Austyn Gaffney / The New York Times
Amerikalı bir turist geçen ay Avrupa'nın en büyük milli parklarından birinde bir buz mağarasını ziyaret ederken donmuş bir kemerin çökmesi sonucu hayatını kaybetti ve kız arkadaşı yaralandı. İzlanda'daki kaza doğrudan iklim değişikliğiyle ilişkilendirilemezken, uzmanlar sıcaklıklar arttıkça buzulların gerilemesi ve yok olmasının “son şans turizmi” adı verilen yeni bir macera seyahati türünü popüler hale getirdiğini söylüyor.
Daha fazla insan, buzulları erimeden görmek için acele ettikçe, İzlanda gibi yerler gelişen bir turizm ekonomisinden daha fazla yararlanmaya başladı. Kazanın meydana geldiği Vatnajokull Ulusal Parkı içindeki ayrı bir buzulda geziler düzenleyen İzlanda Dağ Rehberleri'nin operasyon şefi Elin Sigurveig Sigurdardottir'e göre artık her yıl yarım milyon kişi buzul turları için İzlanda'yı ziyaret ediyor.
Amerikalı çift, parlak mavi duvarlarıyla bilinen ve eriyen sulardan oluşan buz mağaralarına sahip Breidamerkurjokull buzulunun eteklerinde bir turdaydı. Bu mağaralara en çok, dağ yamaçlarından aşağıya doğru yavaşça inen, sıkıştırılmış buz ve kardan oluşan devasa donmuş nehirler olan buzulların dibinde ulaşılabilir.
İzlanda turları askıya aldı
İzlanda park servisi ise, yetkililer olayı ve acil durum prosedürlerini gözden geçirirken buz mağarası turlarını geçici olarak askıya aldı.
Fransa'daki Toulouse Üniversitesi'nde coğrafya profesörü olan Emmanuel Salim yaşanan kazayla ilgili olarak “Bu, iklim değişikliğinin buzul turizmi üzerinde yaratabileceği sonuçlara iyi bir örnek” dedi.
Uzmanlar, buzul turizmi popülerlik kazandıkça daha fazla korkuluk gerektirebileceğini söylüyor. Çünkü buzulların çekilmesi riskleri de beraberinde getiriyor. Eriyen suların artış göstermesi bu oluşumları çökmeye daha yatkın hale getirebilir. Bir buzulun hareket ederken arkasında bıraktığı kaya ve toprak topluluğu olan moren de buz eridikçe dengesizleşerek kayaları yerinden oynatabilir ve düşmelerine yol açabilir veya toprak kaymalarına neden olabilir.
Tur operatörleri buzulların erimesini yavaşlatmaya çalışıyor
Salim'e göre tur operatörleri buzul turizmini açık tutmak için buzullara erişim sağlayan yürüyüş yolları, köprüler, merdivenler ve tırabzanların bakımını artırmak gibi adaptasyon stratejileri üzerinde çalışıyor. Özellikle buz mağaralarının yakınında erime hızını azaltmak için bazen bir buzulun yüzeyine yalıtım örtüleri yerleştiriliyor.
Fotoğrafçıların sosyal medyada paylaştığı görüntülerle popülerleşen bu mağaralar, İzlanda'daki rehberler tarafından “altın madeni” olarak adlandırılıyor, ancak aşırı sıcaklar mağaraların dengesini bozabiliyor. Eskiden kış aylarında daha yaygın olan turlar yaza doğru genişledi. İzlanda'da yaz sıcaklıkları, büyük ölçüde fosil yakıtların yakılması nedeniyle dünya ısındıkça artıyor.
Ve mağaralara daha fazla insan girdikçe kaza riski de artıyor.
Alaska, Kenai Fiyortları Milli Parkı'ndaki Exit Glacier Guides'ın genel müdürü Trevor Kreznar, “Daha fazla açık hava meraklısı var, ancak buzullar da eskisinden daha dengesiz” dedi ve ekledi: “Sadece daha fazla meraklı gelseydi ama buzullar 1980'lerdeki gibi kalsaydı, bu kadar büyük bir sorun olmazdı”
İklim değişikliği ezberleri bozuyor
İzlanda Üniversitesi'nde buzul turizmi alanında doktora sonrası araştırmacı olan Johannes Theodorus Welling, rehberlerin buzulların durumunu genellikle deneyimlerine dayanarak değerlendirdiğini, ancak iklim değişikliği bir buzulun dinamik ortamını etkiledikçe bu kararların daha zor hale geldiğini söyledi.
Welling, “Geçmişte hiç yaşanmamış yeni olaylar meydana gelebilir” sözleriyle uyarıda bulunurken "Bu tür tehlikeler, buzul çöküşü için erken uyarı sistemleri ve acil durum planları gerektirebilir" dedi ve ekledi:
“Müşterilerime her zaman şunu söylerim: İnsanlar buzulda ölmez, buzulun altında ölür”
Athabasca Buzulu'nda bir tur operatörü olan IceWalks'un sahibi Corin Lohmann, şirketinin buzul erimesi nedeniyle her sezon iki ya da üç kez buzulun eteklerine giden patikayı yeniden yönlendirmek zorunda kaldığını söyledi. Şirketin rotaları, bu yaz buzullara erişimi kapatan yangın da dahil olmak üzere, son yıllarda artan orman yangınlarından da etkilenmiş. Lohmann, bu kapanmaların olmaması halinde turist sayısı olarak son 40 yılda kaydedilen en yoğun yıl olacağını söyledi. Ancak bu büyüme muhtemelen uzun sürmeyecek.
Lohmann, “Bu trendin muhtemelen 30 ila 50 yıl arasında, hatta daha erken bile olabilecek bir son kullanma tarihi var” dedi. Lohmann, son şans turizmini pazarlamasa da, iklim değişikliğinin buzullar üzerindeki etkilerinden bahsettiğini söyledi.
Lohmann, “Misafirler çocuklarını getirmelerinin önemli olduğunu düşünüyorlar çünkü 10 yaşındaki çocuklarıyla birlikte durduklarında bu buzulun üzerinde duran son nesil siz olabilirsiniz gibi çok keskin bir hatırlatma oluyor” dedi.
© 2024 The New York Times Company