05 Mayıs 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 27.11.2023 15:12 | Son Güncelleme: 27.11.2023 15:21

Nefret ettiğiniz yiyeceklerle aranızı düzeltmenin 7 yolu

Belki bilmiyorsunuz ama damak tadı da eğitilebilir. Science Alert'te yayımlanan makaleye göre tıpkı spor salonunda belli grup kasları çalıştırdığınız gibi ağzınızın tadını sevmediğiniz yiyeceklerden hoşlanabileceğiniz şekilde değiştirebilirsiniz
Nefret ettiğiniz yiyeceklerle aranızı düzeltmenin 7 yolu

"Kapuskadan nefret ederim", "Pırasayı ağzıma sürmem", "Nasıl yiyorsun o ançüezi?" gibi cümleler sizin için tanıdıksa yalnız değilsiniz. Bu sahneler dünyanın her köşesinde her gün defalarca kez yaşanır, çünkü insanlar kişisel zevklerini ısrarla savunmaktan yanadır. İş damak tadına gelince hatlar daha da keskinleşir, gösterilen tepkiler sertleşebilir. Ancak Science Alert'te yayımlanan makaleye göre; tıpkı spor salonunda belli grup kasları çalıştırdığınız gibi ağzınızın tadını sevmediğiniz yiyeceklerden hoşlanabileceğiniz şekilde değiştirebilirsiniz.

Tat ve lezzet arasındaki fark

Tat alma, besin değeri olan gıdaları seçmemizi ve zararlı gıdalardan uzak durmamızı sağlayan yaşamsal bir sistemdir. Proteinler, şekerler ve yağlar gibi farklı bileşiklerden oluşan gıdalar ağzımızdaki ve burnumuzdaki sensörler tarafından algılanır ve buna "tat" deriz. Tat dilimizdeki sensörlerin algıladığı olguyken, lezzet ise bir şeyin kokusu ile tadının birleşimidir. Gıdanın dokusuyla, görünümüyle ve yerken çıkardığı sesle birlikte tüm bu kriterler bir gıdayı sevip sevmeyeceğimizi belirler.

Tabii gıda tercihlerini tek etkileyen gıdaların kendisi değildir. Yaşımız, genetiğimiz ve yaşadığımız çevre dahil olmak üzere dış faktörler de bu tercihleri şekillendirir. Örneğin genetik tüm yaş gruplarında gıda türüne bağlı olarak yüzde 32 ile yüzde 54 arasında etkiliyken, tercihler ilerleyen yaşla birlikte değişebilir. Çocuklar tatlı ve tuzluya düşkündür, acı tatlardan hoşlanmazlar. Fakat yaşları ilerledikçe acıyı sevme kabiliyetleri artar. Kahve ve bira, insanların yaşları ilerledikçe sevmeye başladıkları "acı" yiyeceklere örnektir.

 Tabii kahve ve biranın tüketildikleri ortama göre sosyal getirileri de vardır, ki muhtemelen bunlar "kabullenmeyi" kolaylaştıran etkenlerdir. Peki ya kapuska, bir gün onu sevmeniz de mümkün olabilir mi? İşte size 7 maddede sevmediğiniz yiyeceklerle aranızı düzeltmenin metodu:

1. Israrla yiyin ve yemeye devam edin. Bir yiyeceği sevmeniz için 10-15 deneme veya fazlası gerekebilir. Bu yolu izleyecekseniz, küçük porsiyonlarla başlamaya dikkat edin.

2. Acıyı, tuz veya şeker içeren diğer yiyeceklerle birlikte tüketerek maskeleyin. Mesela rokayı, tatlı bir salata sosuyla eşleştirmek iyi bir çözüm olabilir.

3. O yemekle kötü bir anınız varsa, olumlu bir bağlamda bir şans daha verin. Bu en sevdiğiniz sporu yaptıktan sonra ya da çok sevdiğiniz insanlarla bir sofrada buluştuğunuz sırada olabilir. Alternatif olarak, sevmediklerinizi sevdiklerinizle eşleştirmeyi deneyin. Bu bir sebzeyse, çok sevdiğiniz bir etle birlikte yemeyi deneyebilirsiniz.

4. Sevmediğiniz gıdaları açken yiyin. Açlık esnasında tok karnına beğenmeyeceğiniz bir tadı kabullenmeniz daha kolay olacaktır.

5. Hedefinizdeki yiyeceklerden neden zevk almak istediğinizi kendinize hatırlatın. Bunu sağlık için ya da yepyeni bir ülkede yeni tatlara alışmak zorunda kaldığınız için yapıyor olabilirsiniz. Bu gerekçeyi kendinize sık sık tekrarlamanız motivasyonunuzu artıracaktır.

6. Ne kadar erken o kadar iyi... Yani sevmediğiniz tatlarla mücadeleye genç yaşta başlayın. Çocukların damak tatları tam oturmadığından, yeni şeyleri daha kolay sevebilirler.

7. Yediklerinizi çeşitlendirin. Farklı türde gıdalar tüketmek, diğerlerini sevmeyi öğrenmenizi kolaylaştırır.