22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 18.02.2023 09:32 | Son Güncelleme: 18.02.2023 23:34

New York Times yazdı: Hatay’ın ilçesi Erzin depreme nasıl dayandı?

Depremden en çok etkilenen il olan Hatay'ın bir ilçesinde hiç can kaybı yaşanmadı, hiçbir bina yıkılmadı. Erzin Belediye Başkanı bölgede kaçak yapıya izin vermediklerini açıkladı ancak tek neden bu değil. New York Times, Erzin ilçesinin nasıl ayakta kaldığını uzmanlara sordu
Erzin'de yapısal hasar nedeniyle evlerine dönemeyen bazı kişilere yardım ve barınak sağlayan çadırın dışındaki sakinler, 14 Şubat 2023 (Nicole Tung/The New York Times)
Erzin'de yapısal hasar nedeniyle evlerine dönemeyen bazı kişilere yardım ve barınak sağlayan çadırın dışındaki sakinler, 14 Şubat 2023 (Nicole Tung/The New York Times)

Cora Engelbrecht ve Nimet Kıraç / The New York Times

Geçen hafta Türkiye’de meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki depremle Hatay’ın Erzin ilçesinin çevresinde birçok yer yıkıldı, binalar yerle bir oldu, şehirler beton mezarlara döndü. Ancak Erzin, sapasağlam duruyor. İlçenin Türkiye ve Suriye’de 40 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği depreme nasıl dayandığı merak ediliyor. Erzin Belediye Başkanı, ilçede kimsenin ölmediğini ve tek bir binanın yıkılmadığını söyledi. Belediye başkanı, şimdi Türkiye'deki yetkililerin odak noktası olan, baştan savma inşaatları uzun süredir engellediğini anlattı. Ancak mühendisler ve bilim insanları en son sismik kurallara uyan iyi inşaatın yanı sıra Erzin’in çok sağlam bir zemin üzerindeki şanslı konumu gibi, şehri kurtaran diğer faktörleri de göz önüne aldılar. 

"Hasar görmemesinin ana nedeni zemin"

40 yılını bölgenin fay hatlarını inceleyerek geçiren ve şu anda özel bir araştırma grubu olan Fugro ile çalışan jeomorfolog Ömer Emre, "Ağır hasar görmememizin ana nedeni, zeminin durumu” dedi. Erzin, depremin merkez üssüne İskenderun ve Antakya gibi güneydeki şehirlerden daha yakın. Ancak Antakya harap oldu, çoğu bina moloz haline geldi ve limanda büyük bir yangın çıktı, sokakları deniz suları bastı. Bölgedeki birçok şehir ve köy, eski bir nehir yatağının kum, silt ve kil katmanları üzerine inşa edildi. Emre, İskenderun'un altındaki yumuşak kıyı zemini gibi bu toprağın sallanmaya daha duyarlı olduğunu söyledi. Emre, “Bu yumuşak, su yüklü tortular, şehirleri ve köyleri depremlere karşı benzersiz bir şekilde savunmasız hale getiriyor. Bir deprem vurduğu anda bu toprak bir dalga gibi hareket ediyor" diye ekledi.

Coğrafyacı Tamer Duman, buna karşılık Erzin'in deniz seviyesinden daha yüksekte olduğunu ve ana kaya ve kumdan daha iri taneli sert zemin üzerine inşa edildiğini söyledi. Duman, “Sert zemin, yapılar ile deprem dalgaları arasında bir amortisör görevi görerek binaların sallanmasını azaltır” dedi. 

Dünyanın sismik açıdan en aktif bölgelerinden biri olan Türkiye'de uzun süredir inşaatçılar için son birkaç on yılda güncellenen sismik yönetmelikler bulunuyor. Yetkililer şimdi dikkatlerini çöken binalardan sorumlu tutulabilecek müteahhitleri bulmaya çevirdiler ve şimdiden onlarca kişiyi gözaltına aldılar. İnşaatçılar, projeleri hızlandırmak ve karları büyütmek için ucuz malzemeler kullanmak ve bina yönetmeliklerini aşmakla suçlanıyor.

"Kaçak inşaatlara izin vermedi"

Erzin Belediye Başkanı Okkeş Elmasoğlu, kendisini kötü inşaatçıları durduran isimsiz bir kahraman olarak tanımladı. Belediye başkanının danışmanı Eray Güner, "Belediye başkanı ciddi bir kararlılıkla son dört yılda kaçak inşaatlara izin vermedi" dedi ve makamının hain müteahhitleri savcılığa ihbar ettiğini ve kalitesiz projelerin yıkım emrini verdiğini ileri sürdü. Birkaç mühendis belediye başkanının iddialarını hafife aldı, ancak şehrin iyi mühendisleri olduğunu ve Erzin dışındaki yıkımda yeteri kadar inşaatları kontrol etmeyen yetkililerin rol oynadığını kabul etti. İskenderunlu bir inşaat mühendisi, "Türkiye'deki sorunumuz bu: Bu ülkede toprağı olan herkes, kasap, çiftçi, aşçı, inşaat yapmaya karar verebilir" dedi ve birçok müteahhitin, güçlü temeller için sismik kod gibi düzenlemeler konusunda deneyimsiz ve eğitimsiz olduğunu söyledi.

"Af çıkmadan önce denetim yapılmasını söyledik"

Yanlış uygulama kanıtı bulmak için İskenderun'a giden mühendis, "Parmaklarımın arasından kum gibi düşen betonu topladım. Burada gerçek katil deprem değildi. Bu, inşaatımızın kalitesiyle ilgiliydi” diye konuştu.  Diğerleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin birkaç yıl önce yürürlüğe giren ve mülk sahiplerinin binalarını yasalara uygun hale getirmeden inşaat ihlallerinin affedilmesi için bir ücret ödemesine izin veren yasayla ilgili son eleştirilerini yineledi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin yönetim kurulu üyesi Orhan Sarıaltun, "Hükümete af çıkarmadan önce mühendislik denetimleri yapmasını söyledik" dedi. Sarıaltun, düzenlemeleri aşmak isteyen inşaatçıların akrabaları adına özel denetim firmaları kuracaklarını da söyledi. Şimdi, inşaatçılarla birlikte teftiş şirketleri ve şehir yönetimlerinin de araştırılması gerektiğini belirten Sarıaltun, "Yalnızca müteahhitlere yüklenmek, sorumluluğu hükümetin omuzlarından atmaktır" ifadelerini konuştu.

Sarıaltun, Erzin'in durumunu, son yirmi yılda büyük ölçüde gelişmiş olmasına ve en son sismik yönetmeliklere göre daha iyi inşaat yapılmasına bağladı. Sarıaltun, “Binalar yönetmeliklere uygun olarak inşa edildi. Aksi takdirde, o da çökecekti” dedi. Pek çok bölge sakini yerel mühendisleri alkışladı. Hasan Aksoy, deprem sırasında ilçenin en yüksek binalarından birinde bulunan 6. kattaki dairesinin sallanmasıyla sarsılarak uyandığını söyledi.

39 yaşındaki Aksoy, “Sanki bina dans ediyordu. Dakikalarca yavaşlamasını bekledim ardından eşimi ve iki çocuğumu alarak dışarı çıktık” dedi. Aksoy, ertesi gün arkadaşı olan binanın mühendisini arayarak teşekkür etti. Diğerleri şehir liderlerini açıkça eleştiriyordu. Yerel bir yetkili olan Şeref Vural, "Bunun belediye başkanımızla hiçbir ilgisi yok" dedi.

"Kendimizi şanslı hissediyoruz"

Valilik, mahalle sakinlerinin eleştirileri hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Ancak depremden yaklaşık 10 gün sonra, hayat bir dereceye kadar normale dönse bile, birçok kişi hala sağlam olmayan binalar hakkında yoğun bir korku hissediyordu. 

Yaklaşık 30 kiracıyla birlikte sokak köşeleri ve parkları süsleyen çok sayıda yardım çadırından birinde kalan 46 yaşındaki ev sahibi Ayşe Al, "Kıyametin koptuğunu düşündük. dedi. Kendisinin ve diğerlerinin hala eve dönmekten çok korktuklarını söyleyen Al, “Tabii ki kendimizi şanslı hissediyoruz, can kaybımız yok" diye ekledi.

© 2023 The New York Times Company