Son aylarda altın fiyatlarında gözlemlenen hızlı artış, hem kurumsal hem de bireysel yatırımcıların ilgisini zirveye taşıdı. Değerli metaller strateji direktörü Nicky Shields (MKS PAMP Group), DW'ye yaptığı değerlendirmede bu eğilimin temelinde yatan nedeni, "Hükümetlere ve kurumlara duyulan güvenin azalması" olarak açıkladı. Shields, özellikle küçük sayılabilecek altın fonu piyasasına giren devasa sermayenin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri olduğunu dile getirdi.
Cenevre merkezli MKS PAMP Group, küresel değerli metal sektörünün kilit oyuncularından biri olarak; külçe, sikke ve sanayi ürünleri üretimi ile kurumsal ve bireysel yatırım ürünleri sunuyor.
Yatırımın yeni odağı ne?
Dünya Altın Konseyi (World Gold Council) verilerine göre, dünya genelinde altın borsa yatırım fonlarındaki (ETF) toplam varlıklar, Eylül ayındaki 472 milyar dolardan, Ekim ayında %6 artışla 503 milyar dolara yükseldi. Yalnızca Ekim ayında fonlara giren 8,2 milyar dolarlık sermaye girişi, yıl ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşti.
2025 yılının üçüncü çeyreği (Temmuz-Eylül dönemi), fiziki altınla desteklenen bu ETF'lere (kağıt altın) rekor düzeyde akışa sahne oldu: 26 milyar dolar. Kuzey Amerikalı yatırımcılar 16,1 milyar dolarla başı çekerken, Avrupa fonlarına giren 8,2 milyar dolar da bölge için tarihî bir seviye kaydetti.
Fiziksel altın sahibi olmadan fiyat hareketlerini takip etme imkanı sunan bu ürünler, kasalarında gerçek altın bulundurmalarından dolayı "Kağıt Altın" olarak adlandırılıyor. Ancak bu fonlar, tek bir varlığa (altın) dayandığı için risk dağıtımı sunmuyor.
Analistler: Ralli devam edecek
Alman Landesbank Baden-Württemberg (LBBW) analisti Martin Siegert, altındaki yükseliş trendinin süreceği görüşünde. Kasım sonu değerlendirmesinde Siegert, altını destekleyen güçlü argümanların devam ettiğini belirterek, altın ETC'lerine olan girişlerin büyük olasılıkla devam edeceğini öngördü.
Siegert, ABD'de faiz indirimlerinin sürmesi, ABD Merkez Bankası (Fed) bağımsızlığına dair şüpheler, doların geleceği hakkındaki tartışmalar ve 2026'ya doğru piyasaları sarsabilecek ABD ticaret politikasını bu argümanlara dayanak gösterdi. LBBW, bu analizlerle tahminini yükselterek, altın fiyatının 2026 sonunda ons başına 4 bin 600 dolara ulaşabileceği öngörüsünde bulundu.
Altın, Ekim ayında 4 bin 350 doların üzerine çıkarak yılın zirvesini görmüş, 27 Kasım itibarıyla ise fiyatı 4 bin 150 dolar civarında seyrediyordu.
Portföy yapısı değişiyor
ABD'li yatırım bankası Morgan Stanley, Eylül analizinde portföy yapısının kökten değiştirilmesi tavsiyesinde bulundu. Bankaya göre, geleneksel "%60 hisse / %40 tahvil" modeli yerine, portföyün %20'sinin altın ürünlerinden oluşması gereken yeni bir denge kurulmalı.
Yatırım Ofisi Direktörü Mike Wilson (Reuters'a), altını belirsizlik ve kriz dönemlerinde değerini artırabilen güçlü bir varlık olarak tanımlayarak, yeni "60/20/20 modelinin" enflasyona karşı kuvvetli bir koruma sağladığını belirtti. Financial Times ise bu coşkuyu, "goldplated fomo" (fırsatı kaçırma korkusu) olarak yorumladı ve rallinin 1970'lerden bu yana görülen en büyük yükseliş olduğunu kaydetti.
Kripto sektörü de altına kayabilir
Altın yatırım fonlarına yönelen sermayenin yanı sıra, kripto dünyası da ralliyi destekliyor. Reuters'ın haberine göre, dünyanın en büyük dijital varlık şirketlerinden ve USDT adlı "stablecoin" ihraççısı olan Tether, dikkatini altın destekli "Goldcoin" ürünlerine çevirmiş durumda. Merkezi El Salvador'da bulunan Tether, artık büyük merkez bankaları dışındaki en büyük özel altın rezervine sahip şirket konumunda.
Güvenli liman mı balon mu?
MKS uzmanı Nicky Shields, aşırı ısınan bu piyasada altının artık bir spekülasyon aracına dönüşmeye başladığı uyarısında bulunuyor. Shields, DW'ye yaptığı açıklamada, "Son iki ayda piyasalarda tam bir balon oluştu; yalnızca altın ve gümüşte değil, ABD hisselerinde ve yapay zeka varlıklarında da" dedi.
Shields, bu "aşırı ısınma"nın sebebini Fed'in ekonomi resesyonda değilken faiz indirmesine bağlıyor. Bu durumun piyasaya gereğinden fazla likidite pompaladığını ve yapay zeka, ABD hisseleri ve değerli metal piyasalarında balonlaşmaya yol açtığını ifade etti.
Kaynak: Gazete Oksijen



