İngiliz haber ajansı Reuters'ın haberine göre siyasi çevreler, pazar günü yapılacak seçimleri kim kazanırsa kazansın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın alışılmışın dışındaki politikalarını yıkmayı vaat etse bile Türkiye ekonomisinin kayıp bir yıla hazırlandığını söylüyor. Bazı kamuoyu yoklamalarında önde giden ana muhalefet ittifakı, ekonomiyi ve mali piyasaları devlet kontrolünden kurtarmayı ve enflasyonu düşürmek için faiz oranlarını agresif bir şekilde artıracak bir merkez bankasına bağımsızlık vermeyi vaat ediyor.
Erdoğan'ın iktidar partisi, yüzde 44'e ulaşan enflasyona ve yıllarca TL'ye istikrar kazandıran yetkililerin ardından tükenen döviz rezervlerine rağmen düşük faiz ve yüksek büyüme programına devam edeceğini söyledi. Analistler, aşırı değerli liranın zayıflaması ve parasal teşviklerin kaldırılmasıyla muhalefet hükümetinin ekonomik ve piyasa istikrarsızlığıyla karşı karşıya kalabileceğini söylüyor. Öte yandan, mevcut hükümetin politika programının hızının tükenmesi ve yenilenmeye ihtiyaç duyması nedeniyle kendi dalgalanmasıyla karşı karşıya kalabileceğini de belirtiyorlar.
"Bütçe çok iyi gitmiyor"
Erdoğan'ın iktidardaki AK Parti'sinden bir yetkili, ekonominin, özellikle de Türklerin karşı karşıya olduğu hayat pahalılığı krizinin seçim kampanyası için zorluklar yarattığını söyledi. "Kabul ediyorum, bütçe çok iyi gitmiyor. Seçim yılları zordur. Kayıp bir yıl gibi olacak" diyen AK Parti yetkilisi, 2024 yılında daha güçlü bir ekonomik büyüme beklendiğini de sözlerine ekledi.
"Şimşek'in destek vereceğine inanıyorum"
Yetkili, Erdoğan'ın eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in politikaların şekillendirilmesine yardımcı olmak üzere geri dönebileceği yönündeki son yorumları göz önüne alındığında, AK Parti'nin seçimleri kazanması halinde daha dengeli bir programa yönelebileceğini belirtti. Uluslararası alanda tanınan Şimşek, Wall Street'te UBS ve Londra'da Merrill Lynch'te bankacı olarak da çalıştı. Yetkili, "Şimşek'in gelip destek vereceğine inanıyorum. Gelirse çok ciddi bir forex girişi olur" dedi. Yorum için Şimşek'e ulaşılamadı. Erdoğan'ın ofisi ise Reuters'ın ekonomi için kayıp bir yıl ile ilgili sorusuna yanıt vermedi.
Muhalefetin Para Politikası Ne Olacak? Hazine Bakanı Adayı Bilge Yılmaz, Oksijen'e anlattı
Mali piyasalar 14 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı ve parlamento oylamalarının ardından dalgalanmaya hazırlanıyor. Anketler, 28 Mayıs'ta Erdoğan ile muhalefetin rakibi Kemal Kılıçdaroğlu arasında ikinci tura kalınabileceğini gösteriyor. Üst düzey bir muhalefet yetkilisi, Erdoğan'ın ekonomisinin enkazını devralacağını ve sihirli değnek olmadığı için düzeltmenin zaman alacağını söyledi.
"2024 kaybedebileceğimiz bir yıl değil"
İkinci bir muhalefet yetkilisi ise yeni hükümetin ekonomik sorunları anlamaya çalışırken bürokraside reform yapacağını söyledi. "2023'ün kayıp bir yıl olacağı belli oldu ama 2024 kaybedebileceğimiz bir yıl değil" diyen yetkili, önümüzdeki iki yıl içinde yüzde 5'lik bir büyüme beklendiğini, daha sonra bu oranın yükseleceğini söyledi.
Erdoğan'ın faizleri düşürme çabasının 2021'in sonlarında tarihi bir döviz krizine yol açması ve geçen yıl enflasyonu yüzde 85,5'e kadar yükseltmesinin ardından riskler yüksek. Ekonomistler enflasyonun geçen ayki yüzde 44'lük düşük seviyesinden yükselmesini bekliyor. Capital Economics'in kıdemli EM ekonomisti Liam Peach, seçimlerin "Türkiye'de makroekonomik istikrarı sağlayacağını ya da bozacağını" söyledi. Peach'e göre Erdoğan'ın kazanması eş zamanlı döviz, bankacılık ve kamu borcu krizleri riskini artırırken, Kılıçdaroğlu'nun kazanması gelecekte enflasyonu sürdürülebilir şekilde düşürmek için zorlu bir yol sunuyor.
12 ay içinde 50 milyar sermaye çekebilir
Ekonomist Mahfi Eğilmez blogunda yazdığı yazıda, "Hükümet el değiştirirse, gelenler bu korkunç tabloyu devralacak. Ve bu durumu halka anlatamazlarsa, bu enkazı kendilerinin yarattığını düşünecekler" ifadelerine yer verdi. Wall Street bankası Citi, ortodoks politikalara dönüşün 12 ay içinde 45-50 milyar dolar yabancı sermaye çekebileceğini söyledi.
Muhalefetteki İYİ Parti'nin ekonomi politikaları başkanı ve iktidara gelmesi halinde bakan olması muhtemel Bilge Yılmaz, yeni hükümetin bağımsız bir merkez bankası ve üç aylık hedeflerle enflasyonla mücadele rejimi de dahil olmak üzere öngörülebilir adımlar atacağını söyledi. Yılmaz, "15 Mayıs'ta borç ve döviz piyasalarında kaos yaşanması kuvvetle muhtemel. Dolayısıyla bunun önüne geçmeli ve yeni ekonomi ekibine kimin liderlik ettiğini ve politikanın ne olduğunu netleştirmeliyiz. Belirsizliğe izin veremeyiz. Para politikası güvenilir göründüğünde, Türk varlıklarına hücum olacaktır" diye konuştu.