Antimikrobiyal direnci, bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitlerin; evrimsel süreçte enfeksiyon tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı direnç mekanizmaları geliştirmesi ve var olan antimikrobiyal ilaçların zaman içerisinde tedavide etkisiz hale gelmesi anlamına geliyor.
Birleşmiş Milletler’in yayınladığı Bracing for Superbugs adlı rapor, insanlığın çevreye verdiği zararın dirençli patojenleri daha da güçlendirdiğini, bu durumun hem sağlık hem de gıda sistemlerine büyük zarar potansiyeli taşıdığını vurguladı.
1983-87 arasında 16 yeni antibiyotik kullanıma sunulurken bu rakam 2000'li yıllarda 3'e kadar geriledi. Son 30 yılda dirençli bakterilere karşı yeni bir antibiyotik geliştirilemedi.
Rapora göre Türkiye gibi antibiyotik kullanımının çok yoğun olduğu ülkelerde bu çok daha büyük bir sorun. Çünkü hem insanlar hem de hayvanlar için kullanılan antimikrobiyaller atık sularda ve kanalizasyon sistemlerinde kendini göstermeye devam ediyor. Arıtma sistemlerinin çok kaliteli olmadığı gelişmekte olan ülkelerde bu suların tarım alanlarına karışmasıyla hem insan yaşam alanları hem de tarım ve hayvancılığın yapıldığı alanlar dirençli patojenlerin üremesi için adeta bir cennet haline geliyor.