05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 02.11.2025 20:24 | Son Güncelleme: 02.11.2025 20:26

Fed üyesi Miran’dan faiz uyarısı: Hızla indirilmezse resesyon kaçınılmaz

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yeni Yönetim Kurulu üyesi Stephen I. Miran, enflasyon konusundaki endişeleri reddederek, faizlerin hızla düşürülmemesi durumunda merkezin bizzat bir resesyona yol açabileceği uyarısında bulundu
Fotoğraf: Caroline Gutman/New York Times
Fotoğraf: Caroline Gutman/New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Colby Smith / New York Times

Trump yönetiminde üst düzey ekonomik danışman olarak görev yapmış olan Miran, ekonominin beklentileri doğrultusunda seyretmesi halinde yılın son toplantısında faizlerin yarım puan indirilmesi gerektiğini söyledi. Bu, Fed’deki diğer üyelerin desteklediğinden çok daha agresif bir adım anlamına geliyor.

“Politika uzun süre bu kadar sıkı kalırsa, para politikası bizzat bir resesyona neden olma riski taşır” diyen Miran, “Eğer enflasyonun yukarı yönlü risklerinden endişe duymuyorsam, böyle bir riski neden alayım?” ifadelerini kullandı.

Faiz kararı bölünmeye yol açtı

Miran’ın açıklamaları, Fed’in bu yıl ikinci kez faizleri çeyrek puan indirmesinin hemen ardından geldi. Ancak karar beklenenden daha tartışmalıydı; Miran yarım puanlık indirim için oy verirken, Kansas City Fed Başkanı Jeffrey R. Schmid ise hiçbir indirim yapılmaması yönünde oy kullandı.

Schmid, kararına ilişkin açıklamasında enflasyonun yaklaşık beş yıldır %2 hedefinin üzerinde seyrettiğini vurguladı.

Fed Başkanı Jerome Powell ise Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Aralık ayında yeni bir indirimin “kesin olmaktan uzak” olduğunu belirterek piyasa beklentilerini tersine çevirdi. Powell, yetkililerin “nasıl ilerleyecekleri konusunda güçlü şekilde farklı görüşlere sahip olduklarını” söyledi.

Trump tarafından Ağustos ayında atanan Miran, bazı meslektaşlarının Trump’ın gümrük tarifelerinin enflasyon üzerindeki etkisinden daha fazla endişe duyduğunu, kendisinin ise aynı görüşte olmadığını ifade etti.

Miran, hükümetin kapalı olması nedeniyle sınırlı olsa da veriler eğer istihdam piyasasının zayıfladığı yönündeki tahminleri doğrularsa, Aralık’ta yeni bir faiz indirimi beklediğini söyledi.

Olağandışı bir durum

Miran, Fed içindeki konumuyla da dikkat çekiyor. Hâlâ Beyaz Saray’da Ekonomik Danışmanlar Konseyi başkanı olarak görevde, ancak bu görevden geçici izinli durumda. Bu alışılmadık durum, Fed’in siyasi bağımsızlığını zedelediği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Bu ayrışma, Trump’ın Fed’e yönelik saldırılarıyla daha da belirgin hale geldi. Başkan Trump, şu anda Fed Yöneticisi Lisa D. Cook’u görevden alma yetkisine sahip olup olmadığını belirleyecek Yüksek Mahkeme kararını bekliyor.

Trump, daha düşük faizler ve para politikasında daha fazla kontrol istiyor. Miran, Biden tarafından atanan Adriana D. Kugler’in Ocak’taki görev süresi dolmadan istifa etmesinin ardından bu koltuğa getirildi. Trump yönetimi ayrıca Powell’ın yerine geçecek adayları da değerlendiriyor. Powell’ın başkanlık süresi Mayıs’ta sona eriyor.

Miran, Beyaz Saray’daki görevinden istifa etmemesi eleştirilerine karşı, sürecin “çok kısa süreli” ve “yorucu bir onay sürecini” yeniden başlatmaya değmeyeceğini savundu.

Miran “Bu eleştirileri yapan kişiler, ben CEA’den tamamen ayrılsaydım bile aynı iddiaları dile getirirdi. Zaten baştan kararlarını vermişler” şeklinde konuştu.

Miran, Fed’in 6,6 trilyon dolarlık bilançosunu da içeren para politikalarının siyasi etkilerden bağımsız şekilde yönetildiğini savunarak, “Görevimiz para politikasını sadece parasal amaçlarla yürütmektir” dedi.

Ocak sonrasında Fed’de kalıp kalmayacağı sorusuna ise “Şu an varsayımlara girmek istemiyorum” yanıtını verdi.

Daha büyük indirim çağrısı

Miran, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerinde de kendi çizgisini izliyor. İş gücü piyasasındaki yavaşlamadan kaygı duyduğunu belirten Miran, yüksek faizlerin ekonomiyi “şoklara karşı daha kırılgan” hale getirdiğini söyledi.

Buna karşılık Miran, enflasyon konusunda çok daha az endişeli. Miran, tarifelerin enflasyona anlamlı bir katkı yaptığını düşünmüyor. Miran,  “Toptancı marj kaybediyor diye bunun otomatik olarak tüketiciye yansıyacağını sanmıyorum” şeklinde konuştu.

Miran’a göre, ithalatçı aracı firmalar fiyat artışlarını üretici ülkelere yansıtacak, toptancı ‘fiyatları düşür ya da başka tedarikçiye giderim’ diyecek.

Miran, yurt içinde üretilemeyen mallarda fiyat artışı olsa bile bunun genel enflasyonu tetiklemeyeceğini savundu.

Konut ve göç politikaları

Miran’ın enflasyon analizinin ana unsurlarından biri konut piyasası. Trump yönetiminin göçü kısıtlamasıyla nüfus artışının yavaşladığını, bunun da kiralar ve konut maliyetlerini düşürmesi gerektiğini belirtti.

Göçmen işçilerin inşaat sektöründe önemli bir paya sahip olduğuna dair eleştirileri reddeden Miran, “Göçmen işçiler azaldıysa, neden başka işgücü kesimlerinden faydalanılmasın?” dedi.

“Nötr faiz oranı çok daha düşük”

Miran’ın düşük faiz çağrısının temelinde, ekonomiyi ne hızlandıran ne de yavaşlatan “nötr faiz oranı”nın Fed’in düşündüğünden çok daha düşük olduğu görüşü yatıyor. Miran, faizlerin yaklaşık %2,5 seviyesine indirilmesi gerektiğini, mevcut %3,75–4 aralığının oldukça kısıtlayıcı olduğunu savunuyor.

Geçen yıl aynı Miran, nötr oranın Fed’in düşündüğünden yüksek olduğunu savunuyordu. Ancak Trump yönetiminin göç, tarife ve vergi politikalarındaki değişiklikler nedeniyle fikrinin değiştiğini söyledi.

Birçok ekonomist, eğer nötr oran bu kadar düşükse ekonomide daha fazla zayıflık görülmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak işsizlik oranı sabit, tüketici harcamaları güçlü ve borsalar rekor kırıyor.

Miran ise, “Bu kadar sıkı politika sürerse keskin bir yavaşlama ileride mutlaka gelir” diyerek karşılık verdi.

Ayrıca düşük nötr oranın düşük büyüme anlamına gelmediğini savunarak, “Deregülasyon üretimi artırabilir; bu durumda büyüme yüksek kalırken nötr oran düşük olabilir” dedi.

Miran, tahminlerinin tutmaması durumunda faiz indirimi görüşünü değiştirmeye açık olduğunu da vurguladı ve “Eğer tarifeler kaldırılırsa ya da konut tahminleri tutmazsa pozisyonumu yeniden gözden geçiririm” sözlerini kaydetti.

Kongre Bütçe Ofisi’nin verilerine göre ise bütçe açığı önümüzdeki yıllarda rekor seviyelere ulaşacak.

Miran sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bu şoklar olmasaydı nötr oran değişmezdi”

© 2025 The New York Times Company