Yapay zeka tüp bebek tedavisindeki en kritik 3 aşamada devreye girdi. Kendisine öğretilen milyonlarca örnek sayesinde, hiçbir embriyoloğun sahip olamayacağı birikimi elde edip en doğru embriyo ve spermi seçiyor, hastaya verilmesi gereken ilaç dozlarına karar veriyor. Uzmanlar, yapay zeka sayesinde daha sağlıklı kararlar aldıklarını dolayısıyla tedavinin başarı şansının arttığını anlatıyorlar
Tüp bebek tedavisinde son yıllardaki en büyük yenilik, yapay zekanın tedavi sürecine entegre edilmesi oldu. Dünyadaki diğer ülkeler gibi, Türkiye’de de yaklaşık son 4 yıldır yapay zeka tüp bebek tedavisinde aktif olarak kullanılıyor. Yapay zekanın sürece dahil olduğu 3 ana başlık var: Embriyo, sperm seçimi ve hastaya verilecek ilaç dozlarına karar verilmesi. Uzmanlar bu aşamalarda yapay zekanın devreye girmesi sayesinde daha doğru seçimler yapıldığını ve tedavilerde başarı oranının arttığını söylüyorlar.
Kimse yapay zeka kadar birikimli olamaz
Tüp Bebek Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hakan Özörnek, yapay zekanın kendisine yüklenen milyonlarca data sayesinde en doğru seçimi yapabildiğini anlatıyor: “Bir embriyoloğun meslek hayatında yaklaşık 200 bin embriyo gördüğünü düşünelim. Yapay zekaya milyonlarca örnek yükleniyor. Yani aslında bir insanın elde edemeyeceği birikimi sebebiyle, gebelik şansının en yüksek olacağı embriyo ve spermi seçmede başarılı oluyor. Ayrıca hekimler, embriyoda hücre sayısı gelişme derecesine uygun mu ya da hücreler birbirine eşit gelişiyor mu gibi belli başlı kriterlere göre seçim yaparken, yapay zeka bir insanın algılamayacağı kadar çok kritere bakıp kararı veriyor.”
Kişisel faktörler devreye giriyordu
Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş ise yapay zekanın embriyo seçiminde getirdiği değişimi şöyle açıklıyor: “Tüp bebek tedavisinin başarılı olması için en önemli etkenler arasında uygun embriyo ve spermin seçilmesi yer alıyor. Örneğin, “Bir kadının 10 embriyo örneği var, aralarından hangisini seçeceğiz?’ sorusuna cevap bulmak için yapay zekadan önce embriyologlar örnekleri gözle, mikroskop altında belli kriterlere göre inceliyorlardı. Elbette, burada embriyoloğun tecrübesi, görüşü gibi kişisel faktörler de devreye giriyordu. Her embriyo için en kısa 3 dakika değerlendirme yaptığını düşünsek, yaklaşık 30 dakikada seçim yapılırdı. Şimdi, örnekleri yapay zekaya sunuyoruz ve toplam 3-5 dakikada bize hangi embriyoyu seçmemiz gerektiğini söylüyor.”
En doğru dozu seçiyor
Tıraş, embriyo seçiminde olduğu gibi sperm seçiminde de aynı mantıkla yapay zekanın en doğru kararı verdiğini belirtiyor. Tıraşa’a göre sperm ve embriyo seçimiyle birlikte yapay zekanın entegre olduğu en önemli adımlardan biri de ilaç dozlarının belirlenmesi: “Tedavide hastalara yumurtaların büyümesini sağlayan iğneler veriyoruz. Bu iğneler verilirken, hastanın yaşı, kilosu, yumurta sayısı, sigara içip içmediği gibi faktörlere bakarak dozları belirliyoruz. Artık bu dataları yapay zekaya girdiğimizde, en doğru dozu kolaylıkla anlamış oluyoruz.”
Datalar genelde ABD ve Avrupa’dan
Bu noktada Özörnek, atlanmaması gereken bir detayı paylaşıyor: “Unutmayalım ki, bu programlar
uluslararası uygulamalar. Yapay zekaya yüklenen data genellikle, Avrupa ve ABD’deki hastalardan
gelen örneklerden oluşuyor. Fakat ülkeden ülkeye hasta profili değişiyor. 30 küsur yıllık hekimliğimde, 7 yıl Almanya’da çalıştım ve gördüm ki, Almanya’da hastalara uygulamadığımız dozla Türkiye’deki benzer vakalara uyguladığımız doz, teoride aynı olması gerekirken pratikte aynı olmuyor. Bu sebeple, sonuçları çalıştığınız ülkedeki genel profile adapte etmelisiniz. Böyle bir süzgeciniz olmalı, zaten bu ayrıntıyı klinikte de tecrübe edip öğreniyorsunuz.”
Peki sonraki adım ne?
Tıraş, tüp bebek tedavisinde yapay zekanın sürekli geliştiğini ve farklı birçok yeniliğin kapıda olduğunu söylüyor. En önemlilerinden biri, geçen sene denenmiş, başarılı sonuç alınmış fakat henüz kullanılmaya geçilmemiş bir uygulama.
Tıraş yeni uygulamayı şöyle anlatıyor:
“Normalde, embriyolog spermi yumurtaya bir mikropipet yardımıyla enjekte eder, buna mikroenjeksiyon
diyoruz. İlk kez bu işlem, yapay zeka vasıtasıyla bir robota yaptırıldı. Geçen sene bu yöntemle yapılan tedavi sonucu dünyaya gelen ilk bebeği tıp dünyası takip etti. Henüz uygulanmaya başlanmadı, uygulandığında enjeksiyon adımında insan faktörü dolayısıyla hata payı ortadan kalkmış olacak.”