Erica L. Green, Katie Rogers / New York Times
ABD Başkanı Donald Trump, bu hafta Asya’da bir dizi törende bulundu, imzalar atıldı ve kritik görüşmeleri kapsayan diplomatik bir atağa girişti. Ancak Trump'ın programına eklemek istediği tek bir şey vardı: Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile yüz yüze bir görüşme.
Trump, ikinci başkanlık döneminde Kim ile ilk kez bir araya gelmeyi umduğunu açıkça belli etti. Otoriter liderlerle kişisel diplomasiden gurur duyan bir başkan için bile bu kadar övgü dolu bir ton dikkat çekiciydi.
Washington’dan Malezya’ya, altı günlük Asya turunun ilk durağına giderken Trump, 2019’da Güney ve Kuzey Kore sınırında düzenlenen ani buluşmaya benzer şekilde bu kez de sosyal medya üzerinden bir mesajla görüşmenin gerçekleşmesini istediğini ima etti.
Ancak bu kez yoğun spekülasyonlara rağmen Trump’ın hafta sonuna doğru Güney Kore’ye geçtiğinde, bir görüşme yapılacağına dair herhangi bir işaret bulunmuyor.
Trump: Kim görüşmek isterse neden olmasın?
Cuma günü Air Force One uçağında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, “Eğer o (Kim) benimle iletişime geçerse, neden olmasın?. Son görüştüğümüzde internete yazmıştım, Güney Kore’ye geliyorum ve isterse görüşmeye açığım diye” ifadelerini kullandı.
Trump, davetinin Kim’e ulaşmamış olabileceğini öne sürerek şaka yollu, “Kuzey Kore’nin çok sayıda nükleer silahı var ama fazla telefon hattı yok” şeklinde konuştu.
Trump sözlerinin devamında “Muhtemelen geldiğimi biliyordur, değil mi?. İsterseniz siz de duyurun, ben görüşmeye açığım” ifadelerini kullandı.
Pazartesi günü Japonya’ya giderken — burada Kuzey Kore tarafından kaçırılan Japon vatandaşların aileleriyle bir araya geldi — Trump’a, Kim’le olası bir görüşmeyi ayarlamak için seyahatini uzatıp uzatmayacağı soruldu.
Trump, görüşmenin mantıklı olabileceğini söyleyerek, seyahatinin son ayağı olan Güney Kore’de Çin lideri Şi Cinping ile Perşembe günü yapacağı buluşmaya atıfta bulundu. Trump, Kim’le yaptırımlar da dahil olmak üzere çeşitli konuları konuşabileceklerini belirtti.
Trump “Eğer görüşmek isterse, ben buralardayım. Zaten Güney Kore’de olacağım, oradan hemen geçebiliri. “Eğer bu mesajı alırsa, onunla görüşmek isterim” dedi.
Trump ile Kuzey Kore liderinin ilişkisi, başkanın ilk döneminden bu yana inişli çıkışlı bir seyir izledi.
İkili, 2018’de nükleer silahlarının büyüklüğünü sosyal medyada tartışmış, ardından aralarında karşılıklı mektuplaşmalara uzanan bir süreç başlamıştı. Trump, bu mektuplardan öyle hoşnut olmuştu ki, gizli belge statüsünde olmalarına rağmen bazılarını gazetecilere göstermişti. Ancak bu diplomatik jestler, ne Kuzey Kore’nin nükleer programını sınırlamaya ne de Rusya ile olan yakın bağlarını azaltmaya yaradı.
Aslında, Kuzey Kore Trump’ın ilk döneminden bu yana Rusya ve Çin’le ilişkilerini daha da derinleştirdi. Trump geçen ay Pekin’de düzenlenen askeri geçit törenine katılan bu üç ülkenin liderlerini, sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda ABD’ye karşı “komplo kurmakla” suçlamıştı.
Kim'in Trump ile görüşmesi için koştuğu şart: Nükleer silah
Kuzey Kore devlet medyasına göre, Kim Jong Un geçtiğimiz ay parlamentoya yaptığı konuşmada Trump hakkında “iyi anılar” taşıdığını söyledi. Ancak Washington’un nükleer silahsızlanma ısrarından vazgeçmesi durumunda görüşmelere yeniden başlanabileceğini belirtti.
© 2025 The New York Times Company
