Jordyn Holman ve J. Edward Moreno / The New York Times
Girişimcilik hayallerinin peşinden koşan start-up’lara ve bireylere şık ofis alanları sunan ABD'li WeWork şirketi iflas koruma başvurusunda bulundu. Şirket, başvurunun kapsamlı bir yeniden yapılanma diye adlandırdığı sürecin bir parçası olduğunu söylüyor. Açıklamaya göre şirketin teminatlı borçlarının 92'sini elinde tutan alacaklılar ofis kiralama portföyünün azaltılmasını da içeren bu yeniden yapılandırma planı onayladı. Şirket “Bugünkü başvurunun bir parçası olarak WeWork, büyük ölçüde atıl olan belirli konumlardaki kiralamlalardan vazgeçme olanağı talep ediyor ve bu durumdan etkilenen tüm üyelere önceden bildirimde bulunuldu” dedi.
ABD’nin en büyüğü
ABD iflas kanunun 11. maddesi kapsamında iflas koruma başvurusunda bulunan WeWork, geçen eylülde tüm kiralama sözleşmelerini yeniden müzakere etmeye ve belirli lokasyonlardan çıkmaya başlayacağını duyurmuştu. Şirketin resmi internet sitesine göre WeWork şu an 37 ülkede toplam 660 lokasyonda faaliyette. Yaklaşık iki yıl önce 38 ülkede var olan şirket 764 lokasyonda aktifti. WeWork haziran itibarıyla toplamda yaklaşık 20 milyon metrekarelik ofis alanını kiraya sunuyordu. ABD bu ölçekte ofis kiralayan ikinci bir şirket bulunmuyor.
“Başka ülkeler etkilenmeyecek”
Şirket iflas koruma başvurusu ve daralma planından ABD ve Kanada dışındaki franchise'larının etkilemeyeceğini duyurdu. WeWork'un bu kararı, şirkete yer kiralayan mülk sahipleri için de büyük bir darbe oldu. Son yıllarda pek çok mülk sahibi ellerindeki binalara WeWork'e piyasanın altında fiyatlara kiraladı. Ellerindeki binanların borçları ödemekte zorlanan bazı mülk sahipleri var. Pandemiden bu yana ofise giden çalışan sayısı azaldı. Bu durum ticari gayrimenkullerde son on yıllarda yaşanan en büyük krizlerden birine yol açtı.
Borcunu ödeyememişti
WeWork aslında aylardır tehlike sinyalleri veriyordu. Şirket geçen mart ayında, Japon teknoloji grubu SoftBank'ın başını çektiği bir grup yatırımcıyla borcunu önemli ölçüde azaltmak ve yeni finansman sağlamak üzere anlaşmaya varmıştı. Buna rağmen ağustosta faaliyetlerini sürdürebilmek konusunda “ciddi bir şüphe oluştuğunu” kabul etmişti. Geçen ay da 95 milyon dolarlık faiz ödemelerini gerçekleştiremeyeceğini duyurdu. Mülk sahiplerine yapılan ödemelerden kaynaklanan maliyetlerini düşürmek isteyen şirket, bu hamleyle borç verenlerle sürdürdüğü pazarlıkta elini güçlendirmeyi amaçlıyordu. Şirket ödemeyi 30 günlük geciktirdikten sonra alacaklılarla 7 günlük bir ek süre üzerinde panlaşmıştı. O süre bugün sona eriyor. İflas koruma talebi de sürenin dolmasından bir gün önce geldi.
47 milyar dolardan 45 milyon dolara keskin düşüş
WeWork'un hisseleri yılın başından bu yana yüzde 98'den fazla değer kaybetti. Şirketin değeri geçen cuma itibarıyla 45 milyon doların altındaydı. Şirketin Ocak 2019'da yaklaşık 47 milyar dolarla zirve noktasını görmüştü. WeWork, 2010 yılında Adam Neumann ve Miguel McKelvey tarafından kuruldu ve 2011 yılında ilk lokasyonunu New York kentinde açtı. Ofis alanlarını satın almak yerine kiralayarak bu alanları freelance çalışanlara, küçük işletmelere ve büyük şirketlere yeniden kiraya vermeye odaklandı.
SoftBank yatırımlarıyla büyüdü
Şirket 2010'lu yıllar boyunca hızla büyüdü ve San Francisco, Los Angeles, Seattle, Londra ve Tel Aviv, İsrail'de şubeler açtı. Harcamaları ise büyük ölçüde SoftBank tarafından finanse edildi. SoftBank, start-up'lara cömert harcamalar yaparak bu şirketlerin rakiplerinden daha hızlı büyümelerini ve sektörlerinde baskın bir konum elde etmelerini sağlamayı öngören bir iş planına sahip. WeWork'e de 10 milyar dolardan fazla yatırım yaptı.
WeWork markası bu süre içinde serbest çalışan veya start-up kültürünü benimseyen Y kuşağı üyeleri tarafından “ortak çalışma alanı” (coworking) kavramıyla neredeyse eş anlamlı hale geldi. Bu ortak çalışma alanlarından yararlananlar açık ofislerde kendi dizüstü bilgisayarlarıyla çalışıp toplantılarını cam konferans odalarında yapabiliyor. Sohbet edip fikirlerini paylaşırken de içeceklerini yudumlayabiliyor.
Halka açılma krizi
WeWork Ağustos 2019'da halka açılma girişiminde bulundu. New York'un Manhattan semtinde kamuya ait olmayan en büyük kiracı konumuna yükseldi. Silikon Vadisi yatırımcılarının genç şirketlere hayali miktarlarda para akıttığı bir dönemde en değerli girişimlerden biri haline geldi. Ancak Wall Street, şirketteki yönetim sorunları ve büyük zararları hakkında daha fazla bilgi edindikçe, ilk halka arz girişimi bir ay sonra rafa kaldırıldı. Neumann kısa süre sonra CEO olarak istifa etti. Halka açılamayan şirket nakit sıkıntısı yaşadı ve bir kurtarma paketine ihtiyaç duyar hale geldi. SoftBank, Ekim 2019'da şirkete 7 milyar dolar değerinde bir destek sağladı.
Art arda CEO değişimi
Şubat 2020'de kariyerini emlak firmalarında geçiren Sandeep Mathrani WeWork'un CEO'su oldu. Ancak bunun hemen ardından Covid-19 salgını ortaya çıktı ve birçok profesyonel evden çalışmaya başladı.
WeWork Mathrani yönetiminde Ekim 2021'de bir özel amaçlı satın alma şirketiyle birleşerek halka açıldı. Ayrıca bazı lokasyonlarını kapatmaya ve ev sahipleriyle kira sözleşmelerini yeniden müzakere etmeye başladı. Mathrani geçen baharda şirketin borcunu azaltan bir yeniden yapılanma planı yürüttü. Ancak bu planın sona ermesininden kısa bir süre sonra, geçen mayıs ayında Mathrani istifa etti. O dönemki haberlere göre SoftBank kendisini hayal kırıklığına uğratmıştı. Bu dönemde şirketin CEO’luğunu vekaleten yürüten David Tolley geçen ay resmen WeWork’ün başına geçti. Tolley, dün yaptığı açıklamada “WeWork’ün temeli sağlam, iş yapısı dinamik, geleceği parlak” dedi.
© 2023 The New York Times Company