Edward Luce / Financial Times
Gelecek nesiller 2023’ün en önemli olayının Elon Musk’ın “maksimum hakikat peşindeki yapay zeka” olarak tanımladığı TruthGPT olduğunu söyleyebilir.
Musk için birçok şey söylenebilir: Harika bir mühendis, korkusuz bir risk kovalayıcı ve yetişkin görünümlü bir ergen diyebilirsiniz. Ancak yaşamımız üzerinde neredeyse ilahi bir etki yapabilecek bir teknoloji söz konusu olduğunda güvenilecek biri değil.
Zaten bu konuda hiç kimseye tek başına güvenemeyiz. Ama milyarder özgürlükçüler (liberteryen) ile ilgili esas mesele istediklerini yapacak paralarının olması.
İnsanlığın geri kalanının bu durumdan huzursuz olması için herhalde sekiz milyar farklı sebep bulunabilir.
İlkinden başlayalım: Amerikalı özgürlükçülerin görünüşüne hemen hiçbir zaman aldanmamak gerekir. Genellikle iki özellikleri vardır: Birincisi, zengindirler. İkincisi, özgürlükçü fikirleri nadiren kendi bireysel özgürlüklerinin, bilhassa vergi vermeme özgürlüğünün ötesine uzanır. Musk’ın dünya görüşünün her istediğini yapmasına izin verilmesi gerektiği olduğunu bir kez kabul edince zihnindeki felsefi karışıklıklar da sorun olmaktan çıkıyor. Söylediklerine değil, yaptıklarına bakın. Ayn Rand’ın “Atlas Vazgeçti” romanındaki destansı bireyci John Galt karakterine benziyor. Bu zenginler bencilliği kahramanlık olarak sunuyorlar.
Milyarderlerden bazıları Donald Trump’ı destekliyor. Birçok makul görüşe göre, Trump’ın dönüşü Amerikan liberal demokrasisinin sonunu getirebilir. Fakat bu durum özgürlükçüleri çok da rahatsız etmiş görünmüyor. Trump, ABD tarihinin en büyük kurumlar vergisi indirimine imza attı. 2 trilyon dolarlık bu tedbir zenginlere orantısız faydalar getirdi.