İpek Kıraç’ın, manevi ve maddi olarak korunması amacıyla babası İnan Kıraç’a vasi atanması talebiyle İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davanın ayrıntıları yaş yavaş ortaya çıkıyor. Oksijen’in edindiği bilgiye göre, davanın en önemli delillerinden biri eylül ayında yapılan Suna-İnan Kıraç Vakfı Yönetim Kurulu toplantısında yaşananlar. Tüm yönetim kurulu üyelerinin imzaladığı tutanağa göre İnan Kıraç söz konusu toplantıda, hangi vakfın toplantısında olduğunu fark edememekten, yıllardır beraber çalıştığı kişileri tanımamaya kadar “muhakeme yeteneklerini” hissedilir biçimde kaybettiğini gösteren tavırlar sergiledi.
İpek Kıraç ile İnan Kıraç arasındaki anlaşmazlık, İnan Kıraç’ın merhum eşi Suna Kıraç’ın vasiyetinin iptali için yargıya başvurmasıyla başlamıştı. Koç Holding kurucusu Vehbi Koç’un kızı olan Suna Kıraç 15 Eylül 2020’de vefat etmiş ve 1992 yılında hazırladığı vasiyetnamesine göre holdingin çoğunluk hisselerine sahip olan Temel Ticaret’teki hisselerinin tamamını kızı İpek Kıraç’a bırakmıştı. Suna Kıraç’ın sağlıklıyken hazırladığı bu vasiyetname açıldığında İnan Kıraç itiraz etmeyerek İpek Kıraç’ın atanmış mirasçı olduğunu kabul etmiş, hatta takip eden iki yıl boyunca kızının Temel Ticaret genel kurullarına katılmasına itiraz etmemişti. İnan Kıraç, bundan yaklaşık 2.5 yıl sonra vasiyetnamenin iptali için dava açmıştı.
Medeni Kanun’a göre Suna Kıraç’ın Temel Ticaret hisseleri dışındaki malvarlığının dörtte üçü yine İpek Kıraç’a, dörtte biri ise İnan Kıraç’a kalmıştı.
Suna-İnan Kıraç’ın 2 yaşındayken evlat edindiği İpek Kıraç böylece Koç Holding’in önde gelen hissedarlarından biri haline gelerek hem holdingin hem de Temel Ticaret’in yönetim kurullarına girmişti. Halen piyasa değeri 13 milyar dolar civarında olan Koç Holding’in yüzde 10’dan fazla hissesinin İpek Kıraç’ın mülkiyetinde olduğu sanılıyor.
Vasiyetnamenin iptali davasının ardından İnan Kıraç, kızı İpek Kıraç hakkında “evlatlıktan ret” davası açtı. Baba-kız arasındaki ilişkilerin giderek gerginleştiği dönemde, İpek Kıraç Oksijen yazarı Elif Ergu’ya verdiği röportajda “Babamın tutumunu ne duygusal ne de mantıken anlamam ve kabullenmem mümkün değil. Babamın bu yaşlarında onunla olmayı, onun geride bırakmak istediği işlere, hayallerine her açıdan destek ve yoldaş olmayı çok çok isterdim. Eminim annem de bizi öyle görmek isterdi. Gerçekten çok yazık… Ben her şeye rağmen hâlâ eski günlere döneceğimize dair umudumu koruyorum. İstese de istemese de o benim babam” diyerek aile içi ihtilafın çözümü için büyük bir adım atmıştı.
Ancak bu duygusal mesaja rağmen, baba-kızın arasındaki buzlar erimedi. Aksine, İnan Kıraç’ın Koç Holding’in eski üst düzey yöneticilerinden Emine Alangoya ile yakınlaşmasının ardından ipler daha da gerildi. Oksijen’in edindiği bilgiye göre İnan Kıraç son aylarda başta 60 yıllık asistanı olmak üzere, aşçısını, Vaniköy’deki yalısının kahyası dahil pek çok personelini, şirketlerinin finans ve mali işler direktörü olan Ali Bahattin Başoğlu’nu, yine yıllardır avukatlığını yapan ve şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olan Bülent Ekren’i işten çıkararak, çevresinden uzaklaştırdı.
Merhum eşinin sağlığında kurdukları Suna-İnan Kıraç Vakfı’yla yıllardır hayranlık duyulan hayır işlerinde katkısı olan İnan Kıraç bu yılın başlarında İnan Kıraç Vakfı’nı kurarak, filantropi işlerinde de aile dışında kendi ismiyle yürümeyi tercih etti. Yeni vakfın genel müdürlüğüne Emine Alangoya getirildi.
Bu hafta başında iş dünyası ve medyanın gündemine Emine Alangoya-İnan Kıraç evliliği düştü. 87 yaşındaki Kıraç ile 75 yaşındaki Alangoya Büyükçekmece’de yıldırım nikahıyla evlendiler. Oksijen’in edindiği bilgiye göre İpek Kıraç babasının evliliğini tesadüfen e-devlet kayıtlarından öğrendi.
(Oksijen’in notu: İpek Kıraç ertesi gün yaptığı açıklamada nikahın Büyükçekmece Belediyesi’nde kıyıldığına dikkat çekerek “Bu ilçede ne ikametimiz ne de herhangi bir şirket merkezimiz bulunuyor” dese de Oksijen’in edindiği bilgiye göre Emine Alangoya bölgede bir çiftliğin sahibi)
İpek Kıraç evlilik sonrası yaptığı açıklamada “Babam İnan Kıraç’ın manevi ve maddi olarak korunması amacıyla kısıtlanması ve kendisine vasi atanması talebinde bulundum” diyerek şöyle devam etti:
“Bu benim için çok zor alınmış bir karardır… Babam İnan Kıraç’ın son yıllarda basına da sıkça yansıyan yanlış tercihleri ve davranışları sadece beni değil onu tanıyan ve seven herkesi şaşırtmış ve üzmüştür. Başta anlamlandırmakta zorlandığımız ve babamın karakteriyle uyuşturamadığımız bu davranışların sıklığı ve boyutu giderek artmış olup neticede, özellikle son zamanlarda, yakın çevresindeki herkesin açıkça gözlemlediği bir şekilde ‘muhakeme kaybı ve akıl sağlığı sorunu’ yaşadığı malum olmuştur.”
İnan Kıraç’ın muhakeme zorluğu tutanakta
Oksijen İpek Kıraç’ın “muhakeme kaybı ve akıl sağlığı sorunu” iddiasıyla açtığı davanın önemli belgelerinden birine dair bilgilere ulaştı. Bu belge 5 Eylül 2024’te yapılan Suna-İnan Kıraç Vakfı Yönetim Kurulu toplantısı. Uzun bir aradan sonra yapılan Vakıf Yönetim Kurulu toplantısına şu isimler katıldı:
Vakıf Başkanı İnan Kıraç, Başkan Yardımcısı İpek Kıraç, Vakıf Yönetim Kurulu Üyeliği sıfatlarıyla Merkez Bankası eski başkanlarından Bülent Gültekin, Nevzat Tüfekçioğlu, Oya Ünlü Kızıl, Özalp Birol ve Erdal Yıldırım. İnan Kıraç’ın toplantıya Köksal Bayraktar başkanlığında üç avukatla girmesi üzerine, İpek Kıraç da yine üç avukatla hazır bulunmayı tercih etti.
Oksijen’in edindiği bilgiye göre, gündemin dolu olmasına rağmen toplantı yarım saat gibi oldukça kısa bir sürede tamamlanmak zorunda kaldı. Gündemdeki konulara odaklanmakta güçlük çeken İnan Kıraç, kendisini yine başkanı olduğu Galatasaray Eğitim Vakfı (GEV) toplantısında sanarak, katılımcılara “Sizler Galatasaray Liseli olmadığınız için GEV’de işler kötü gidiyor” diye sitem etti. Kıraç, başta kızı İpek Kıraç olmak üzere, yıllardır birlikte mesai harcadığı yakın çalışma arkadaşlarını tanımakta zorluk çekti.
Pera Müzesi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü gibi önemli projeleri yürüten; Galatasaray Eğitim Vakfı gibi kurumlara ciddi maddi destek sağlayan vakfın başkanı İnan Kıraç’ın toplantıda sergilediği tutum ve davranışlar toplantı tutanağına geçirildi. İşte bu tutanak, İpek Kıraç’ın İnan Kıraç hakkında açtığı vasi davasının en önemli dellilerinden biri olarak dosyaya eklendi.
Sezgin Baran Korkmaz detayı
Dava dosyasında ayrıca, İnan Kıraç’ın Fransa’da bir dolandırıcı şebekesine 45 milyon euro kaptırması, Sezgin Baran Korkmaz’a verdiği 40 milyon dolarlık senetlerle ilgili belgeler de girdi.
Davada dikkat çekici bir gelişme de İnan Kıraç’ın akli melekeleriyle ilgili değerlendirmenin yapılacağı tıbbi kurum oldu. Kıraç’ın avukatları incelemenin Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılmasını talep ettiler. Kıraç’ın, Emine Alangoya ile nikahı öncesi yaşı itibariyle alması gereken raporu yine Yeditepe Tıp vermişti. Mahkeme hakimi İnan Kıraç’ın avukatlarının talebini reddederek sağlık raporunu Adli Tıp’a yönlendirdi. Davanın ilk duruşması için 12 Mart 2025 tarihini belirleyen hakim, İnan Kıraç’ın ilk duruşmaya katılmasını şart koştu.
