Bağırsak sağlığı son yıllarda çok konuşulan bir konu: 50 yaşın altındakilerde kolorektal kanser oranları artıyor, irritabl bağırsak sendromunun (IBS) insanların %10 ila 20'sini etkilediği düşünülüyor ve uzmanlar yaygın diyet kültürünün mide sorunlarını normalleştirmesinden korkuyor. Bazı bağırsak sorunlarının nedeni bilinmediğinden tedavi edilmesi de zor. IBS'nin ise tedavisi yok. Bu yüzden bazı hastalar semptomlarını hafifletmek için diyet ve takviyelere yöneliyor. Gastroenterolog Dr. Will Bulsiewicz Business Insider'a yaptığı açıklamada, bu tür taktiklerin bağırsak sorunlarını daha da kötüleştirebileceğini söyledi.
İnsanların bağırsak sağlığı için başvurduğu 3 yanlış yöntemi sıralayan Bulsiewicz'e göre bağırsak sorunlarınız konusunda endişeleriniz varsa doktora görünebilir, bunun dışında bazı alışkanlıklar geliştirebilirsiniz.
Takviyelere güvenmek
Son yıllarda gıda takviyelerine yönelim dünya çapında arttı. Bulsiewicz "Takviyeler faydalıdır, ancak gıdalarla rekabet edemez. Bu yüzden kötü bir diyete takviye eklemeye çalışmayın. Bol lifli ve çeşitli bitkilerden oluşan sağlıklı yiyecekler tüketin ve ardından bunları takviyelerle tamamlayın. Sadece takviyelerle kötü bir bağırsak sağlığından iyi bir bağırsak sağlığına geçemezsiniz. Diyet her şeyden önce gelmelidir" dedi.
BI daha önce Bulsiewicz'in artık düzenli olarak probiyotik takviyeleri reçete etmediğini, bunun yerine hastalarına kefir ve yoğurt gibi fermente gıdalar önermeyi tercih ettiğini bildirmişti. Bu durum birçok diyetisyenin hastalarına önerdiği "önce gıda" yaklaşımıyla örtüşüyor. Yani önce gerekli besinleri gıdadan sağlamaya çalışmak ve ardından vücutta eksik olan ve beslenmeden yeterince sağlanamayan şeyler için takviye yapmak.
Kısıtlayıcı diyetler uygulamak
Bulsiewicz, kısıtlayıcı diyetlerin insanların bağırsak sorunları yaşamasının “önemli bir nedeni” olduğunu söyledi. Gıda gruplarının kesilmesi, bağırsaklara daha az çeşitte gıda girmesi anlamına gelir ve bağırsak mikrobiyomu olarak bilinen sindirim sistemimizi dolduran mikroplar bunun sonuçlarına katlanır.
Bağırsakta, hepsi farklı gıdalarla beslenen binlerce farklı mikrop türü vardır. Bulsiewicz bu mikropları, gıda tercihleri olan küçük insanlar ve birlikte çalıştıkları diğer mikroplardan oluşan "takımlar" olarak düşünüyor. Bulsiewicz "Tüm mikroplarımızın işlerini yapmalarını istiyorsak, hepsinin beslenmesi gerekir. Tüm mikropları beslemek için çeşit dolu bir büfe oluşturmamız gerekir. Yani bağırsaklar için sağlıklı bir diyet, bolluk ve çeşitlilik içeren bir diyettir" dedi.
Şişkinliği yanlış yorumlama
Birçok insan şişkinliği vücutlarının belirli gıdaları reddetmesi olarak yanlış şekilde yorumlar. Ancak Bulsiewicz, bunun her zaman doğru olmadığını, bağırsaklarınızın kaldırabileceğinden daha fazla yiyecek yemiş olabileceğinizi ya da büyük olasılıkla sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomuna sahip olmamanızdan kaynaklandığını söyledi.
Belirli bir yiyeceği sık yemiyorsanız, bağırsak mikrobiyomu bu yiyeceğe alışkın olmayabilir ve vücudunuz onu sindirmeye çalışırken şişkinlik yaşayabilir. Bulsiewicz, “Bu semptomlara neden olan sağlıklı gıdalar, aslında bağırsak mikrobiyom çeşitliliğini artırmak için en çok ihtiyaç duyduğunuz gıdalardır” dedi.
Şişkinliğe neden olan sağlıklı gıdaları tamamen kesmek yerine daha küçük miktarlarda tüketmekle işe başlayın. Yavaş yavaş daha büyük porsiyonlara kadar çıkarak diyetinize dahil edin. “Bu, bağırsaklarınız için spor salonuna gitmek gibidir. Tek farkı bunu çatalla yapıyor olmanız” diyen Bulsiewicz'e göre yediğiniz lif, fermente gıdalar ve bitki çeşitliliğini artırarak diyetinizi en üst düzeye çıkarabilirsiniz.
