Ben Hubbard-Gülsin Harman / New York Times
Türkiye'de dün yapılan seçimler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oyların çoğunluğunu almasına rağmen ikinci tura kaldı ve bu sonuç 20 yıldır iktidarda olan lidere kariyerinin en zorlu siyasi mücadelesini yaşattı.
Oylamanın sonucu, Erdoğan ile muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında 28 Mayıs'ta yapılacak ve Türkiye'nin siyasi manzarasını yeniden şekillendirebilecek ikinci turda zafer elde etmek için iki hafta sürecek bir mücadeleye zemin hazırladı. Resmi olmayan sonuçların neredeyse tamamlanmasıyla birlikte, devlet destekli haber ajansı AA'ya göre Erdoğan oyların yüzde 49,4'ünü, Kılıçdaroğlu ise yüzde 44,8'ini aldı.
Ancak her iki taraf da gece boyunca önde olduğunu iddia etti. Rekabeti kızıştıran iddialar, her iki tarafın da diğerini yanıltıcı bilgiler açıklamakla suçladı. Sonuçlar kıran kırana geçen bir akşamın ardından sabaha karşı geldi. Erdoğan Twitter'dan muhalefeti milli iradeyi gasp etmemeleri konusunda uyardı ve partililerine ne olursa olsun sonuçlar kesinleşene kadar sandıkları terk etmemeleri çağrısında bulundu.
"İç ve dış politikaları kimin kazanacağına göre değişir"
Muhalif siyasetçiler, Anadolu Ajansı'nın bildirdiği ilk sonuçlara itiraz ederek, doğrudan sandıklardan toplanan kendi rakamlarının Kılıçdaroğlu'nu önde gösterdiğini söyledi. Burada söz konusu olan şey, Kremlin ile sıcak ilişkilerini sürdürerek Batılı müttefiklerinin çoğunu tedirgin etmeyi başaran bir NATO üyesinin gidişatı. Asya, Afrika, Avrupa ve Orta Doğu'yu kapsayan bir dizi siyasi ve ekonomik bağa sahip olan Türkiye'nin iç ve dış politikaları kimin kazanacağına bağlı olarak derinden değişebilir.
"Erdoğan'ın performansına ilişkin bir referandum"
Oylama birçok açıdan Türkiye'nin 20 yıldır başat siyasetçisi olan Erdoğan'ın performansına ilişkin bir referandum niteliğinde. Erdoğan 2003 yılında başbakan olduktan sonra, Türkiye'nin şehirlerini dönüştüren ve milyonlarca Türk'ü yoksulluktan kurtaran bir ekonomik büyüme dönemine liderlik etti. Uluslararası alanda, iş dünyası yanlısı ve Batı ile güçlü bağlar kurmak isteyen yeni bir demokratik İslamcı modeli olarak takdir edildi.
Seçmenler arasındaki itibarı azaldı
Ancak geçen on yıl içinde Erdoğan'ı hem yurt içinde hem de yurt dışında eleştirenlerin sayısı arttı. 2013'te yönetim tarzına karşı kitlesel protestolarla karşılaştı ve 2016'da, cumhurbaşkanı olduktan iki yıl sonra, bir darbe girişimi gerçekleşti. Bu süreçte rakiplerini saf dışı bırakmak ve daha fazla gücü elinde toplamak için fırsatlar yakaladı. Erdoğan'ın pazar günü yapılan ilk tur oylamada net zafer elde edememesi, ekonomiyi yönetme biçimine ve iktidarını pekiştirmesine kızan seçmenler arasındaki itibarının azaldığını teyit etti.
© 2023 The New York Times Company
