Yıllarca “yeni nesil” olarak tanımlanan Y kuşağı artık gençlerin gözünde fazlasıyla geçmişte kaldı.
The Guardian’da yayımlanan kapsamlı bir analiz, Z kuşağının neden Y kuşağını “cringe” bulduğunu, bu kuşaklar arası kırılmanın ne zaman başladığını ve neden bu kadar görünür hale geldiğini inceliyor.
1981-1996 yılları arasında doğan Y kuşağı (yani sosyal medyanın ilk kullanıcıları, selfienin mucitleri, avokado tostu hayranları) artık yeni nesil yani Z kuşağı için birer alay konusu.
Trainer çorap, skinny jean ve emoji: Y kuşağına ait ne varsa hedefte
Z kuşağının eleştirilerinin başında, Y kuşağının görünüşü ve dijital alışkanlıkları geliyor. TikTok’ta dolaşan videolarda şu başlıklar sıkça karşımıza çıkıyor:
- “Trainer çorapları bırak artık.”
- “Bu selfie açısıyla 2014’ten fırlamışsın gibi görünüyorsun.”
- “Artık kimse gülme emojisi kullanmıyor, kafatası koy.”
Örneğin, 43 yaşındaki Natalie Ormond için görünmeyen çorap (trainer sock) hâlâ vazgeçilmez. “Çorap görünmeyecek. Nokta,” diyor. Ancak Z kuşağı için modanın merkezinde, diz altına çekilmiş kalın, beyaz çoraplar var. Spor taytların üzerine çekilmiş bu çoraplar artık “cool”un yeni tanımı.
Aynı şekilde, dar paçalı skinny jean'ler, 2010’ların favorisi mom jean’ler artık Z kuşağının gözünde “tuhaf” ve fazla çabasız. Onlar düşük belli, bol kesim, 90’lar grunge stilini yeniden yorumlayan pantolonları tercih ediyor.
Selfie savaşları: Ön kamera vs. arka kamera
Y kuşağının selfieleri klasik: Ön kamera, eğilmiş baş, yüzün köşeye yerleştiği bir açı, geniş bir gülümseme.
Ama Z kuşağı bambaşka: Arka kamerayla, 0.5x geniş açı lens kullanarak, kasıtlı olarak bozuk oranlarda, spontane ama bilinçli şekilde çektikleri fotoğraflarla kendi dijital estetiklerini yaratıyorlar. Ve bu fark, kuşakların dijital varlık anlayışındaki temel ayrılığı da ortaya koyuyor.
Dr. Carolina Are, Northumbria Üniversitesi’nde sosyal medya araştırmacısı ve bir Y kuşağı mensubu olarak, bu farkı şöyle açıklıyor:
“Y kuşağı, dijital dünyada kendini ‘kusursuz’ göstermeye alıştı. Filtreler, highlight reels, estetik besleme... Z kuşağı ise dağınık, plansız ama bilinçli bir ‘cool’ estetik içinde yaşıyor. Kaotik görünmeye çalışıyorlar çünkü ‘samimiyet’ onların para birimi.”
Z kuşağının mizahı daha sert, daha absürt
Y kuşağının mizahı genellikle "öz eleştirel" ve "çok hassas" olarak tanımlanıyor. Ancak Z kuşağı, bu tavrı "fazla açıklayıcı" buluyor. Onların mizahı ironik, meta ve yer yer anlaşılmaz. Bir Y kuşağı bireyi olarak makalenin yazarı, 25 yaşındaki erkek kardeşine soruyor: “Neden bizi cringe buluyorsunuz?” Cevap net: “Çünkü fazla düzgünsünüz. Biz artık dünyanın saçmalığını kucaklıyoruz. Gülmezsek ağlayacağız.”
Z kuşağı; iklim krizinden ekonomik durgunluğa, sosyal medya toksisitesinden kiraların uçuşuna kadar, daha sert bir dünyada büyüdüğünü hissediyor. Bu da onları daha öfkeli, daha sert ve daha karanlık bir mizaha itiyor.
Pandemi bir dönüm noktası oldu
41 yaşındaki yazar Lizzie Cernik’e göre, bu kuşaklar arası farkın görünür hale gelmesinde pandeminin büyük rolü var:
“Pandemi başladığında biz Y kuşağı olarak partileme çağımızın sonuna gelmiştik. Karantinalar bittiğinde dış dünyada kurallar değişmişti. Z kuşağı dijital kültürü ele geçirmişti.”
Laura Pearson (40), pandemiden önce Instagram ve internetin “Y kuşağına ait” olduğunu, ama Covid süreciyle birlikte TikTok’ta deneyimsiz gençlerin hızla yükselişine şahit olduğunu söylüyor. Yine de gençlerle arkadaşlık ederek güncel kalmaya çalıştığını da ekliyor.
“Biz de internette büyüdük”
32 yaşındaki kültür gazetecisi Daisy Jones, Z kuşağının internetin ilk nesli olduğunu düşünmesinden rahatsız.
“12 yaşındayken meşe palamudu toplamıyordum, Myspace’teydim,” diyor. Cool olmanın, neyin moda olduğuna körü körüne uymaktan değil, kendi yolunu çizmekten geldiğini savunuyor. TikTok’tan stil önerisi almadığını, brunch selfie’si paylaşmadığını ve bunu çok havalı bulduğunu da açıkça söylüyor.
55 yaşındaki Silver Magazine’in kurucusu Sam Harrington-Lowe ise, işin özünü net bir cümleyle özetliyor:
“Gerçekten cool olan insanlar, cool olmakla ilgilenmeyenlerdir. O yüzden biz X kuşağı hâlâ en havalılarız.”
Y kuşağının cool olup olmaması belki de artık sadece onların umurunda. Trainer çorap giymeye devam eden Natalie Ormond’un sözleriyle bitirelim:
“Yaş aldıkça kendin oluyorsun. Belki de Y kuşağının en cool yanı şu an tam da bu.”