Esin Hamamcı
Pandemi süreci çoğu insanı yalnızlık konusunda epey düşündürdü. Oğuz Kaleli’nin pandemiye denk gelen ve 3 yıl boyunca hazırlığını yaptığı, C.A.M. Galeri’de 1 Nisan’a dek görülebilecek Solitude sergisinin hikayesi tam da bu noktada başlıyor. Eserlerindeki yalnız figürler, insanın doğa olayları karşısında çaresizliğini, geçmiş ve şimdi arasında sıkışmışlığını anlatırken, zamana karşı güçsüzlüğü ve kaybolmuşluk hissinin sebepleri üzerine yeniden düşündürüyor. Sergiye dair ayrıntıları Oğuz Kaleli ile konuştuk.
İnsanın doğa ile ilişkisinin sergideki rolü nedir?
Serginin oluşumu 3 yıllık bir süreyi kapsıyor. İnsan eliyle yapılan kontrolsüz yapılaşmadan rahatsızlık duyuyordum. Çalışmalarımda, eski binalardan çıkan demirlerden yeniden düzen oluşturmaya çalıştım. Bazı resimlerde yapıları toplayıp bir küre haline getirdim, bazılarında piramit, bazılarında başka formlara dönüştü. Bunlar arasında bir denge kurmaya çalıştım. Duyu organlarımızın deneyimleyemediği doğa olaylarıyla dönüşen formlar, figürlerle bir araya gelerek, gelecekte var olabilme arayışını temsil ediyor.