Popüler kültürün parıltılı yüzü, perde arkasında daha karanlık bir tabloya işaret ediyor. Almanya’daki Witten/Herdecke Üniversitesi’nden Prof. Michael Dufner ve ekibi, ünlü şarkıcıların daha az tanınan meslektaşlarına göre daha kısa yaşadığını ortaya koydu.
Araştırma, Avrupa ve ABD’den 324 ünlü müzisyeni, aynı yaş ve müzik türündeki daha az bilinen isimlerle eşleştirdi. Sonuç çarpıcıydı: Şöhret kazanan sanatçılar ortalama dört buçuk yıl daha erken hayatını kaybediyor.
Solo kariyer daha riskli
Verilere göre en kırılgan grup, tek başına kariyer yapan sanatçılar. Solo yıldızların ölüm riski, bir grubun solisti olanlara göre belirgin biçimde daha yüksek. Araştırmacılar bunu, solo sanatçıların hem daha yoğun baskıya maruz kalmasına hem de duygusal destekten mahrum kalmasına bağlıyor.
Şöhret geldikten sonra risk başlıyor
Ölüm riskinin artışı, yalnızca şöhret elde edildikten sonra gözlemleniyor. Yani müzisyenlik değil, şöhretin kendisi hayatı kısaltıyor.
Çalışmanın odağında 1950–1990 arasında aktif olan isimler var. Çoğu ABD’li beyaz erkek rockçı. 2010’ların kayıpları ,Amy Winehouse, Whitney Houston, Prince, George Michael, bu eğilimin günümüzde de sürdüğünü düşündürüyor.
Peki neden?
Prof. Dufner’e göre tablo çok boyutlu:
- bitmeyen kamuoyu baskısı,
- mahremiyetin kaybı,
- performans stresi,
- içki ve uyuşturucu kullanımının “endüstri normu” hâline gelmesi,
- turne hayatının yalnızlaştırıcı yapısı.
- Tüm bunlara ek olarak bazı sanatçıların çocukluk travmaları veya kişilik özellikleri nedeniyle zaten yüksek risk taşıyabilecekleri belirtiliyor.
“Şöhret zehirli olabilir”
Westminster Üniversitesi’nden Dr. Sally Anne Gross, bugün müzik sektörünün sosyal medya tarafından şekillendiğini hatırlatıyor. Şöhret, tanınırlık kazandırdığı kadar izole eden bir mekanizma hâline gelmiş durumda. Gross’a göre sektörün çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik çabalar artsa da, şöhretle başa çıkmak “rehabilitasyona giderek çözülecek bir mesele değil”.
Sanatçılar için öneri
Araştırmacılar, turne temposunun sağlık açısından ciddi riskler taşıdığını vurguluyor. Düzenli molalar vermek, aile ve eski arkadaşlarla bağ kurmak ve yaşam tarzını yeniden değerlendirmek, uzun vadede en etkili korunma yolları arasında.
Kaynak: Gazete Oksijen
