26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 08.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

“Mutlu olmanın tek yolu üretmek!”

Nalan Miri Sözer, Levlâ – Zahir ve Batın Rapsodi romanı ile 30’larında bir kadın olan Levlâ ve kadim bilgiler üzerinden hayatı-aşkı anlatıyor
“Mutlu olmanın tek yolu üretmek!”
Hülya Çelik
Levlâ – Zahir ve Batın Rapsodi (Artemis) romanı ile okurlarına yaşamın keşfedilmemiş dehlizlerini, ruhun olgunlaşma yolunda karşılaştığı şifreleri göstermeyi amaçlayan Nalan Miri Sözer ile kitabın yolculuğunu konuştuk. Başrole aşkı koyup varoluşun her noktasını sorgulayan böyle bir hikâyeyi yazmaya sizi iten neydi? Nasıl karar verdiniz? Herkes gibi hayat beni çok zorluyordu ve bunu kabullenerek yaşamayı seçmiştim. Ancak bir gün sağ omzumu üç yerden kırdıktan sonra, ‘Şimdi bir de bu benim başıma neden geldi?’ gibi basit bir soru ile ‘meğer beni durdurmak içinmiş’ noktasına geldiğimde, hayatımda çözemediğim her şeyin cevabı çorap söküğü gibi gelmeye başladı ve üstatlardan akan evrensel bilgilerle şekillendi. Herkesle paylaşmak için de, hepimizin lotus çiçeğini açtıran aşka ve hayata bakış açımızı değiştirecek bir kurgu ile 30’larında bir kadın olan Levlâ üzerinden anlattım. Başkarakter Levlâ’nın özünü anlamak için çıktığı yolculuklar bana Ye Dua Et Sev’in Elizabeth’ini hatırlattı. Bu iki kitabın akraba olduğunu düşündüm. Ne dersiniz? Öyle gibi hissedilse de pek ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü orada sadece Uzakdoğu öğretileri vardı. Levlâ’da evrensel bakış açıları var. Çünkü tek bir kuram ile hayatı anlayamazsınız. Dünyadaki insanların özellikleri, yaşanan olaylara ilişkin geliştirilen felsefeler, memleketlerin tarihsel olayları, farklı kültürlerin barındırdıkları, akımlara ait öğretilerle bir yapbozun parçaları gibiyiz. Merceği ne kadar yukarı kaldırıp bütünsel bakarsak o kadar tamamlanırız. Bu arada ben Anadolu topraklarına aşığım. Kadim bilgiler, tarihi izler, şifa kaynakları, özel enerji alanlarıyla gerçek bir yaşam okulu. Levlâ’nın önemli bir bölümünde insanlığın yükselişinden, Anadolu’nun öneminden bahsediliyor.   Levlâ aşkı, sadakati ve varoluşunu derinlemesine anlamaya çalışan genç ve güçlü bir kadın. Hikâyeniz kadınları güçlü kılmak adına yazılmış bir rehber gibi. Erkekler de okuyor mu, onlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?  Aslında bu kitabın çıkışı, kadınların kendini keşfetmesine yönelik yazdığım ilk kitabım Hayat 40’ta Başlar’ın erkek versiyonunu yazmak üzerineydi. Ancak yaşadığım bazı olaylar, yoluma çıkan üstatlar, ekollerin temsilcileri bu kitabın yazılmasına vesile oldu. En çok da Levlâ tabii ki. Roman heyecanın çok yüksek olduğu bir noktada sona eriyor. Aşkın ve yaşamın çok daha derin anlamlarının ve göremediğimiz şifrelerin çözüldüğü, devamı niteliğinde bir seriye dönüşecek. Kadın ve erkek bir bütün, bu nedenle Levlâ’yı erkekler de hikâyeye kapılarak okuyor.

Yaşamın şifreleri yolumuzun üzerinde

“Özgür ve mutlu olmanın tek yolu üretmek!” diyorsunuz. Bu çok değerli bir mesaj. Peki, kitabı henüz okumamış olanlara başka neler söylemek istersiniz? Yaşamın tüm şifreleri yolumuzun üzerinde, kıyıda köşede gizli. Ya kendimizi ıskalayarak öylesine yaşayıp gideceğiz ya da yaşamımızın başkahramanı olacağız. Başımıza gelen iyi ya da kötü her olay karmaşık bir vaka; çözülmeyi bekleyen bir bulmaca, bir sonraki dönemin ön hazırlığı... Mu kıtasından bu yana, derinliklerdeki gücümüzü; gizli potansiyelimizi kullanmak üzere ilimler, spiritüel yöntemler, efsunlu şifreler hayatın içinde. Yeter ki fark edelim. Asıl yaşam amacımız; bedenimizin sadece aracı olduğu; ruhumuzun tekamülünü tamamlama yolculuğunda bu şifreleri fark edip okuyabilme yetisi kazanabilmek. Unutmayalım, yaşamda gücünü kendinden alanlar gerçekten doya doya yaşar; hayranlık uyandırır ve ölümsüzleşirler. Levlâ – Zahir ve Batın Rapsodi / Nalan Miri Sözer / Artemis Yayınları / Roman / 352 Sayfa