Brian X. Chen / The New York Times
Size güzel haberlerim var: Mark Zuckerberg’in Meta etiketiyle piyasaya süreceği 1500 dolarlık gözlükler de dahil olmak üzere son yedi yılda piyasaya çıkan tüm yapay gerçeklik gözlüklerini denedikten sonra metaverse’ün bize ne vaat ettiğini anladım: Oyun oynamak.
Zuckerberg ve çok sayıda teknoloji devi bizim bu aygıtları satın alıp metaverse’te alışveriş yapmamızı, sosyalleşmemizi ve iş yapmamazı hayal etmiş olabilir ama tüketiciler onların heveslerine kapılmak zorunda değil.
Zaten Oculus Rift’in 2016’da dünyamıza girmesinden bu yana bu sanal gerçeklik gözlüklerinin kullanıldığı en çekici alan da oyunlar oldu. Bilgisayara takılarak çalışan bu hantal mekanizma, ana akım yapay gerçeklik kullanımının da başlangıcı olmuştu.
Quest’in zaman içinde birçok rakibi de çıktı ancak haftaya piyasaya sürülecek Quest Pro ile Meta taşı gediğine koymuş olacak.
İnsanlar bu yeni giyilebilir bilgisayar oyunu konsolunu aslında yine Nintendo veya PlayStation gibi oynama motivasyonuyla satın alacaklar.
Quest Pro’yu Meta çalışanları eşliğinde, şirketin Burlingame, California’daki ofisinde bir saat denedim.
Meta’ya göre cihazın üç özelliği öne çıkıyor: 400 dolarlık önceli Quest 2’den dört kat daha fazla piksel ile daha yüksek çözünürlük; artık yüz ifadelerinizin ve göz hareketlerinizin gerçek zamanlı bir görüntüsünü oluşturabilen, kulaklığa gömülü kameralar ve sanal bir nesneyi nazikçe sıkıştırdığınızı veya agresif bir şekilde kavradığınızı algılayabilen, basınca duyarlı hareket kontrolörleri.
