Valerie Hopkins / The New York Times
Gürcistan’da Rusya yanlısı hükümet ile Batı’yla daha yakın bağlar isteyenler arasındaki siyasi kriz derinleşiyor. Binlerce Gürcü, protestoların beşinci gününde parlamento binası önünde toplandı.
Krizin merkezinde iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi’nin Avrupa Birliği üyeliği görüşmelerini 2028’e kadar askıya alma kararı yatıyor. AB üyeliğini destekleyen Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili, vatandaşları hükümeti protestoya sokağa çağırdı.
Fransa’nın Inter Radio programına konuşan Zourabichvili “Avrupa kaderinin bize dönmesini istiyoruz” dedi. Perşembe günü başkent Tiflis’te başlayan protesto gösterileri, ülkenin başka şehirlerine de yayıldı.
Başbakan geri adım atmıyor
Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, Pazartesi günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada protesto eden ve parlamentoyu boykot eden muhalefet güçleriyle müzakere yapılmayacağını söyledi. “Gürcistan’da devrim yapılmayacağını herkese hatırlatıyorum” diyen Kobakhidze, protestoların dış güçler tarafından fonlandığını iddia etti.
Kobakhidze geçen hafta yaptığı açıklamada Gürcistan’ın AB’ye katılma konusundaki uzun vadeli hedefinden vazgeçmediğini ancak görüşmeleri yeniden değerlendirmeye almak için durdurduklarını söyledi. Kobakhidze gerekçe olarak, başka unsurların yanı sıra AB’nin “LGBTİ+ propaganda” yasağı olarak adlandırılan yasayı geri çekme çağrısını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Zourabichvili, 2012’den beri iktidarda olan ve yasama gündemini belirleyen Gürcü Rüyası Partisi ile sıklıkla zıt düşüyor.
Hükümetin kararına tepkiler okullara kadar genişliyor. Pazartesi günü Telegram’da aktarıldığına göre, Tiflis’teki öğrenciler, yetkililerin ebeveynlere çocukların katılımına izin verilmeyeceği yönündeki açıklamasından sonra protesto gösterisi düzenledi. Telegram kanalları, Tiflis ve çeşitli şehirlerdeki okullarda öğrencilerin bir araya geldiği anların görüntülerini paylaştı.
Polis, aralarında üç muhalefet partisinin koalisyonu olan Değişim Koalisyonu lideri Zurab Japaridze’nin de bulunduğu onlarca eylemciyi gözaltına aldı. Yetkililer, protestoların ilk dört gününde 220 kişinin gözaltına alındığını, 21 polisin yaralandığını açıkladı.
İnsan hakları izleme grubu Transparency International’ın yerel birimi, gözaltına alınan protestocuların çoğunun şiddet gördüğünü söyledi. Grubun sitesinde yapılan açıklamada “Gözaltına alınanların bazıları hastanede tutuluyor” denildi. Açıklamada yetkililerin barışçıl protestocuları durdurmak için “daha önce benzeir görülmemiş taktikler uyguladığı”, yasa dışı gözaltılar yaptığı ve gazetecileri bilinçli bir biçimde hedef aldığı belirtildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler, 25’ten fazla gazetecinin protestoları takip ederken gözaltına alındığını açıkladı.
Gürcistan'da Rusya-Batı ayrımı
Gürcistan, uzun süredir büyük güçler arasında sıkışmış durumda. Karadeniz kıyısındaki bu küçük ülke, bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin bir parçasıydı. Washington DC merkezli ve ABD ile diğer Batılı hükümetler tarafından finanse edilen sivil toplum kuruluşu Ulusal Demokratik Enstitü’nün geçen yıl yayımladığı bir ankete göre, Gürcülerin neredeyse yüzde 80’i AB üyeliğini destekliyor.
Ancak bir grup komşu Rusya’nın Tiflis’i Brüksel ve Washington ile daha yakın ilişkiler kurduğu için cezalandıracağından endişe ediyor ve 2014 yılında Ukraynalıların Avrupa ile daha yakın bir uyum istediklerini belirtmelerinin ardından Moskova’nın Kırım’ı Ukrayna’dan ilhak etmesine dikkat çekiyor.
Tiflis’in Moskova ile ilişkileri, 2008’de beş gün süren ancak Gürcistan’da derin izler bırakan Rusya ile yaşanan savaştan sonra gerginleşti. Yine de, özellikle eski sanayi bölgesindeki daha kırsal topluluklarda, Sovyet geçmişine özlem duyan bazı Gürcüler var.
Mevcut siyasi kargaşa, Ekim ayındaki seçimlerin ardından başladı. Seçim komisyonu, Gürcü Rüyası partisinin oyların yüzde 54’ünü alarak hükümeti kurmak için dördüncü kez yetki kazandığını ilan etti. Zourabichvili, parlamentonun 150 sandalyesinin 61’ini kazanan bir muhalefet partileri bloğunun yanında yer aldı, seçim sürecini gayrimeşru olarak nitelendirerek yasama organını boykot etme sözü verdi.
Protestolara giden süreç
Gürcistan’da ilerici gruplar, bu yaz kabul edilen ve Batılı kuruluşlardan fon alan medya organları ile sivil toplum kuruluşlarını “yabancı etki” altında olarak nitelendiren yasaya zaten öfkeliydi. Protestolara yol açan bu yasa, Rusya’nın 2012’de kabul ettiği ve hükümet karşıtı görüşleri bastırmak ve bu görüşleri paylaşanları damgalamak için kullanılan “yabancı ajanlar” yasasına benziyor.
Ekim ayında yapılan tartışmalı seçimler, bu hoşnutsuzluğu daha da artırdı. Perşembe günü, Avrupa Parlamentosu üyeleri, seçimlerin “Gürcü halkının iradesinin güvenilir bir temsili olarak hizmet etmediğini” belirterek kınayan bağlayıcı olmayan bir kararı 444’e karşı 72 oyla kabul etti. Parlamento, sonuçların geçersiz kılınmasını ve oyların uluslararası denetim altında yeniden yapılmasını talep etti.
Birkaç saat sonra, Kobakhidze, Gürcistan’ın 27 üyeli bloğa entegrasyonu ulusal bir öncelik olarak belirleyen anayasa maddesine rağmen, Tiflis’in AB ile müzakereleri dört yıl süreyle askıya aldığını duyurdu.
Pazartesi günü, Kobakhidze, ülkenin “2030’a kadar” bloğa katılmasının “en önemli öncelik” olmaya devam ettiğini belirtti. Pazartesi günkü basın toplantısında, “Herkesi, Avrupa entegrasyonunun ertelenmediğine, aksine azami çabayla sürdürüleceğine ikna etmek istiyorum” dedi.
Bu iddia, protestocular tarafından reddedildi.
Batı’dan gelen tepki
Avrupa Birliği, Pazar günü yaptığı açıklamada, Kobakhidze’nin Gürcistan’ı AB’den uzaklaştırma niyetini üzüntüyle karşıladıklarını açıkladı.
“Bu açıklamanın, Gürcistan’ın önceki tüm hükümetlerinin politikalarından ve Gürcü halkının büyük çoğunluğunun Gürcistan Anayasası’nda yer alan Avrupa arzularından bir sapma olduğunu not ediyoruz” denildi.
AB, katılım sürecinin, “yabancı etki” yasasına ilişkin Avrupa’nın endişeleri nedeniyle Haziran ayında fiilen durdurulduğunu belirtti. AB’ye katılım ve ekonomik kalkınmayı desteklemek için ayrılan 126 milyon dolardan fazla fon, “demokratik gerileme” nedeniyle seçimlerden önce Ekim ayında iptal edildi.
ABD de karara tepki gösterek Gürcistan’la stratejik ortaklık bağlarını askıya aldıklarını söyledi.
Litvanya ve Estonya da aralarında milyarder Bidzina Ivanishvili’nin bulunduğu bir grup Gürcü Rüyası üyesine seyahat yasağı uyguladıklarını duyurdu.
Rusya ne dedi?
Moskova, Batı’nın Gürcistan seçimine tepkilerini “iç işlerine karışmak” olarak niteledi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “Gürcistan’da olan her şey onların iç işi. Biz müdahalede bulunmadık ve bulunma niyetimiz yok” dedi.
Peskov, Batı’nın Gürcistan’da bir siyasi kriz alevlendirmeye çalıştığını iddia etti. Peskov, Gürcistan’daki olayları toplu protestoların Rusya yanlısı hükümetleri düşürdüğü Ukrayna’daki 2004 Turuncu Devrim ve 2013 Onur Devrimi’ne benzetti ve “direkt paralellik” gördüğünü söyledi.
Ukrayna’da ise Gürcistan’daki olaylar dikkatle izleniyor. Ukraynalılar, Gürcülerin Rusya etkisine karşı kendilerine benzer bir mücadele içinde olduklarını düşünüyor.
© 2024 The New York Times Company