Ben Sisario / The New York Times
Yeni açılacak Bob Dylan Merkezi’nin ziyaretçileri, en hevesli ‘Dylanolog’ların yalnızca hayalini kurabildiği şeye çok yakında sahip olacak: Dylan'ın şarkılarını nasıl yazdığına dair adım adım, kelime kelime bir harita.
1965 Newport Folk Festivali'nden kalma deri ceketi ve 16 yaşında Wisconsin'deki Yahudi yaz kampında gitarla poz verdiği fotoğrafı gibi eserlerle dolu odada, aynı zamanda Dylan'ın 1983'teki “Jokerman” şarkısının bilinen 17 taslağı var. Ekran, Dylan'ın el yazmaları boyunca yaptığı daktilo ve el yazısı değişikliklerini sergiliyor. Örneğin şarkının ilk tekrarındaki “Sen meleklerin oğlu/Sen bir bulutların adamısın” dizesinin nasıl yavaş yavaş düzeltildiğini gösteriyor: “Sen dağların adamısın, bulutların üzerinde yürürsün”.
10 milyon dolarlık merkez
Jokerman sergisi, Elvis Costello, Patti Smith ve Mavis Staples'ın yer aldığı açılış etkinlikleriyle geçen uzun bir hafta sonundan sonra salı günü açılan 10 milyon dolarlık Dylan Merkezi organizatörlerinin, Dylan'ın kağıt ağırlıklı arşivlerini dünyaya nasıl getirmeye çalıştıklarının bir örneği. Merkez hem yeni dinleyenleri hem de uzmanları cezbedecek.
Ayrıca, Dylan'ın neredeyse tüm kariyerini kapsayan belgeler ve eserler içeren geniş arşiv, sanatçının yaratıcı sürecini aydınlatmak için kullanılacak. Dylan'ın çalışmalarına odaklanan sergilere ek olarak, iki katlı, 2 bin 695 metrekarelik tesiste diğer yaratıcıların çalışmalarını içeren bir galeri de olacak. Bunlardan ilki Dylan'ın 1966 tarihli “Blonde on Blonde” albümünün kapağını çeken film yapımcısı ve fotoğrafçı Jerry Schatzberg.
Merkezin direktörü Steven Jenkins yakın zamanda, “Ziyaretçilerin, hangi ortamda olursa olsun, kendi yaratıcı içgüdülerinden ve sanatsal ifade dürtülerinden yararlanabilecekleri duygusuyla ayrılamlarını umuyoruz” dedi.
Dylan ve Guthrie yan yana
Tulsa şehir merkezindeki asırlık tuğla sanayi binasının ucunda bulunan Dylan Merkezi, Bob Dylan Arşivi'nden ögeleri sergilemek için kurulmuş müze benzeri bir alan. Dylan'ın ilk kahramanına adanmış Woody Guthrie Merkezi ise binanın diğer ucunda. 2016 yılında George Kaiser Aile Vakfı ve Tulsa Üniversitesi tarafından yaklaşık 20 milyon dolara satın alınmıştı.
Yaklaşık 100 bin ögeden oluşan arşivin tamamı yalnızca yetkili araştırmacılar tarafından kullanılabiliyor. İçinde büyük miktarda evrakın yanı sıra filmler, kayıtlar, fotoğraflar, kitaplar, müzik aletleri ve Dylan'ın üzerine birkaç kelime karaladığı kibrit kutuları gibi meraklar da var. Öne çıkan birçok şey arasında yeni keşfedilen 1961 tarihli bir film müziği ve Dylan'ın 60'ların ortalarında yazdığı nesir şiir kitabı “Tarantula”nın daktiloyla yazılmış dört taslağı var.
Dylan akademide işlenecek
Eşi Anne ile birlikte Dylan Merkezi’ne bağışçı ve danışman olan Rice Üniversitesi tarih profesörü Douglas Brinkley, arşivin akademi tarafından tamamen benimsenen Dylan çalışmalarını yeniden şekillendirmeye şimdiden başladığını söyledi.
Brinkley, "Artık meşrulaştırılmış bir çalışma alanı haline geldi. ABD’nin herhangi bir yerinde, eğer bir İngilizce veya tarih profesörü iseniz, Dylan üzerine bir ders vermeyi önerebilirsiniz ve akademi bunu kutsayacaktır" diye konuştu.
Dylan yine Dylan
Tipik bir şekilde 80 yaşında tamamen aktif, turda ve sonbaharda yeni bir kitap çıkaracak Bob Dylan, kendi çalışmalarını inceleme girişimlerinden inatla kaçındı ve adını taşıyan merkezle hiçbir ilgisi olmadı.
Geçen ay, Tulsa'da sadece birkaç sokak ötedeki tiyatroda sahne aldığında, Nobel ödüllü sanatçı onuruna açılacak kurumdan hiç bahsetmedi.
Müze değil, merkez
Dylan Merkezi’nin önündeki zorluk, arşivi sıradan izleyicilere anlaşılır kılarken, aynı zamanda Dylan uzmanlarını da memnun etmek için sanatındaki derinliklerinden yararlanmak.
Bu doğrultuda yeni tesis bir müze olarak değil, tartışmayı teşvik edecek ve çoklu bakış açılarını memnuniyetle karşılayacak bir “merkez” olarak adlandırıldı.
Merkezin arkasındaki mimarlık ve tasarım firması Olson Kundig'den Alan Maskin, “Bunun bir müzeden çok canlı bir arşiv olmasıyla ilgileniyorum. Müze, herkesin hakikat olarak kabul ettiği şeyleri ima eder” dedi.
Hayran mektupları da var
1966'dan kalma, hayran mektuplarıyla dolup taşan çanta gibi bazı diğer ögeler, anında duygusal bir etki yaratıyor. Hayranlar mektuplarında Dylan'ın fotoğrafları ve imzaları için yalvarıyor. Temmuz ayında geçirdiği motosiklet kazasından sonra ise Dylan’a geçmiş olsun kartları yağmış. Vietnam'daki bir askerin kasım ayında yazdığı mektupta, radyoda "Blowin' in the Wind" şarkısını duyan genç adam, "kanla bulanmış ülkede" ölen üç arkadaşının yasını tutuyor.
Arşiv yıllardır genişliyor
Ancak Dylan bu yazışmayı hiç okumamış. Dylan Arşivi'nin küratörü Mark A. Davidson'a göre çantaya yıllardır el değmemiş ve arşivciler onu aldığında mektupların hiçbiri açılmamıştı.
Merkez ve arşiv şimdiden gelişiyor. Müzik kutusu gibi sergilerin sorumluluğunu farklı konuk küratörler üstlenecek. 2016 yılında, Dylan'ın “Mr. Tambourine Man” şarkısına ilham olan Bruce Langhorne’un tefi satın alındı. Daha yakın zamanlarda, New York'taki Mitch Blank'ten ve Dylan'ın Minnesota'daki çocukluk evlerinden ikisinin sahibi olan Bill Pagel'den kapsamlı koleksiyonlar eklendi. Aynı zamanda çığır açan “Amerikan Halk Müziği Antolojisi” derlemesiyle tanınan film yapımcısı Harry Smith'ten kitaplar ve LP'ler de satın alındı.
Ancak müzik arşivlerinin piyasa değerleri, kısmen Dylan'ın kendi anlaşmasının bir sonucu olarak yükseldi. Birçok tanınmış müzisyenin koleksiyonlarını satmayı teklif ettiğini söyleyen Davidson, “Bob Dylan parasını istiyoruz” diyor.
Merkezin direktörü Jenkins, Kaiser vakfı 10 milyon dolarlık açılış maliyetinin yaklaşık yarısını karşılarken geri kalanının bağışçılardan sağlandığını; kurumun finansal olarak kendi kendini idame ettirebilir hale gelmesi için yeterli gelir kaynağı oluşturmaya çalışacağını söyledi.
© 2022 The New York Times Company