23 Temmuz 2025, Çarşamba
Abone Ol Giriş yap
Advertisement
Haber Giriş: 24.05.2025 19:00 | Son Güncelleme: 24.05.2025 23:51
Makaleyi sesli dinle • 5:27

New York Times yazdı: Trump'ın tarife tehdidi Avrupa'nın ötesinde ekonomik hasara yol açabilir

Trump’ın Avrupa’dan gelen tüm ithalata %50 gümrük vergisi koyma tehdidi, küresel piyasaları sarsarken Avrupa’dan sert yanıtlar gelmesine yol açtı. Trump bu tarifeleri hayata geçirirse en büyük darbeyi İrlanda alacak
Fotoğraf: Violette Franchi/New York Times
Fotoğraf: Violette Franchi/New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Patricia Cohen / New York Times

ABD Başkanı Donald Trump’ın, gelecek hafta sonundan itibaren Avrupa Birliği’nden (AB) ABD’ye gelen tüm mallara yüzde 50 gümrük vergisi uygulanması tehdidi, ticaret politikasında bir dizi zikzak hareketin sonuncusu oldu. Bu çıkış, finansal piyasaları, işletmeleri ve dünya genelindeki siyasi liderleri şaşkına çevirdi.

“Kimse bunu beklemiyordu” diyen Avrupa Dış İlişkiler Konseyi kıdemli politika uzmanı Agathe Demarais “Bunun ne anlama geldiğine dair elimizde neredeyse hiçbir fikir yok” sözleriyle şaşkınlığını ifade etti.

Strateji olsun ya da olmasın, Trump bu planı hayata geçirirse Amerikan, Avrupa ve küresel ekonomilerdeki ekonomik yansımalar ağır olacak.

Hollanda merkezli ING bankasının Euro Bölgesi başekonomisti Carsten Brzeski, bu düzeydeki tarifelerin ABD’de en çok korkulan sonuçlardan biri olan yüksek enflasyon ve yavaş büyümenin birleşimine yol açabileceği uyarısında bulundu. Avrupa durgunluğa sürüklenebilir ve küresel büyüme düşebilir.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nden ticaret araştırmacısı Julian Hinz, ABD’nin ekonomik büyümesinin yüzde 1,5 oranında düşeceğini hesapladı.

Bu son gümrük vergisi şokunun büyüklüğü, Trump’ın Nisan ayında AB için duyurduğu ve sonra askıya aldığı yüzde 20’lik “karşılıklı” tarifeden çok daha yüksek. (Bu oran, zaten genel olarak uygulanan yüzde 10’luk tarifenin üzerine eklenmiş olacaktı.)

Trump Avrupa üzerindeki baskısını artırmak istiyor

Birçok analist, Trump’ın bu açıklamasının açıkça Avrupa üzerindeki baskıyı artırmaya yönelik bir hamle olduğu görüşünde birleşti.

Capital Economics başekonomisti Neil Shearing "Tarife artışlarının ölçeği, tehditlerin keyfi bir şekilde yapılması ve ABD bütçe açıklarının büyüklüğü, finansal piyasaları tedirgin ediyor" dedi. Bir hafta önce Moody’s, ABD’nin kredi notunu düşürmüştü ve gerekçe olarak Washington’un borç seviyesini kontrol altına alma kapasitesine dair endişeleri göstermişti.

“Tüm bunlar, ABD’deki politika yönüne dair güven eksikliğine işaret ediyor” diyen Shearing sözlerini şöyle sürdürdü: “Ve artık korkuluklar ortadan kalkıyor”

Syracuse Üniversitesi'nden emekli ekonomi profesörü Mary E. Lovely, çok sayıda şirketin ABD’ye yatırım yapma riskine dair değerlendirmelerini yükselttiğini, bunun da ABD'ye yatırım yapma cazibesinin azaldığına işaret ettiğini söyledi.

“Başkanın büyük hedeflerinden biri yatırımı artırmak” diyen Lovely, “Ama üretimde kullanacağınız mallara herhangi bir anda yüksek vergi konulabilecekken, ve satacağınız pazarlardan misilleme görebilecekken, kim burada üretim yapmak ister ki?” sözlerini kaydetti.

Trump'ın gelgitleri artık 'sıradan' hale geldi

Aşırı tehditler ile geri adımlar arasındaki bu gelgit artık alışıldık hale geldi. Trump, daha önce yüksek küresel tarifeler açıklayıp, tahvil piyasasının sarsılmasıyla bunları hızla ertelemişti. Çin’e yüzde 145’e varan tarifelerle tehdit ettiğinde, Çin buna yüzde 125’lik misilleme ile karşılık verdi ve Trump geri adım attı. İki hafta önce iki ülke, en yüksek tarifeleri 90 günlüğüne askıya alma ve müzakere etme konusunda ortak açıklamalar yayınladı.

Bu deneyimin Avrupa’nın da kararlılığını artıracağı düşünülüyor. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) eski başekonomisti ve Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü kıdemli üyesi Maurice Obstfeld “Çin’le ne olduğunu zaten gördük, geri adım attı. Sert karşılık verirseniz, piyasalar gerilir ve başkan geri çekilir. Avrupalıların çıkardığı ders bu” dedi.

Ancak birçok analistin belirttiği gibi, Trump ne istediğini açıkça ortaya koymamışken Avrupa’nın müzakere etmesi zorlaşıyor.

Ve Avrupa’nın hızla taviz vermeye zorlanabileceği fikri, AB’nin 27 birbirinden oldukça farklı üyesi arasında uzlaşı sağlanmasının ne kadar zor olduğunu anlamamaktan kaynaklanıyor.

Yine de Avrupa yetkilileri, ABD’nin uygulayabileceği daha yüksek tarifelere karşılık olarak geniş kapsamlı karşı önlemler hazırlamış durumda. AB ihracatının yaklaşık beşte biri ABD’ye gidiyor ve ABD ihracatının da yaklaşık aynı oranı AB’ye yöneliyor.

Fotoğraf: Therese Aherne/New York Times

 

“Burada büyük bir oyun oynanıyor” diyen Obstfeld “Her iki tarafın da birbirine ciddi zarar verme kapasitesi var” ifadelerini kullandı.

Otomobiller, gıda ürünleri ve otomobil parçalarına yönelik kapsamlı tarifelere ek olarak, AB, ABD’nin hizmetler sektörüne de vergi uygulamakla tehdit etti. Bu, ciddi bir zayıf nokta çünkü teknoloji, finans ve seyahat gibi hizmet sektörleri ABD ekonomisinin büyük bölümünü oluşturuyor ve Avrupalı tüketiciler bu hizmetlerin önemli kullanıcıları.

En büyük darbeyi İrlanda alacak

Trump gerçekten 1 Haziran’da yüzde 50 gümrük vergilerini yürürlüğe koyarsa, ABD ile en çok ticaret yapan Avrupa ülkesi olan İrlanda en büyük darbeyi alacak. Capital Economics’e göre, ülkenin toplam ekonomik üretimi yüzde 4 oranında düşecek. Almanya’nın GSYİH’si yaklaşık yüzde 1,5, İtalya’nın yüzde 1,2, Fransa’nın yüzde 0,75 ve İspanya’nın yüzde 0,5 azalacak.

Brown Üniversitesi’nden siyaset ekonomisti Mark Blyth, Beyaz Saray’dan çıkan bu tür politika değişimlerinin, çoğu zaman başkana en son kimin danıştığına bağlı olduğunu söyledi.

Blyth "Trump’ın AB’nin ABD’yi uzun süredir 'sömürdüğüne' dair tekrar eden iddialarını göz önünde bulundurunca, 2008’de her iki ekonominin de aynı büyüklükte olduğunu hatırlamakta fayda var" şeklinde konuştu.

Şimdi ise Avrupa ekonomisi, ABD’ninkinden üçte bir oranında daha küçük.

Blyth sözlerini şöyle noktaladı: “Eğer ondan üçte bir daha fakirseniz birini sömürdüğünüz nasıl söylenebilir?”

© 2025 The New York Times Company