"Kahvemizi suyumuzu yanımıza alıyoruz, bırakın dışarda yemeği parka bile gidemiyoruz"
Parka giriş bile lüks: Ücreti 8 euro
Gülce Keskin (23) Bilkent Üniversitesi Hukuk son sınıf öğrencisi: “Erasmus için bir dönemliğine Floransa’ya geldim. Anlaşma gereği aylık 500 euro civarında hibe alıyorum, bu para kaldığım eve ve faturalara gidiyor. Yaklaşık 400 euro olan aylık giderimi ise ailem karşılıyor. Annem öğretmen, babam özel sektörde yönetici. Geldiğimde bu harcamalar için 4 bin TL kadar paraya ihtiyacım oluyordu, bu miktar şimdi kur artışıyla 6 binlere çıktı. Ben de masrafları kısmak için harcamalarımı azaltmaya çalışıyorum. Haftada 4-5 defa dışarı çıkarken bunu şimdi 1-2’ye düşürdüm. Dışarıda yemek çok pahalı zaten. Mesela bir restoranda lazanya 8 euro, hadi bunu karşıladık diyelim 4 euro hizmet bedeli yansıyor fişe. Sadece oturmak için 60 TL vermek akıl alır değil. Bir tarihi park var mesela şehirde. Giriş için Avrupa Birliği vatandaşlarından 2 euro, diğerlerinden 8 euro istiyor. Evi paylaştığımız Belçikalı arkadaşım istediğinde parka gidiyor ben gidemiyorum.”
Bir kere bile dışarıda yemek yemedim
Merve Demirkaya (22) İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunu: “Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Passau Üniversitesi’nde kalkınma alanında master yapıyorum. Burs kazanarak gelmedim, ekonomik açıdan aileme bağımlı olarak yaşıyorum burada. “Dönemlik 85 euro harç ödüyorum. Paylaşımlı olarak oturduğum üç katlı evde altı kişi kalıyoruz. Kira ve faturalar 282 euro tutuyor. Özel sağlık sigortası zorunlu tutulduğundan ona da aylık 106 euro veriyorum. Aylık yaşam masrafı olarak bana kala kala 40-50 euro kalıyor. Tüm giderlerimi topladığımda 430 euro civarı ediyor, bunun hepsini Bodrum’da tesisatçılık yapan babam karşılıyor. Bir ay kadar önce geldim buraya, geldiğimden beri dışarıda hiç yemek yemedim. Bir ay kadar önce geldim buraya, geldiğimden beri dışarıda hiç yemek yemedim. Marketten aldıklarımla öğünlerimi hazırlıyorum. Ama buraya verdiğim haftalık 10 euro’yla bile çok şey alabiliyorum, zeytinyağı da dahil buna, meyve de... Türkiye’den gelirken kahve makinemi ve termosumu yanıma aldım hesaplı olmak için. Her sabah suyumu ve kahvemi bunlara doldurarak okula gidiyorum, cebimden çıkanı minimumda tutuyorum.”
Okul yemekhanesi 2,5 euro ve ben hep oradayım
Ömer Gündüz (25) İTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği mezunu: “Almanya'da Aachen Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği yüksek lisans programında okumak için geldim. Okulun dönemlik harç ücreti 300 euro, 12 metrekarelik yurt odası aylık 250 euro, market alışverişim minimum 150 euro, diğer harcamalarım da yaklaşık 450 euro. Aylık masrafım harç hariç yaklaşık 850 euro. Bursum yok, ailemin desteği ve kendi çalışmamla geçinmek durumundayım. Haftada 2 gün toplamda 6 saat çalışarak 385 euro kazanıyorum, kalanını ailemin benim için biriktirdiklerinden tamamlıyorum. Ama çok zorlanıyorum mesala okulda yemek 2.5 euro olduğundan hep üniversitenin yemekhanesindeyim. Yemek sonrası karton bardakta kahve içmeyi bile bıraktım, çünkü 2 euro. Haftada 5 kahve içseniz ayda 600 TL yapıyor. Bunun yerine kahve çekirdeği alıp evde yapıyorum, tanesi 30 cente geliyor.”