15 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 25.10.2023 14:03 | Son Güncelleme: 25.10.2023 14:22

NYT İsrail'in girmeye hazırlandığı Gazze'yi yazdı: Şeytanın oyun alanı

İsrail'in hazırlandığı kara harekatına dair endişeler sürerken uzmanlar Gazze'deki olası şehir savaşına ilişkin uyarılarda bulunuyor. New York Times, şehrin konumu, Hamas'ın durumu ve de sivillerin sayısı nedeniyle buradaki bir savaşın çok ağır olacağını yazdı
NYT İsrail'in girmeye hazırlandığı Gazze'yi yazdı: Şeytanın oyun alanı

Damien Cave / The New York Times

Çatılardan ve bubi tuzaklı apartmanlardan yoğun ateş. Zırh delici mermiler askeri araçları havaya uçuruyor. Sivillerin arasına karışan, insansız hava araçlarıyla pusu kuran ya da uzun bir savaşı sürdürecek kadar cephane, yiyecek ve suyla dolu tünellerden fırlayan savaşçılar.

İsrail ordusu Hamas'ı ezmek amacıyla Gazze Şeridi sınırına tank yığarken, uzmanlar ülke askerlerinin Gazze'de ve diğer yoğun yerleşim bölgelerinde İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en şiddetli sokak çatışmalarıyla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuyor.

Irak'la karşılaştırılıyor

Kentsel savaş araştırmaları ve Amerikalı yetkililer Irak'la korkunç karşılaştırmalar yapıyor: ABD birliklerinin Vietnam'dan bu yana karşılaştığı en şiddetli çatışmaların yaşandığı 2004'teki Irak'ın Felluce kentini ya da 2016'da Irak'ın Musul kentinde İslam Devleti grubunu yenmek için verilen ve 10 bin sivilin ölümüne yol açan dokuz aylık savaşı düşünün. Bu yıkıcı bilançoyu muhtemelen katlanarak artırın.

Hamas, İslam Devleti'nin Musul'da sahip olduğu savaşçı sayısının üç ila beş katına sahip. Genç ve huzursuz bir nüfustan yedekler toplayabiliyor ve İran gibi ülkelerden uluslararası destek alıyor. Tek başına bile Hamas'ın liderliği, Gazze genelinde savaşa hazırlanmak için uzun yıllara sahipti. Orta Doğu'daki şehir operasyonları üzerine çalışmaları bulunan ABD Ordusu stratejisti Yarbay Thomas Arnold, "Çok çirkin olacak. Şehirler şeytanın oyun alanıdır, her şeyi sonsuz derecede zorlaştırırlar" dedi. 

İşgali ertele baskısı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Hamas'ı yıkma sözü verdi. Bunun ne anlama geldiğini net bir şekilde tanımlamadan, 7 Ekim'de İsrail'e düzenlenen saldırıda bin 400 kişinin ölümüne ve 200'den fazla kişinin kaçırılmasına neden olan örgütü Gazze'den çıkarma sözü verdi. Ancak Hamas'ın derin bir şekilde yerleştiği ve yoğun bir şekilde şehirleşmiş olan Gazze, özellikle karmaşık bir savaş alanı. Önündeki zorluklardan endişe duyan Biden yönetimi, Irak'taki deneyimlerine dayanarak İsraillilere tavsiyelerde bulunmaları için üst düzey askeri yetkililer gönderirken, İsrail'e Hamas tarafından kaçırılan rehinelerin serbest bırakılması ve daha fazla insani yardım ulaştırılması için müzakerelere daha fazla zaman tanımak üzere işgali ertelemesi yönünde baskı yapıyor. Amerikalı yetkililer İsrail'in Gazze'de yaşayan 2 milyondan fazla Filistinli sivilin hayatını kaybetmesini önleyecek net ve ulaşılabilir hedefleri olan bir planı olmadığından endişe ediyor.

Savaşı şekillendirecek üç faktör

Savunma Bakanı Lloyd Austin pazar günü yaptığı açıklamada "Onları operasyonlarını savaş hukukuna uygun olarak yürütmeleri konusunda teşvik ettim" dedi. Tarihi, bir rehber olarak alırsak Gazze'nin şehirlerinde bir kara savaşını büyük olasılıkla üç faktör şekillendirecektir: Kentsel çevre, savaşçılar ve siviller arasındaki etkileşim ve siyasi baskılar.

Bölgedeki manzara

Gazze Şeridi yaklaşık 360 kilometre karelik, Las Vegas'tan biraz daha büyük, kentsel nüfus merkezlerinin kümelendiği dar bir bant. Başkent Gazze'de yaklaşık 700 bin kişi yaklaşık 50 kilometre karelik bir alana sıkışmış durumda ve ABD öncülüğündeki güçlerin Musul savaşında karşılaştığından daha fazla yüksek binaya sahip, bu da daha tehlikeli bir üç boyutlu cephe oluşturuyor.

Orta Çağ'dan modern çağa kadar pek çok kentsel istila hızlı bir ilerleyişle başlamış ancak daha sonra savunmacıların lehine olan bölgelerde tıkanmıştır. Musul bunun en iyi örneği; bir diğeri de geçen yılki Mariupol kuşatması. Birkaç bin Ukraynalı asker, kendilerinden beş ila sekiz kat daha büyük bir Rus gücüne karşı şehri yaklaşık üç ay boyunca elinde tuttu. ABD Askeri Akademisi Modern Savaş Enstitüsü'nde kentsel savaş çalışmaları başkanı olan John Spencer, Ukrayna savaşının ilk yılıyla ilgili bir raporda "Kentin endüstriyel binalarını ve yeraltı ağını çok etkili bir şekilde kullandılar" diye yazdı.

"Teknolojik avantajı azaltabilir"

Şehirler de şekillendirilebilir. İsrail hava saldırılarında Gazze'de yüzlerce binayı yerle bir etti. Hamas, bu ay İsrail'e yaptığı saldırıdan çok önce Gazze'nin altında saldırı mevzileri arasında hareket etmek, rehineleri saklamak ve malzemeleri korumak için kullanılabilecek yüzlerce kilometre uzunluğunda tüneller inşa etti. İsrail'in saldırması halinde okulların altında roket fabrikaları, camilerde saklanan silahlar gibi başka sürprizlerle de karşılaşılması muhtemel. Virginia Üniversitesi'nde doktorasını tamamlamakta olan Arnold, "Şehirler teknolojik avantajlarınızı azaltabilir. İsrail zamanını beklerken, koşulları belirlerken, binaları yıkarken, birliklerini hazırlarken diğer taraf da kesinlikle hazırlanıyor" diye konuştu.

Siviller

Sivil mi savaşçı mı? Şehir savaşları bu çizgiyi daha sık ve ölümcül şekillerde bulanıklaştırma eğiliminde. Gazze'de Hamas tarafından yönetilen Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail, hava saldırılarında aralarında bin 200 çocuğun da bulunduğu binlerce sivili öldürmekle suçlanıyor. Bu rakamlar bağımsız olarak doğrulanamadı, ancak sivillere yönelik risk açıkça yüksek olmaya devam ediyor. İsrail Gazze'deki insanları güneye, daha güvenli bölgelere gitmeye teşvik ederken, pek çok kişi Hamas'ın ya da dini liderlerin kalmaları yönündeki talimatlarına uyuyor ya da gitmeye güçlerinin yetmediğini söylüyor. 

Bu tanıdık bir sorun. 2004 yılında Bush yönetimi, dört Amerikalı müteahhidin öldürülüp parçalanmış cesetlerinin bir köprüye bağlanmasının ardından ABD deniz piyadelerine Felluce'yi işgal etmeleri için sadece 72 saat süre verdi. Komutanlar intikam amaçlı bir operasyonun sivilleri tehlikeye atacağı ve başarısız olacağı uyarısında bulundular ve ağır kayıpların ardından geri çekilerek Iraklılara ikinci bir saldırıdan önce kaçmaları için altı ay süre verdiler. Tahminen 30 bin ila 90 bin kişi kaldı.

"Canlı kalkan olarak kullanılacaklar"

Felluce'de muharebe mühendisi olarak görev yapan emekli ABD Deniz Yarbayı Freddie Blish, "Masum sivillerin birçoğunun ayrılmasına izin verilmedi. Hamas'ta da olacak olan bu, onları canlı kalkan olarak kullanacaklar" dedi.  İsrail sivilleri hedef almadığını vurguluyor. Ancak şehir savaşlarında komutanlar genellikle hem savaşçıları hem de aileleri barındıran yapılardan karşılık alır ve bir karar vermeye zorlanır: Askerleri riske atarak odaları boşaltmak ya da sivilleri öldürebilecek şekilde ağır bir karşılık vermek. Şehir savaşı uzadıkça asker kayıplarına karşı tolerans azalma eğiliminde olur. 

Musul'un IŞİD'den temizlenmesi ABD'nin hava desteğiyle 252 gün ve 100 bin Irak askerinin katılımı ile gerçekleşti. Birleşmiş Milletler'e göre 100 bin sivilin ölümünün yanı sıra 8 bin 200 Irak askeri de kayıp verdi ve en az 13 bin bina yaşanmaz hale geldi. İsrail birlikleri, işgal planlarını hazırlamak için yıllara ve tüneller gibi zorluklar için özel mühendislik birimlerine sahip Irak ordusundan daha iyi eğitilmiş olsalar da daha zorlu bir düşmanla karşı karşıya kalacaklar.

ABD ordusunun ilk tahminlerine göre operasyon başladığında Musul'da 3 bin ila 5 bin IŞİD savaşçısı vardı ve daha sonra birkaç bin kişi daha geldi. Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları'nın ise Filistin İslami Cihat gibi diğer gruplara bağlı binlerce savaşçıyı saymazsak 30 bin ila 40 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. IŞİD savaşçılarının çoğu da başka ülkelerdendi. Hamas savaşçıları Gazze'de büyüdü. Birlikleri konum, aile, inanç ve İsrail'e karşı ortak hayal kırıklığı ile birbirine bağlı. Emekli Yarbay Blish, "Sokakları biliyorlar. Tünelleri biliyorlar. Zorlu bir mücadele olacak" dedi. 

Jeopolitik

Yakın geçmişteki savaşlar nadiren iki tarafın da beklediği kadar hızlı sonuçlandı: Musul'un dokuz değil üç ayda temizlenmesi gerekiyordu; Rusya Ukrayna'nın Kiev'de zafere koşmayı bekliyordu. Ölü sayısı arttıkça ve ekonomiler çöktükçe uluslararası destek de zayıflıyor. 

Ukrayna'nın liderleri bunu herkesten daha iyi biliyor ancak İsrail de uzun süreli çatışmaların getirdiği siyasi ve askeri zorluklarla ilgili deneyime sahip. İsrail'in 2014 yılında Gazze'ye düzenlediği son kara harekâtı üç haftadan az sürmüştü. West Point Modern Savaş Enstitüsü'nden Spencer'ın kısa süre önce belirttiği gibi, İsrail tarihindeki hemen her savaşı zamana karşı bir yarış içinde yürüttü ve uluslararası baskı onu operasyonları durdurmaya zorlamadan önce hedeflerine ulaşmaya çalıştı.

Mevcut durumda, İsrailli yetkililer yıllarca olmasa bile birkaç ay savaş bekledikleri konusunda uyarıda bulundular. Bu da silah talebinin artması ve küresel dalgalanmanın artması anlamına gelecektir. Amerikalı yetkililer savaşın Lübnan ve İran'a sıçrama potansiyelinden ve Irak'taki ABD askerlerine yönelik olası saldırılardan endişe duyuyor. Bu endişeler Washington'un çatışma gelişirken İsrail'e nasıl tavsiyelerde bulunacağını etkileyebilir.

Geçmiş savaşlarda İsrail kamuoyu askeri operasyonları, imha edilen silah stokları ve diğer somut sonuçlara dair kanıtlarla ilerleme gösterdikleri sürece destekledi. Rand Corp. tarafından 2017'de yayınlanan bir rapora göre, kayıplar harekatın başarısına ilişkin algılardan daha az önemliydi. 

Başarılı olmak daha zor

Ancak şimdi anketler, Netanyahu'nun bölücü liderliği altında ve son saldırıyı önlemedeki başarısızlığının ardından İsraillilerin hükümetlerine olan inançlarının azaldığını gösteriyor. Başarının tanımı da bu kez daha geniş ve kısmen Hamas'ın İran'ın yardımıyla güçlenmesi, roket stoklarını büyük ölçüde arttırması ve insansız hava araçları gibi yeni teknolojiler kullanması nedeniyle başarılması daha zor olabilir.

Hamas ve İsrail şimdiden dünya çapında öfkeli protestolara yol açan ve Orta Doğu'yu yeniden uluslararası bir endişe kaynağı haline getiren bir sempati yarışına girmiş durumda. Her iki tarafın da kalabalık şehirlerde silah cephanelikleriyle nasıl savaştığı, savaş sürdüğü sürece rakip anlatıların ve iradenin daha da dönüştürücü bir sınavını oluşturacaktır.

© 2023 The New York Times Company