14 Ekim 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 01.09.2023 04:30 | Son Güncelleme: 02.09.2023 22:50

Avrupa’nın en güçlü bankacısı

İsviçreli UBS’in CEO’su Colm Kelleher, bankacılık tarihine geçen Credit Suisse devralmasından önce de dev krizler yönetmişti. Avrupa'nın en güçlü bankacısı konumuna geleceği neredeyse belliydi
Colm Kelleher
Colm Kelleher

Laura Noonan, Owen Walker / The Financial Times

İsviçreli siyasetçi, düzenleyici yetkili ve finansçıların katıldığı basın toplantısında grupta dikkat çeken bir figür vardı. Parlak mavi gömleği, yeşil kravatı ve bir buçuk saat boyunca yaptığı kaş hareketleriyle, duygularını geri kalan beş konuşmacının toplamından daha fazla belli eden biri.

Mart ayındaki bu basın toplantısının konusu Zürih merkezli Credit Suisse’in akıbetiydi. Krizdeki bankanın durumu Avrupa finans sistemini tehdit ediyordu. Toplantıda 167 yıllık bankanın, en büyük rakibi UBS tarafından kurtarılacağı duyuruldu. UBS’in başkanı Colm Kelleher’ın yerinde duramaması anormal değil. Böylelikle Avrupa’nın en güçlü bankacısı olduğu ilan ediliyordu.

Kelleher bankacılık aleminde uzun zamandır sıra dışı biri olarak görülüyor. Bazen şakacı biri olabiliyor. Bazense disiplinli: Toplantılara geç kalan meslektaşlarını içeri almadığı biliniyor.

66 yaşındaki Kelleher küresel finans sisteminin 1930’lardan bu yana karşı karşıya kaldığı en büyük şok dizisini en yakından izledi. Hatta 2008’de CFO’su olduğu Morgan Stanley’yi uçurumun kenarından aldı. Ama UBS’in Credit Suisse’i kurtarmasından önce genellikle yardımcı rollerdeydi.

Kelleher gürültülü ve kalabalık bir aileden geliyor. Oxford’daki Oriel College’da ablasıyla oynadığı “basit” masa oyunlarını bırakıp “Diplomasi” adlı strateji oyununa kafayı taktı. Başlarda akademisyen olup Bizans tarihi çalışmaya karar verdi. Ama babasının onu bu kadar uzun süre okutacak parası yoktu. İş dünyasına girdi ve Arthur Andersen’de muhasebe stajına başladı.

1989’da Bob Diamond tarafından Morgan Stanley’nin Londra şubesinde işe alındı. O günlerde Morgan Stanley’nin sabit gelirler bölümü şefi olan John Mack “Çok ciddi ve konsantreydi. Yalanın kokusunu hemen alırdı” diyor.