The Editorial Board / The New York Times
Başkan Joe Biden'ın geçen ayki münazarada iletişim kurmakta zorlanmasının anlık olduğuna dair umut besleyen seçmenler için aradan geçen günler pek de rahatlatıcı olmadı. Donald Trump'ın ikinci dönem adaylığı Amerikan demokrasisi için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Biden, şüpheleri çürütmek ve Trump'ı yenebileceğini göstermek için güçlü bir kampanya yürütmek yerine, kontrollü bir şekilde kamuoyunun önüne çıktığı bir programı sürdürdü. Başkan, seçmenlerden veya gazetecilerden soru almaktan büyük ölçüde kaçındı. Prompter'ı bir kenara bıraktığında, özellikle de cuma günü ABC'den George Stephanopoulos ile yaptığı 22 dakikalık röportaj sırasında, düşüşte olan bir adam olarak görünmeye devam etti.
Ülkeyi risk altına soktu
2020'de Trump'ın suiistimallerine ve yalancılığına karşı seçilen Başkan, şimdi gerçekliğe meydan okumaya çalışıyor. Bir yıldan uzun bir süredir, seçmenler anketlerde ve görüşmelerde Biden'ın fiziksel ve zihinsel olarak göreve uygunluğu konusunda önemli şüpheler taşıdıklarını tartışmasız bir şekilde açıkça ortaya koydular. Biden, Trump'ı yenebilecek en iyi Demokrat olduğu konusunda ısrar etmeye devam ederek bu seçmenlerin endişelerini göz ardı etti ve ülkeyi önemli bir risk altına soktu.
Zayıf münazara performansından bu yana, çok sayıda anket hem Biden'ın destek derecesinin hem de Trump'ı yenme şansının zaten sallantılı olan seviyelerinden belirgin bir şekilde düştüğünü gösterdi. Buna karşılık, bocalayan politikacıların favori yollarından birini benimsedi ve anketlerin, başkanlığının tarihsel olarak popüler olmadığını göstermekte yanlış olduğunda ısrar etti. Anketler tarihi oranlarda yanılmış olsalar bile, yine de onun uygunluğu konusunda büyük bir şüphe olduğunu gösteriyor.
En son Times/Siena anketi, seçmenlerin yüzde 74'ünün Biden'ın hizmet etmek için çok yaşlı olduğunu düşündüğünü gösterdi, bu oran münazaradan bu yana 5 puanlık bir artışa işaret ediyor ve bir tür hata ya da önyargıya atfedilebilecek bir rakam değil. Biden, yaşının yeteneklerini azalttığı iddialarını reddetti ve pazartesi günü Kongre'deki Demokratlara gönderdiği uzun mektupta bu konuyu gündeme bile getirmedi. Bu mektupta, kasım ayında Trump'ı yenebilecek en donanımlı adayın kendisi olduğunda ısrar ederek, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in ya da daha genç, daha güçlü bir Demokratın olası adaylığını reddetti ve aslında Amerikan halkından gözleri yerine kendisine güvenmelerini istedi.
Adaya yalnızca seçmenler karar verir
Mektupta yaptığı gibi basını, bağışçıları, uzmanları ya da diğer elit grupları kendisini adaylıktan itmeye çalışmakla suçlamak yeterli değil. Aslında, kendi sözleriyle ifade etmek gerekirse Demokrat Parti'nin adayına seçmenler ve yalnızca seçmenler karar verir. Ancak Demokrat liderler sadece bu yılki önseçimlere katılan az sayıdaki seçmenin kararına güvenmemeli. Bunun yerine, uzun süredir Amerika'daki her anketöre endişelerini anlatan çok daha büyük bir seçmen grubunu dinlemeliler. Biden, kasım ayında sonucu belirleyecek olan daha geniş seçmen kitlesinin iradesine kulak vermeli.
Biden, geçen hafta Demokrat valilere daha fazla uyuması, daha az çalışması ve akşam 8'den sonra halka açık etkinliklerden kaçınması gerektiğini söylediğinde olduğu gibi, zaman zaman kendi durumunun farkında değil gibi görünüyor. Ancak 8'de mesaisi bitmesi gereken bir adamın dünyanın en zor iki işini (başkan olarak hizmet etmek ve başkanlığa aday olmak) aynı anda yapmaya çalışmaması gerektiği sonucuna direndi.
Tabandan partinin en üst kademelerine kadar, kasım ayında Trump'ı yenmek isteyen Demokratlar Biden ile açıkça konuşmalı. Ona, meydan okumasının zaferi Trump'a vermekle tehdidi yarattığını söylemeliler. Ona kendisini utandırdığını ve mirasını tehlikeye attığını söylemeleri gerekiyor. Artık kendi öncelikleri için etkili bir sözcü olmadığını açık ve net bir şekilde duyması gerekiyor. Partinin Trump'a karşı durabilecek bir adaya ihtiyacı var. Amerikalılara, Trump'ın Amerika için kasvetli vizyonuna karşı ikna edici bir alternatif sunabilecek bir adaya ihtiyacı var.
Kamuoyu önünde tavır almaktan kaçındılar
Seçilmiş Demokrat liderler arasında Biden'ın düşüşüne tanıklık edenler de var. Virginia'dan Temsilci Don Beyer'in pazar günü meslektaşlarına Başkan'ın "iki cümleyi bir araya getirmekte gerçekten zorlandığını" söylediği öğrenildi. Özel danışman Robert Hur'un bu yılın başlarında Biden'ı sempatik, iyi niyetli, hafızası zayıf yaşlı bir adam olarak tanımlamasına benzer bir açıklama. Ancak tartışmadan bu yana, seçilmiş Demokratların çoğu kamuoyu önünde bir tavır almaktan kaçındı, bunun yerine sessizce ve umutla Biden'ın gerekli sonuca varmasını bekledi. Beyer'in ofisi, yorumlarının ortaya çıkmasının ardından bir açıklama yayınlayarak Biden'ı hala desteklediğinde ısrar etti. Diğerleri ise kaygılarını isim vermeden dile getirerek belki de kaygılarının başkana kadar ulaşacağını umdular.
Ancak bir fısıltı kampanyası bu durum için yetersiz, çünkü bu acil bir durum. Biden adaylığa tutunmaya devam ettikçe, kendisinin de kesinlikle bildiği gibi, onun yerini doldurmak o kadar zor olacak. Ülke, kendisini tek bir kişinin hırslarına bağlayan bir partiye ne olduğunu çoktan gördü ve bu, yolunu kaybeden Cumhuriyetçiler için iyi sonuçlanmadı. Senato çoğunluk lideri Chuck Schumer, Temsilciler Meclisi azınlık lideri Hakeem Jeffries ve hatta eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi de dahil olmak üzere Demokrat Parti'nin başında bulunanlar için, diğer adayların partinin kurultay delegelerine kendilerini anlatmaları için zaman dolmadan önce, başkana ve kamuoyuna yeni bir adaya duyulan ihtiyaç hakkında güçlü bir şekilde konuşma zamanı geldi.
Biden'ın bunu onlardan duyması gerekiyor
Bu Demokrat liderler başkanlığın günübirlik bir iş olmadığını biliyor ve Biden'ın onlardan ve diğerlerinden Amerika'nın güvenliğinin ve risklerinin Biden'ın adaylığıyla ilerlemeye devam etmek için çok yüksek olduğunu duyması gerekiyor. Şimdiye kadarki suskunlukları kısmen bir saygı gösterisi, kısmen de Biden'ın özel danışmanlığa kamuoyu önünde eleştirilmekten daha açık olacağına dair bir hesaplama idiyse de, Başkan'ın içinde bulunduğu durumun gerçekliğini kabul etmek istemediği giderek daha açık hale geliyor.
Biden'ı yeni liderlik ihtiyacını kabul etmeye ikna etmenin tek yolu, partinin artık onu takip etmediğini göstermek. Biden ve savunucuları, seçmenlerin onun 3,5 yıllık başkanlık dönemindeki başarılarına odaklanmaları gerektiğini söylüyor. Bu etkileyici bir sicil. Ancak klasik Wall Street uyarısı politikacılar için de geçerli: Geçmiş performans gelecekteki sonuçların garantisi değil. Seçmenlerin karşı karşıya olduğu soru, Biden'ın etkili bir başkan olup olmadığı değil, kasım ayında Trump'ı yenip yenemeyeceği ve sonrasında etkili bir şekilde başkanlık yapıp yapamayacağı. Biden pazartesi günkü mektubunda ayrıca kendi yeteneklerine odaklanmanın Demokratları Trump'ı yenme işinden uzaklaştırdığını savundu. Ancak Amerikalıların Biden'ın düşüşüyle meşgul olmasının nedeni tam da Trump'ı yenmenin önemi.
Bu iki adam arasında bir yarışma değil
Trump'ın başkan olarak görev yapmaya uygun olmadığı açık ve Amerikan halkının çoğunluğunun hala onun adaylığına karşı toplanabileceğine inanmak için nedenler var. Ancak Demokratlar, çok farklı nedenlerle de olsa, gelecek dört yıl boyunca başkan olarak hizmet etmeye uygun görünmeyen bir adam kendi adayları olduğu sürece seçmenlere bunu kabul ettirmekte zorlanacaklardır. 2024 başkanlık seçimleri iki adam ya da hatta iki siyasi parti arasındaki bir yarışma değil. Bu, bir ulus olarak kim olduğumuza dair bir mücadeledir.
Başkan Biden tehlikenin farkında. Ancak bu ulusal dramda kendi rolünü unutmuş gibi görünüyor. Durum daha da vahim hale geldikçe, kendisini vazgeçilmez olarak görmeye başladı. Biden, şu anda sorunun kendisi olduğunu ve Demokratların Beyaz Saray'ı elde tutmaları için en iyi seçeneğin kenara çekilmesi olduğunu anlamış görünmüyor.
© 2024 The New York Times Company
