Gaziantep’te düzenlenen Gastroantep etkinliğinde tanıştım bu muhteşem çorba ile. Binbir lezzetli yemeğin ikram edildiği sofrada analı kızlı çorba gözümde kendini ayırdı diğerlerinden. İçinde 3 cm’lik ve 1 cm’lik toplar olan çorbayı kaşıkladığımda ağzımda lezzet bombaları patladı sanki. Herkes buluşmuştu tabakta! Nohut, küçük et parçaları, bulgurdan minik toplar (ki bunlar kızları temsil ediyor), içi kıyma ile doldurulmuş iri toplar (ki bunlar da anaları temsil ediyor), bir lezzet şöleni düzenlemişti. İri toplar sanki minik içli köfteler gibiydi. Aslında resmen mini içli köftelerden yapılmıştı bu çorba. Çorba demek de doğru mu bilmem, aslında sulu yemek bence. Bulgur ve nohuttan gelen tahılımsı tada karışan etten ve kıymadan gelen hafif kavruk lezzet, salçadan gelen ekşilik, köftelerin dokusu ile kompleks lezzet katmanları oluşturuyordu bu yemek. Yemeği yerken kaşığa her seferinde bir ana, bir kız, nohut ve et sığdırmaya çalıştım yerken ama bir türlü hepsini bir kaşığa sığdıramadım.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim