18 Ekim 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 05.07.2024 15:06 | Son Güncelleme: 05.07.2024 16:17

NYT yazdı: Dünya genelindeki huzursuzluğun sebebi ekonomi

Ekonomik çalkantı dünya geneline yayılıyor. Bu duruma tepki olarak protestolar düzenleniyor, darbe girişimleri yapılıyor ve aşırı sağcı politikacılar seçimden zaferle çıkıyor. NYT'ye göre siyasi huzursuzluğu tetikleyen temel faktör; derin ekonomik kaygılardı
Kenya Parlamentosu dışında vergi artışlarını protesto eden kalabalık yaralı bir eylemciyi taşıyor.25 Haziran 2024- Getty Images
Kenya Parlamentosu dışında vergi artışlarını protesto eden kalabalık yaralı bir eylemciyi taşıyor.25 Haziran 2024- Getty Images

Patricia Cohen, Jack Nicas / New York Times

Derin ekonomik kaygılar, hem yoksul hem de zengin ülkelere siyasi kargaşa ve şiddetin getiriyor. Borç altında ezilen Kenya'da geçen hafta önerilen vergi artışı nedeniyle düzenlenen protestolar onlarca kişinin ölümüne, göstericilerin kaçırılmasına ve parlamentonun kısmen yakılmasına neden oldu. Aynı zamanda, kıtlık nedeniyle halkın benzin kuyruğuna girdiği Bolivya'da bir general, zırhlı bir kamyonun başkanlık sarayına çarpmasından hemen önce, başarısız bir darbe girişimine öncülük etti. Fransa'da ise düşük ücretler ve artan maliyetlere kızan çiftçilerin aylarca süren yol kapatma eylemlerinin ardından aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Partisi'ne desteğini artırarak, uzun süredir tabu olan milliyetçi ve göçmen karşıtı siyasetini iktidarın eşiğine getirdi.

Tüm bunların altında yatan nedenler koşullar ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösteriyor. Ancak ortak noktalar var: Artan maddi eşitsizlik, azalan satın alma gücü ve bir sonraki neslin bu nesilden daha kötü durumda olacağına dair artan endişe. Sonuç olarak, ekonomik açıdan kötü bir tabloyla karşı karşıya olan pek çok ülkenin vatandaşları, hükümetlerinin bu durumla başa çıkabileceğine olan inançlarını yitirmiş durumda. Bu tepkiler genellikle liberal demokrasiyi ve demokratik kapitalizmi hedef alıyor ve hem solda hem de sağda popülist hareketler ortaya çıkıyor. New York Üniversitesi'nden ekonomist Nouriel Roubini, "Ekonomik rahatsızlık ve siyasi rahatsızlık birbirini besliyor" dedi.

En önemli seçim konusu ekonomi

Son aylarda ekonomik korkular, Polonya ve Belçika gibi istikrarlı ekonomilere sahip yüksek gelirli ülkelerin yanı sıra Arjantin, Pakistan, Tunus, Angola ve Sri Lanka gibi kontrolden çıkmış borçlarla mücadele eden ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında zaman zaman şiddete dönüşen protestolara yol açtı.

Cuma günü Sri Lanka Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe Kenya'yı işaret ederek "Sri Lanka'da ekonomik istikrarı sağlayamazsak, benzer huzursuzluklarla karşı karşıya kalabiliriz" uyarısında bulundu. Ekonominin dirençli olduğunu kanıtlayan Amerika Birleşik Devletleri'nde bile, sık sık otoriter söylemler benimseyen Donald Trump'ın potansiyel geri dönüşünün arkasında kısmen ekonomik kaygılar yatıyor. Kısa süre önce yapılan bir ankette Amerikalı seçmenlerin büyük bir bölümü seçimlerin en önemli konusunun ekonomi olduğunu söyledi.

Covid ile başlayan sivil huzursuzluk

Bu yıl 60'tan fazla ülkede yapılan ulusal seçimler dikkatleri siyasi sürece odaklayarak vatandaşları hoşnutsuzluklarını dile getirmeye davet etti. Ekonomik sorunların her zaman siyasi sonuçları olur. Ancak ekonomistler ve analistler, Covid-19 salgınının tetiklediği olaylar zincirinin gezegenin pek çok yerinde ekonomik kriz yarattığını ve şu anda filizlenmekte olan sivil huzursuzluğa zemin hazırladığını söylüyor.

Ülkeler çözümde çaresiz kaldı

Her zamanki gibi, en yoksul ve en savunmasız ülkeler en ağır darbeyi aldı. Zaten ödeyemeyecekleri borçlarla boğuşan hükümetler, faiz oranlarındaki artışla birlikte bu borcun maliyetinin balon gibi yükseldiğini gördü. Afrika'da nüfusun yarısı, faiz ödemelerine sağlık ya da eğitim harcamalarından daha fazla para harcayan ülkelerde yaşıyor. Bu durum pek çok ülkeyi çözüm arayışında çaresiz bıraktı. Dünya Bankası baş ekonomisti Indermit Gill, borç krizi nedeniyle borçlanamayan ülkelerin faturalarını ödemek için temelde iki yolu olduğunu söyledi: Para basmak ya da vergileri artırmak. Gill "Biri enflasyona yol açar, diğeri ise huzursuzluğa" dedi.

'Halk çökmüş durumda'

Kenya haziran ayında 2 milyar dolarlık bir tahvili ödedikten sonra vergileri artırmaya çalıştı. Sonra işler karıştı. Binlerce protestocu Nairobi'deki parlamentoya akın etti. Polisle çıkan çatışmalarda en az 39 kişi öldü ve 300 kişi yaralandı. Ertesi gün Başkan William Ruto vergi artışlarını içeren yasa tasarısını geri çekti. Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde ekonomist olan Jayati Ghosh, başkent Kolombo'ya yaptığı son ziyaretin ardından, 37 milyar dolar borcun altında ezilen Sri Lanka'da "Halk çökmüş durumda" dedi. Ghosh, ailelerin öğün atladığını, ebeveynlerin okul ücretlerini veya sağlık sigortasını karşılayamadığını ve geçtiğimiz yıl 1 milyon kişinin karşılanamaz fiyat ve vergi artışları nedeniyle elektriğe erişimini kaybettiğini söyledi. Polis protestoları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı.

Pakistan'da un ve elektrik fiyatlarındaki artış, Keşmir'de başlayan ve bu hafta neredeyse tüm büyük şehirlere yayılan bir gösteri dalgası başlattı. İşletmeciler dükkanlarını kapattı, yolları kapattı ve elektrik faturalarını yaktı. Lahor'da bir ilaç satıcısı olan Ahmad Chauhan, "Bu şişirilmiş elektrik faturalarının ve vergi artışlarının yükünü daha fazla taşıyamayız. İşlerimiz zarar görüyor ve protesto etmekten başka çaremiz yok" dedi. Bir dizi uluslararası alacaklıya borç batağında olan Pakistan, temerrüde düşmemek için vergi gelirlerini %40 oranında artırarak son kredi mercii olan Uluslararası Para Fonu (IMF)'ndan 8 milyar dolara varan bir kurtarma paketi almak istiyor.

En çok borç Arjantin'de

Hiçbir ülkenin Arjantin'den daha büyük bir IMF kredi programı yok: 44 milyar dolar. Faturaları ödemek için para basmak da dahil olmak üzere, Arjantinli liderlerin art arda onlarca yıl ekonomiyi kötü yönetmesi, enflasyonu sürekli bir mücadele haline getirdi. Fiyatlar 2023 yılına kıyasla bu yıl neredeyse dört katına çıktı. Arjantinliler artık ev gibi büyük alışverişlerde Arjantin pesosu yerine ABD doları kullanıyor, 100 dolarlık banknotları ceketlerinin ya da sütyenlerinin içine saklıyor.

Ekonomik çalkantı, kasım ayında seçmenlerin devlet harcamalarını kısma sözü veren ve kendini "anarko-kapitalist" olarak tanımlayan Javier Milei'yi başkan seçmesine yol açtı. Binlerce kişinin işine son veren, ücretleri düşüren ve altyapı projelerini donduran Milei, IMF'nin ülkenin mali durumunu düzeltmesine yardımcı olmak için talep ettiklerini bile aşan kemer sıkma önlemleri uyguladı. İlk altı ayında yoksulluk oranları yükseldi. Pek çok Arjantinli bu önlemlere karşı koyuyor. Ülke çapındaki grevler işyerlerini kapattı ve uçuşları iptal etti ve protestolar Buenos Aires'teki meydanları tıkadı. Geçtiğimiz ay Arjantin Kongresi önünde düzenlenen bir gösteride bazı protestocular taş atmış ya da arabaları ateşe vermişti. Polis göstericilere plastik mermi ve göz yaşartıcı gazla karşılık verdi. Çatışmalarda çok sayıda muhalif milletvekili yaralandı.

Arjantin'in eski ekonomi bakanlarından Martin Guzmán, devlet borçları yeniden yapılandırıldığında emekli maaşlarının düştüğünü ve vergilerin arttığını söyledi. Bu nedenle 2022'de Arjantin'in seçilmiş Kongresinin IMF ile gelecekte yapılacak anlaşmaları onaylamasını gerektiren bir yasa için bastırdı. Guzmán, "Bir temsil ve hoşnutsuzluk sorunu var. Bu da toplumsal huzursuzluğa yol açan bir kombinasyon" dedi.

©️ 2024 The New York Times Company