan bir şirket önce bunun 35 dolarını Merkez Bankası’na satacak. Kalan 65 doların ne kadarını ek olarak satarsa bunun yüzde 3’ü kadar ödeme alacak. Örneğin bir şirketin 100 dolarlık ihracattan kalan 65 doların tamamını sattığını düşünürsek, Merkez Bankası o şirkete bu rakamın yüzde 3’ü kadar, yani 1.95 dolar karşılığı TL ödeyecek.