28 Aralık 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 27.12.2024 09:57 | Son Güncelleme: 27.12.2024 15:18

NYT, Yemen'deki Husileri inceledi: Kızıldeniz'deki gemi saldırıları neden arttı?

NYT, Yemen'in kuzeyini kontrol eden İran destekli Husilerin bir yıldan uzun süredir Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırılarını inceledi. İsrail bağlantılı gemilerin hedef alınmasıyla başlayan ve zamanla genişleyen saldırılara Batı'dan yanıt veriliyor
NYT, Yemen'deki Husileri inceledi: Kızıldeniz'deki gemi saldırıları neden arttı?

 Ismaeel Naar, Ephrat Livni ve Gaya Gupta / The New York Times

Yemen’in kuzeyini kontrol eden İran destekli militan grup Husiler, bir yılı aşkın süredir Kızıldeniz’deki gemilere saldırarak önemli bir ticaret rotasını ciddi şekilde aksatıyor ve İsrail’i insansız hava araçları ve füzelerle hedef alıyor.
 
Bu ay, Husilerin İsrail’e yönelik saldırılarının sayısında artış yaşanırken, İsrail’in karşı saldırıları da hız kazandı. Geçtiğimiz hafta içinde Husiler, İsrail’e yönelik birkaç saldırı düzenlediklerini açıkladı. Bunun üzerine, İsrail ordusu Perşembe günü Yemen’deki bazı bölgeleri, başkent Sana’daki uluslararası havalimanı da dahil olmak üzere, bombaladı. Yemen Sağlık Bakanlığı’na göre saldırıda dört kişi hayatını kaybetti. Bu, İsrail’in Yemen’e son bir yıl içindeki dördüncü saldırısı oldu ve son saldırıdan yalnızca bir hafta sonra gerçekleşti.
 
ABD ve İngiltere de uluslararası deniz yollarını korumak amacıyla Husilere karşılık verdi. ABD ordusu, Cumartesi günü Yemen’de Husi tesislerini hedef aldığını açıkladı.
İşte Husiler, gemilere yönelik saldırıları ve İsrail ile yaşanan çatışmalar hakkında bilmeniz gerekenler.
 
Husiler, yaklaşık 20 yıldır Yemen hükümetiyle çatışma halinde. Grup, 2014 yılında başkent Sana’yı ele geçirerek ülkenin uluslararası tanınırlığa sahip hükümetini güneydeki Aden şehrine kaçmaya zorladı.
 
Suudi Arabistan liderliğindeki bir koalisyon, Husileri devirmek amacıyla askeri müdahalede bulundu. Ancak bu müdahale başarılı olamadı ve Husiler kuzey Yemen’deki yönetimlerini pekiştirdi. Bugün Yemen nüfusunun büyük kısmını yöneten Husiler, iç savaşı alevlendirdi ve yüz binlerce kişinin hayatını kaybetmesine, dünyanın en kötü insani krizlerinden birinin yaşanmasına neden oldular.
 
Husiler ideolojilerini İsrail ve ABD’ye karşıtlık üzerine inşa ettiler. Kendilerini, İran’ın öncülük ettiği ve Gazze Şeridi’ndeki Hamas ile Lübnan’daki Hizbullah’ı da kapsayan “direniş ekseni”nin bir parçası olarak görüyorlar. Bu ideoloji, grup bayrağındaki sloganla da ifade ediliyor: “Allah büyüktür, Amerika’ya ölüm, İsrail’e ölüm, Yahudilere lanet, İslam’a zafer.” Grup liderleri, Yemen’de kendi güçlerini hedef alan ABD yapımı bombalarla Gazze’de İsrail tarafından kullanılan silahlar arasında sık sık benzerlik kuruyorlar.
 
Eylül 2023’te Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Husiler ile Suudi yetkililer arasında yapılan görüşmeler, Husilerin kuzey Yemen’de yönetim hakkının tanınmasını da içeren bir barış anlaşması için umut yaratmıştı. Ancak Aralık 2023’te Birleşmiş Milletler, tarafların bir barış yol haritası üzerinde anlaştığını açıklasa da, Suudi Arabistan destekli Yemen hükümeti, Kızıldeniz’deki Husi saldırılarındaki artışı gerekçe göstererek anlaşmanın uygulanmasını askıya aldı.
 
Bir zamanlar düzensiz bir isyancı grup olan Husiler, son yıllarda cephaneliklerini ciddi şekilde güçlendirdiler. Günümüzde seyir ve balistik füzeler ile uzun menzilli insansız hava araçlarına sahipler. Uzmanlar, bu askeri kapasite artışını, İran’ın Orta Doğu’daki çeşitli milislere sağladığı desteğin bir sonucu olarak değerlendiriyor.

ABD tarafından terör örgütü olarak görülüyor mu?

Trump yönetimi, görev süresinin sonlarına doğru 2021 yılında Husileri terör örgütü olarak ilan etti. Ancak Joe Biden yönetimi, Yemen’e insani yardımın ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla birkaç hafta sonra bu kararı kaldırdı. Bu yılın başlarında ABD Dışişleri Bakanlığı, Husilerin gemilere yönelik saldırılarını gerekçe göstererek terör örgütü tanımlamasını yeniden uygulamaya koyduğunu duyurdu.

Bu terör örgütü tanımlaması, Washington’a Husilere maddi destek sağlayan kişilere yönelik mali yaptırımlar uygulama ve cezai kovuşturma yapma yetkisi veriyor. ABD Hazine Bakanlığı, Husilere finansman ve tedarik akışını keserek grubu baskı altına almaya çalışıyor.

Neden gemilere saldırıyolar?

7 Ekim 2023'te Hamas militanlarının Güney İsrail’e saldırmasının ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddetli bir askeri kampanya başlatmasıyla bölge gerilimi tırmandı. Bu süreçte Husiler, Hamas’a desteklerini ilan ederek İsrail’e giden veya İsrail’den ayrılan gemileri hedef alacaklarını açıkladı. Ayrıca, İsrail’e insansız hava araçları ve füzelerle saldırılar düzenlediklerini duyurdular.
 
Ancak, Husilerin gemilere yönelik saldırı kriterleri hızla genişledi. İsrail ile doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan, geçmişte İsrail limanlarını ziyaret eden gemiler ve daha sonra ABD  veya İngiltere ile bağlantılı gemiler de hedef alınmaya başlandı. Husiler, bu kategoriye giren gemi tanımlarını defalarca genişletti.
 
Silahlı Çatışma Konumu ve Olay Verileri (Armed Conflict Location and Event Data) adlı sivil toplum kuruluşuna göre, Husiler Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde gemilere yönelik insansız hava araçları ve füzelerle 130’dan fazla saldırı gerçekleştirdi. Bu durum, hem deniz ticaretini hem de bölgedeki uluslararası güvenliği ciddi şekilde tehdit ediyor.

Saldırılar dünyayı nasıl etkiliyor?

Asya ve Avrupa arasındaki ticaret rotası olarak on yıllardır kullanılan Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı, Husilerin saldırıları nedeniyle büyük bir tehlike haline geldi. Bu durum, birçok küresel nakliye şirketini rotalarını değiştirerek Afrika’nın güneyindeki Ümit Burnu’ndan geçmeye zorladı. Ancak bu rota, nakliye mesafesine 4 bin mil ve 10 gün ekliyor, ayrıca daha fazla yakıt tüketimi gerektiriyor. 

Ekonomistlere göre, Husilerin saldırıları mal taşımacılığının maliyetini ve risklerini önemli ölçüde artırdı. Bu durum, dünya genelinde mal fiyatlarının yükselmesine neden olarak Avrupa ve ABD’deki seçimleri bile etkileyen bir ekonomik baskıya dönüştü.
Dijital nakliye pazarı Freightos'un verilerine göre, Asya’dan Kuzey Avrupa’ya bir konteyner taşımanın maliyeti son 12 ayda yüzde 270 arttı. Ancak Kızıldeniz’i kullanmaya devam etmek, sigorta primlerini yükseltiyor ve denizcilerin hayatını tehlikeye atıyor. Husilerin saldırılarında bazı denizciler hayatını kaybederken, bazıları ise kaçırıldı.
Bu durum, küresel ticaretin önemli bir arterinde büyük bir kriz yaratırken, lojistik sektörünü ve tüketici fiyatlarını olumsuz yönde etkiliyor.

Batı ne yapıyor?

Biden yönetimi, "Operation Prosperity Guardian" adını taşıyan ve ABD, İngiltere ve diğer müttefiklerden oluşan bir deniz görev gücü oluşturdu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a göre, bu operasyonun amacı “seyir özgürlüğünü” ve “ticaretin serbest akışını” korumak. Görev gücü, Kızıldeniz’de devriye gezerek güvenliği sağlamaya çalışıyor.
ABD ve İngiliz savaş gemileri, Husilerin hedeflerine ulaşmadan önce bazı füzelerini ve insansız hava araçlarını durdurmayı başardı. Bu yılın ilk yarısında iki ülke, Husilere karşı en az beş ortak saldırı düzenledi.

İsrail’in yanıtı ne olacak?

İsrail, Husilere karşı daha sert bir tavır takınacağını açıkça belirtti. Perşembe günü İsrail’in Yemen’e bu ay içinde ikinci kez saldırmasının ardından Başbakan Benjamin Netanyahu, yerel medya ile yaptığı bir röportajda İsrail’in Husilere karşı tepkisinin “daha yeni başladığını” ifade etti.
Savunma Bakanı İsrail Katz ise İsrail’in Husi liderlerini hedef alma niyetini bir kez daha yineledi. Katz, “Tüm Husi liderlerini avlayacağız, diğer yerlerde yaptığımız gibi onları vuracağız,” dedi ve ekledi: “Hiç kimse İsrail’in uzun kolundan kaçamayacak.”
Bu gelişmeler, bölgede tansiyonu daha da yükseltirken, Husilerle İsrail ve Batılı müttefikler arasındaki çatışmaların genişleme ihtimalini artırıyor.

© 2024 The New York Times Company