A. Troianovski-I. Nechepurenko / The New York Times
Evgeni Şumilkin işine dönmek için McDonald’s gömleğinin meşhur “M” harfini söküyor; ceketindeki “M” harfinin üzerini ise Rus bayrağı yamasıyla kapatmış. Şumilkin Moskova’daki restoranda “Yiyecekler aynı olacak. Sadece ismi farklı” diyor.
Geçen hafta sonu Rusya’daki McDonald’s restoranları yeniden açıldı ancak meşhur “M” amblemleri yok. Amerikalı fastfood devi Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna işgalini protesto için ilkbaharda Rusya’dan çekilince şirketin ülkedeki 840 mağazası Sibiryalı bir petrol devi tarafından satın alındı. Yeni sahiplere göre, hemen hemen bütün malzemeler ülke içinden geldiği için restoranlar aşağı yukarı aynı ürünleri sunmaya devam edebilir.
Rus ruleti
Bu kumar tutabilir. Aslında bu durum Batı’nın yaptırım dalgası karşısında Rus ekonomisinin şaşırtıcı dayanıklılığını gösteriyor. Savaşın başlayalı üç buçuk ay olsa da yaptırımlar ve kendi isteğiyle Rusya’dan ayrılan çok sayıda Batılı şirket ne ekonomiyi yerle bir edebildi ne de Putin’e karşı halk tepkisini tetikleyebildi.
Elbette yaptırımların etkisi derin ve kapsamlı olacak. Üstelik sonuçlar yeni yeni görülmeye başlıyor. İktisatçılar ve iş insanları Rusya’da yaşam standardının halihazırda düştüğünü söylüyor. İthalat stoklarının azalması ve mecburi işten çıkarmaların artmasıyla durum muhtemelen kötüye gidecek.
Rusya’nın bazı “kendin yap” çabaları Batı standartlarının altında kalabilir. Renault ilkbaharda Rusya’dan çıkmadan önce Fransız firmayla beraber üretilen Rus binek aracı Lada Granta’nın yaptırım sonrası ilk modeli iki hafta önce çarşamba günü Volga yakınındaki tesislerde montaj hattından indi. Ancak otomobilin hava yastıkları, modern hava kirliliği kontrol özellikleri ve ABS’si yoktu.
Yine de ekonomik düşüş kimi uzmanların 24 Şubat’taki işgal sonrası için öngördüğü kadar sert olmadı. Yıllık yüzde 17 enflasyon hala yüksek sayılır ama nisanda yirmi yılın zirvesine çıktıktan sonra inişe geçti. Fabrika faaliyetlerini yakından izleyen S&P Global Satın Alma Yöneticileri Endeksi’ne göre savaş başladığından beri mayıs ayında ilk kez Rusya’da imalat arttı.
Rusya adına olumlu bu haberlerin arkasında Putin’in lehine işleyen faktörler var. En önemlisi yüksek enerji fiyatları. Bu sayede Kremlin bir yandan savaşı finanse edebiliyor, diğer yandan emekli ve çalışan maaşlarını artırarak halkın gönlünü alıyor. Ülkenin petrol gelirleri bu yıl yüzde 50 arttı.
Dahası Rusya Merkez Bankası’nın ustalıklı çalışması işgal sonrası finans piyasalarının paniğe kapılmasını önledi ve rublenin başlangıçtaki çöküşten sonra toparlanmasına yardımcı oldu. Gerek bol envanter gerekse Türkiye ve Kazakistan gibi ülkeler üzerinden kurulan alternatif ithalat rotaları sayesinde mağazalarda raflar büyük ölçüde dolu. Yine de Rus tüketicilerin harcamayı azalttığı gerçeğini unutmamak gerek.
Rus ekonomisinin ayakta kalması Putin’in elini güçlendiriyor çünkü bu sayede Rusya’nın kendisini yok etmekte kararlı Batı karşısında dik duracağı anlatısı pekişiyor.
Lüks ürünler ve iPhone hala bulunabiliyor ama biraz daha pahalı çünkü Orta Doğu ve Orta Asya’dan geliyor. Yoksullar artan fiyatlardan olumsuz etkilense de Putin’in geçen ay açıkladığı yüzde 10’luk emekli aylığı ve asgari ücret zammından yararlanacaklar. Ekonomik karışıklıktan en olumsuz etkilenen kesim ise şehirli orta sınıf oldu. Yabancı ürün ve hizmetleri edinmek zorlaştı, Batılı işverenler ülkeden çekiliyor, yurt dışı seyahatleri ise giderek daha zor ve yapılamayacak kadar pahalı hale geliyor.
Ne var ki Moskova Devlet Üniversitesi’nden sosyal ve siyasi coğrafya uzmanı Natalya Zubareviç orta sınıftaki birçok Rus’un daha düşük yaşam standardına uyum sağlamaktan başka çaresi olmadığını kaydediyor: Orta sınıfın en az yarısı ya da devlet kurumlarında ya da kamu iktisadi teşekküllerinde çalışıyor.
Zubareviç telefonla yaptığımız görüşmede “Yaptırımlar savaşı durdurmayacak. Rus halkı devleti vazgeçiremeyeceğini anladı; bu yüzden mevcut duruma dayanıp uyum sağlayacaktır” diye konuştu.
Uzun süredir Rusya üzerine çalışan makroekonomi danışmanı Chris Weafer geçen hafta müşterilerine verdiği bilgi notunda “geçmişteki bazı varsayımlarımız yanlış çıktı” diyerek enflasyonun ve ekonomik daralmanın beklendiği kadar ciddi olmadığını belirtti. Weafer’ın Macro-Advisory Eurasia Strategic Consulting şirketi de tahminlerini güncelledi. Buna göre bu yıl GSYİH’teki düşüş beklentisi yüzde 7 yerine yüzde 5.8 olarak yenilendi.
Weafer telefonla verdiği röportajda Rusya’nın ekonomik geleceğini düşen gelirler yüzünden “daha donuk ve zayıflatıcı” olarak tanımlasa da temel ürün ve hizmetlere hala ulaşılabildiğini belirtti. Örneğin büyük bir meyve suyu şirketi ithal mürekkep kıtlığı yüzünden kısa süre sonra bütün paketlerinin beyaz olacağını müşterilerine bildirdi.
Enflasyonun dengelenmesiyle yine geçen hafta cuma günü Rusya Merkez Bankası faiz oranını yüzde 9.5’e, yani işgal öncesi seviyeye indirdi. 28 Şubat günü olası bir mali krizin önünü almak adına oran yüzde 20’ye yükseltilmişti. Ruble ise şimdilerde son dört yılın en yüksek seviyesinde.
Ruble rekor kırdı
Rublenin beklenmedik gücünün bir sebebi de pandemi çıkışında küresel enerji talebinin fırlamış olması. Maliye bakanı enerji fiyatları nedeniyle hükümetin sadece haziran ayında 6 milyar doları aşkın ekstra gelir beklediğini söyledi.
Rus tüketicilerin daha az para harcaması da hem rubleye bir nevi payanda oluyor hem de şirketlere yeni ithalat rotaları oluşturmak için vakit sağlıyor.
Yine de Rus yetkililer çetin günlerin henüz gelmemiş olabileceğini kabul ediyor. Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina Cuma günkü açıklamasında “yaptırımların etkisi başlangıçta korktuğumuz kadar şiddetli olmasa da bütün etkileri gördüğümüzü söylemek için henüz çok erken” diye konuştu.
Örneğin Rus şirketlerinin birçok üründe kullanılan mikroçipleri nasıl edineceği belirsiz. Putin’in girişimcilerle yaptığı toplantıda söz alan bir yazılım geliştirici “mikroelektronik konusunda çok kaygılı olduğunu” söyledi.
Putin ise araya girerek “Ben de, gerçekten” diye cevap verdi.
© 2022 The New York Times Company