Esin Hamamcı
Oyuncu, film yapımcısı, senarist ve yazar Hakan Karahan’ın Mona Kitap’tan çıkan yeni romanı Cennette Bir Hafta, İstanbul’un katlanılamaz hâle gelen kalabalığından, değişen izlerinden kaçan kahramanı Zafer’in Kırklareli’ndeki Dereköy’e yerleşmesini anlatıyor. Bu göç hikâyesi Zafer’in hayatının anlamını değiştiriyor. Aşk, aile, hastalık, sağlık, ölüm, yaşam… Hepsine yepyeni gözlükle bakabileceğimiz bir “cennet”ten sesleniyor. Karahan ile Cennette Bir Hafta’yı konuştuk.
Cennette Bir Hafta kitabınız, İstanbul’dan göçen Zafer’in hikâyesini anlatıyor. Bir dönüşümün romanını yazmak için sizi masanın başına oturtan motivasyon neydi?
Son 20 yılda benim doğup büyüdüğüm İstanbul’um dramatik bir değişikliğe uğradı. Çocukluğumun, gençliğimin ve orta yaşlarımın geçtiği Maçka’dan Levent’e, Arnavutköy’den Bebek’e, Şişli’den Taksim’e sokaklarda artık anılarıma ait neredeyse hiçbir iz kalmadı. Binalar aynı ama insanlar farklı, ahali değişti, kültür değişti. Bu değişime ayak uyduramayan Zafer’in hikâyesini yazmak istedim.