Mujib Mashal / New York Times
Yıllardır Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesini ABD’ye daha da yakınlaştırmaya çalışıyor; özellikle de “gerçek dost” dediği Başkan Donald Trump ile kurduğu ilişkiye odaklanarak bu tutumunu sürdürüyor.
Trump’ın ilk döneminde yapılan stadyum mitinglerinde verilen ortak görüntüler ve sıcak sözlerle beslenen bu çok övülen dostluk, Hindistan liderine sempatiyle yaklaşan bir televizyon sunucusunun “Trump ile aralarında olağanüstü bir kimya var” sözleriyle tarif edildi. Bir diğeri ise şu yorumda bulundu: “İkisi sahnedeyken adeta şimşek çakıyor”
Modi için rüzgar tersine döndü
Ancakbu ilişkiye en çok ihtiyaç duyduğu anda, Modi tam tersine Trump’tan aldığı darbeleri göğüslemek zorunda kaldı. Bu durum, Modi’nin Hindistan’daki güçlü lider imajına zarar veriyor. Hindistanlı yetkililer, ilişkilerde yaşanan bu ani bozulmayı sorguluyor.
Trump’ın Çarşamba günü yaptığı, Hindistan’a %25 oranında gümrük vergisi getirme ve ayrıca Rusya ile ekonomik bağları nedeniyle belirsiz ek cezalar uygulama açıklaması, bu zincirin son halkası oldu. Modi ayrıca Trump yönetiminin Hindistan’a yönelik tavrına dair ağır eleştirilerle karşı karşıya. Hindistan, ABD’nin kendisini Pakistan gibi daha küçük bir rakiple aynı kefeye koyduğunu düşünüyor.
Yeni Delhi’deki analistler ve yetkililer, yaşananların çok daha ağır sonuçlara yol açtığını belirtiyor: On yıllar boyunca dikkatle inşa edilen ve Çin ile Rusya’nın büyük rol oynadığı zorlu bir bölgede Hindistan’ın ABD’ye kendi şartlarıyla yakınlaşmasına dayanan ilişki dengesi bozuldu. Hindistan, Çin karşısında daha kararlı bir duruş sergilerken, bu yakınlaşma sessizce gelişmişti.
Modi hükümetinin eski danışmanı olan Ashok Malik, "Son 20-25 yılda Hindistan dış politikasının temel özelliklerinden biri, lider düzeyinde ve sistemik düzeyde, her türlü değişime rağmen ABD ile bir denklem kurmuş olmamızdı, ancak bu denge sarsıldı” ifadelerini kullandı.
Malik’e göre, son gelişmeler iki ülkenin stratejik olarak aynı çizgide olmadığını ortaya koyuyor ve ilişkiler 1990’ların başından bu yana en kötü seviyeye gelmiş durumda.
Trump’ın ilk döneminde Modi, Houston’da ABD başkanıyla aynı sahneyi paylaşmış ve onu Beyaz Saray’daki “gerçek dost” olarak tanımlamıştı. Ancak Trump’ın ikinci dönem açılışına sadece günler kala, ABD uçağa bindirilmiş çok sayıda Hintli göçmeni sınır dışı etti. Bu görüntüler, imajına çok önem veren Modi için ülkede siyasi bir fırtına başlattı ve ABD’nin Hindistan vatandaşlarına diğer milletlerden farklı davranmayacağı mesajını verdi.
Pakistan ile savaşırken beklediği ABD desteğini göremedi
Bu bahar işler daha da kötüye gitti. Hindistan, Keşmir’de 26 kişinin öldüğü bir terör saldırısı nedeniyle Pakistan’a karşı askeri harekât düzenlediğinde, ABD’nin arkasında duracağını düşündü.
Oysa daha önce Pakistan’ı “teröristlere güvenli liman sağladığı” gerekçesiyle cezalandıran Trump, bu kez iki ülkeyi eşit tuttu. Ateşkese varıldığında, Trump bunun kendi baskısıyla sağlandığını defalarca dile getirdi; bu da Modi için utanç verici bir durum yarattı. Modi, içeride bu hasarı onarmaya çalışırken, Trump protokolleri hiçe sayarak Pakistan’ın ordu komutanını yemeğe davet ederek yarayı derinleştirdi.
Son olarak da gümrük tarifeleri geldi. Elbette birçok ülke Trump’ın ABD lehine ticaret anlaşmaları yapma isteğiyle uğraşıyor, ancak Hindistan henüz böyle bir anlaşmaya varabilmiş değil.
Hindistan Ticaret Bakanı Piyush Goyal, Perşembe günü parlamentoya yaptığı açıklamada, iki ülkenin Mart ayından bu yana “adil, dengeli ve karşılıklı fayda sağlayan bir ikili ticaret anlaşması” üzerinde çalıştığını söyledi. Taraflar dört kez yüz yüze müzakere turu gerçekleştirdi ve Hindistan hükümeti Trump’ın son gümrük tarifesi açıklamalarını inceliyor.
Goyal, “Ulusal çıkarlarımızı güvence altına almak ve ilerletmek için gerekli tüm adımları atacağız” dedi.
Hindistan'ın zayıf karnı: Tarım
Ticaret görüşmelerindeki en önemli sorunlardan biri tarım. Hindistan için her zaman siyasi açıdan hassas bir alan olan tarım, Modi için özellikle tehlikeli bir konu. Başbakanın 10 yıllık iktidarındaki en büyük siyasi darbe, 2021’de Yeni Delhi’yi kuşatan uzun süreli çiftçi protestoları olmuş ve Modi’yi piyasa reformlarını geri çekmeye zorlamıştı.
1,4 milyar nüfuslu Hindistan’da hâlâ nüfusun yarısı tarıma bağımlı yaşıyor ve sektör derin bir kriz içinde. Amerikan tarım ürünlerine pazarın açılması, durumu daha da kötüleştirebilir ve rekabeti zorlaştırabilir.
Ancak Hintli yetkililer, badem ve elma kotalarının artırılması gibi bazı Amerikan tarım ürünlerine sınırlı açılımlar konusunda ilerleme sağlandığını ve bu adımların Hintli çiftçilerin çıkarlarını zedelemeyeceğini söylüyor.
Rus petrolü Hindistan'ın ayağına dolandı
Hindistan’da özellikle şaşkınlık yaratan nokta ise, ülkenin Rusya’dan yaptığı petrol ve silah alımları nedeniyle Trump tarafından cezalandırılma tehdidi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ilk aylarında, Biden yönetimi ve Avrupalı ülkeler, Hindistan’ın Moskova ile ilişkilerini azaltması için baskı yaptı. Ancak zamanla bu baskı azaldı ve Batılı hükümetler, Hindistan’ın Çin’e karşı bir denge unsuru olarak taşıdığı potansiyele odaklanmayı tercih etti. Bugün Hindistan, günde 2 milyon varile kadar Rus petrolü ithal ediyor ve bu alanda Çin’den sonra ikinci sırada.
Trump’ın Hindistan’ı cezalandırma tehdidi, Ukrayna savaşında Rusya ile ilerleme sağlanamamasına yönelik bir hayal kırıklığının yansıması olabilir. Ancak analistlere göre bu daha çok bir pazarlık taktiği.
Hindistan zaten Soğuk Savaş’tan bu yana “güvenilir dost” olarak gördüğü Moskova’ya olan tarihi savunma bağımlılığını azaltmış durumda ve artık büyük çaplı savunma alımlarını daha çok ABD ve Batılı müttefiklerinden yapıyor.
© 2025 The New York Times Company
