Ruchir Sharma - Rockfeller International Başkanı / The Financial Times
Avrupa piyasaları lüks ürün satışındaki global yükselişten büyük kazançlar elde etti. Bölge bir süredir böylesine kesin iyi bir habere hasret. Ancak bu başarı hikayesi can sıkıcı bir soruyu da beraberinde getiriyor: Avrupa çoğu zaman çöküşün simgesi olarak görülen bir sektöre aşırı bağımlı hale gelmiş olabilir mi?
ABD ile kıyaslayalım. Amerika’da son 12 ayda borsa getirisinin yüzde 65’i en büyük 10 teknoloji şirketinden geldi. Tabii bu da belli bir sektöre fazla yoğunlaşma ve dolayısıyla tehlike çanı olarak yorumlanabilir. Avrupa’da ise benzer yoğunlaşma emareleri daha kaygı verici. Louis Vuitton Moet Hennessy (LVMH) ve Ferrari’nin de aralarında yer aldığı en büyük 10 lüks şirketinin hisseleri kazançların yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor. İstatistik tutulmaya başladığından beri bu seviyeye çıkılmamıştı.
Uzun zamandır Avrupa’nın gurur vesilelerinden olan lüks sektörü geçtiğimiz on yılda uçuşa geçti ve pandemiye rağmen altın çağını yaşadı. Rekor teşvikler milyarlara milyarlar kattı. Teşviklerin büyük bölümü çok zenginlere gitti. Onlar da bu paranın çoğunu lüks ürünlere harcadı.
Neticede Avrupa yüzyıllardır hakimi olduğu sektörden nihayet kayda değer para kazanmaya başladı. Küresel lüks ürün satış gelirlerinin üçte ikisi Avrupa’ya aktı.
