Keith Bradsher - Elizabeth Paton / The New York Times
Kasvetli Çin ekonomisinde bir sektör var ki pandemiden sonra adeta patlama yaşıyor: Kozmetik. Pandemi sırasında yaklaşık üç yıl süren zorunlu maskeler ve sık sık sokağa çıkma yasaklarına katlandıktan sonra, ev almak gibi büyük tutarlı alışverişlere temkinli yaklaşan pek çok Çinli tüketici şimdi ruj, parfüm, nemlendirici ve diğer kişisel bakım ürünlerine para harcıyor.
Batılı ülkeler fırsatı kaçırıyor
Ancak Çin'e büyük yatırımlar yapmış olan Fransa, Japonya, Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kozmetik şirketleri bu hareketliliğin çoğunu kaçırıyor. Çin'in kozmetik şirketleri patlama yaşarken, ülkenin pandemi sırasında yabancı üreticilere uyguladığı düzenlemeler nedeniyle kozmetik ithalatı azalıyor.
Çin'in yarı iletkenler konusunda Batı ile yaşadığı ticari anlaşmazlıklar ulusal güvenlik ve teknolojik yenilikler üzerinde yoğunlaşırken, kozmetik konusundaki anlaşmazlık büyük ölçüde parayla ilgili.
Avrupa için Çin kritik bir pazar
Kozmetik sektöründe faaliyet gösteren Batılı şirketler için Çin pazarı oldukça önemli. Bu çerçevede konuşan Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, "Çerez parasından bahsetmiyorum. Birçok Fransız şirketi için Çin, toplam gelirlerinin yüzde 30 ila 35'ini temsil ediyor" sözlerini kaydetti.
ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo geçen ay Çin'e yaptığı bir ziyaret sırasında ABD'nin kişisel bakım ürünleri ihracatını arttırmak istediğini söyledi. Raimondo, "Hiç kimse sağlık ve güzellik yardımlarının ulusal güvenliğimize müdahale ettiğini iddia edemez" dedi.
Kopyalanma korkusu
Çin'in 2021'de uygulamaya koyduğu kurallar uyarınca, şirketler ürünlerindeki her bileşeni ve miktarı açıklamak zorunda. Tüm bileşen tedarikçilerinin adreslerinin yanı sıra bileşenlerin nerede bir araya getirildiğini de Çin veri tabanına yüklemeleri gerekiyor. Yabancı şirketler, bu ayrıntıların açıklanmasının düşük maliyetli Çinli üreticilerin ürünlerini kopyalamasına izin verebileceğinden korkuyor.
Çin'in en çok tartışılan zorunluluklarından biri, saç boyaları veya güneş kremleri gibi birçok ürünün Çinli tüketicilere satılmadan önce canlı hayvanlar üzerinde test edilmesi zorunluluğu. Bu uygulama birçok küresel kozmetik şirketi tarafından durdurulmuş durumda.
LVMH ya da L'Oréal gibi büyük şirketler mevzuat taleplerini karşılayacak kaynaklara sahip. Ancak bazı küçük oyuncular şimdilik Çin pazarından uzak duruyor ve satışlarını durdurmayı tercih ediyor.
Batılı ülkelerden Çin'e baskı
Fransız hükümetinin öncülüğünde, Avrupa Birliği ve aralarında ABD ve Japonya'nın da bulunduğu 11 kozmetik ihracatçısı ülke, bu yıl Çin'e birçok şartı kaldırması için baskı yapıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Nisan ayında ülkeye yaptığı ziyaret sırasında Çin liderleriyle konuyu gündeme getirdi. Le Maire de Temmuz ayında Pekin'i ziyareti sırasında konuyu tekrar gündeme getirmiş ve Çinli mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelerin "merkezinde" bu endişelerin yer aldığını söylemişti.
Le Maire, kendisinin ve Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng'in ortak standartlar oluşturmak üzere bu yıl sonundan önce Paris'te toplanacak bir çalışma grubu kurma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak görüşmelerin anlaşmazlığı çözeceğine dair bir garanti yok.
Çin'de iş yapmak zor
Çin, Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından dünyanın en büyük ikinci güzellik pazarı konumunda. Ancak burada iş yapmak yabancı şirketler için uzun zamandır zor. On yıllar boyunca Çin, güvenli olduğu kanıtlanmış ve başka yerlerde markalar tarafından satılanlar da dahil olmak üzere çoğu kozmetik ürünü için hayvan testleri yapılmasını zorunlu kıldı. Markalar ya sessizce ürünlerini Çin'de hayvanlar üzerinde test etti ya da ithalatlarından vazgeçti.
Hayvan testi şartı
Çin, on yıl önce Çin'de üretilen birçok ürün için ve 2021'de sağlık iddiasında bulunmayan ithal kozmetikler için hayvan testi gerekliliklerini kaldırdı. Ancak Çin, güneş koruyucu veya terlemeyi önleyici ürünlerin yanı sıra saç boyası veya cilt açıcı gibi ürünleri de içeren "özel kozmetikler" için hala hayvan testleri yapılmasını şart koşuyor. PETA Asya'nın (Hayvanlara Etik Muamele İçin Mücadele Edenler) kıdemli başkan yardımcısı Jason Baker'a göre bu hayvan testleri, hayvanların bir test maddesini yutmaya veya solumaya zorlanmasını ya da ciltlerine veya gözlerine uygulanmasını içeriyor. En yaygın olarak tavşanlar, kobaylar ve fareler kullanılıyor.
Cruelty Free International'ın CEO'su Michelle Thew, Çin'in çeşitli amaçlarla test ve araştırmalarda hayvan kullanan ülkeler listesinin başında yer aldığını (yılda yaklaşık 20 milyon hayvanı buluyor) ve onu Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin izlediğini sözlerine ekledi.
Hayvan testini bitirme mücadelesi
Uluslararası güzellik ve kişisel bakım endüstrisi, hem yerli hem de yabancı üreticiler için Çin'de satılan ürünlerde hayvan deneylerinin azaltılmasına yönelik çabaları destekliyor. Dove ve Vaseline'i üreten ve Dermalogica cilt bakım markasının sahibi olan Unilever, ithal kozmetik ürünlerinin hayvanlar üzerinde test edilmesi ihtiyacını aşamalı olarak ortadan kaldırmak için akademisyenler ve Çinli yetkililerle birlikte çalıştığını söyledi.
Unilever Güvenlik ve Çevre Güvence Merkezi Direktörü Carl Westmoreland, "Hayvanlar üzerinde yapılan testlerden kâğıt üzerinde yapılan risk değerlendirmelerine geçiş süreci hiç şüphesiz olumlu bir adım. Daha fazla evrak işi olabilir ama biz bunu ileriye doğru atılmış büyük bir adım olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.
Çin'de kan kaybı hızla artıyor
Son istatistikler, yabancı kozmetik şirketlerinin Çin'de yerli rakiplerine karşı pazar payını ne kadar hızlı kaybettiğini gösteriyor. Çin'de yılın ilk yarısında kozmetik perakende satışları 2022'nin ilk yarısına kıyasla yüzde 8,7 arttı. Ancak toplam ithalat yüzde 13,7 düştü.
Artan satışlar ile daralan ithalat arasındaki fark, birçoğu Çinli şirketlere ait olan Çin'deki fabrikaların kazançlarını yansıtıyor. Hangzhou merkezli Proya Cosmetics, bu yılın ilk yarısında bir önceki yıla kıyasla satışlarında yüzde 35'lik bir artış kaydetti.
Hong Kong'da bir aracılık ve yatırım şirketi olan CLSA'da Çin kozmetik analisti olan Chris Gao, "Yerli markaların kabulü giderek artıyor" dedi.
© 2023 The New York Times Company