Esin Hamamcı
Anadolu Efes Art Space, pandemi sürecinin getirdiği zorluklar ve kültür-sanat sektörünün yaşadığı kayıplar karşısında doğan bir mekan. Anadolu Efes’in Kazakistan’da genç ve dezavantajlı sanatçılara destek olmak amacıyla kurduğu ve ofis binasının bir kısmını sanat platformuna dönüştürdüğü bu girişim, Kazakistan’ın zengin kültürel mirasını korumayı ve yenilikçi sanat fikirlerini desteklemeyi amaçlamış. Platform sadece bir sergi alanı değil toplumsal dayanışmanın ve yaratıcı düşüncenin de örneği olmuş. Şimdiye kadar ise 50’den fazla sanatçının eserlerini ağırlayan 21 sergi düzenlenmiş. Hem yeni yetenekler hem de tecrübeli sanatçılar platformda bir araya gelerek sanatı daha geniş platformlara yayıyorlar.
2022 yılında Kazakistan’da genç yeteneklere ve dezavantajlı sanatçılara destek amacıyla kurulan Efes Art Space platformu, şimdi İstanbul’a da bir sergiyle taşındı. Metrohan’da başlayan bu Modern Kazak Sanat Sergisi üzerine Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim, İlişkiler ve Sürdürülebilirlik Direktörü Selda Susal Saatçi ve Efes Kazakistan Pazarlama Direktörü Zeynep Erkan Alp’le konuştuk.
Anadolu Efes Art Space platformunun serüveni nasıl başladı?
Zeynep Erkan Alp: Pandemi süreci tüm sektörleri olduğu gibi kültür-sanat sektörünü de derinden etkiledi. Yapılan araştırmalara göre pandeminin ilk yılında sanat galerileri yüzde 70’in üzerinde gelir kaybına uğradı. Sanatı ve sanatçıyı her anlamda destekleyen bir şirket olarak biz de bu kapsamda elimizi taşın altına koymak istedik. Türkiye’de olduğu gibi Kazakistan’da da sanatın ve sanatçıların yanında olduğumuz projeler geliştirdik. Kazakistan özelinde, genç ve dezavantajlı sanatçılara nasıl destek olabileceğimizi düşündük. Ve oradaki ofis binamızın bir kısmını sanat platformuna dönüştürmeye karar verdik. Bu platformla, Kazakistan’ın zengin kültürel mirasını korumayı ve sanat alanındaki yenilikçi fikirleri desteklemeyi hedefledik. Hızla büyüyen çalışmalarımızla, Anadolu Efes Art Space sadece bir sergi alanı değil, aynı zamanda insanların değer yaratmak, fikirlerini paylaşmak ve başkalarına ilham olmak için de buluştuğu bir platform haline geldi. Şimdi de şirketimizin doğduğu topraklarda bu sergiyi ziyarete açmak bizi oldukça gururlandırıyor.
İki buçuk yıl içinde toplam kaç sergiye ev sahipliği yaptı? Hangi alanlarda çalışan sanatçıların işlerine yer verildi?
Z. E. A.: 2022 yılından bu yana 50'den fazla sanatçının yer aldığı 21 sergiye ev sahipliği yaparak, 100'den fazla etkinliğin gerçekleşmesine olanak sağladık. Sergilerde ekoloji, eşitlik ve kapsayıcılık temaları ön plana çıktı. Tabloların yanı sıra heykeller, seramikler, ahşap işleri, geri dönüştürülmüş malzemelerden yaratılan eserler de sergileniyor. Sanat platformumuzda, yeni yeteneklerin yanında ayrıca eserleri birçok kez sergilenmiş profesyonel sanatçılara da yer veriyoruz. Her yıl halka açık çağrımız sırasında 400'den fazla başvuru alıyoruz. Çeşitli yaratıcı sanat alanlarından temsilcilerin yer aldığı bir jüri yardımıyla en iyi eserleri titizlikle seçiyoruz.
Anadolu Efes’in kültür-sanat yaklaşımından ve Anadolu Efes Art Space platformunun sizin için öneminden bahseder misiniz?
Selda Susal Saatçi: Biz kendimizi hiçbir zaman sadece bir bira şirketi olarak görmüyoruz. 55 yıldır ürünlerimizi tutkuyla üretirken aynı zamanda daha iyi bir gelecek için çalışıyoruz, çünkü her anı kutlamaya değer bir gelecek hayal ediyoruz. Bu bağlamda operasyonlarımızın olduğu tüm ülkelerde topluma yatırımı geleceğe yatırım olarak görüyor ve odak alanlarımızda sosyal etki yatırımları gerçekleştiriyoruz. Bu odak alanlarımızdan biri olan kültür sanatın da, dayanışma ruhunu artıran, dönüştürücü ve birleştirici bir güce sahip olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda Türkiye başta olmak üzere operasyonlarımızın olduğu tüm ülkelerde, sanatın erişilebilir ve sürdürülebilir olması için projeler geliştiriyoruz. Kültür sanata olan desteğimiz Türkiye’de 1987 yılında İstanbul Film Festivali ile başladı. Uzun yıllar büyük tiyatroları destekledik, 1000’in üzerinde oyunu izleyicisi ile buluşturduk. Son yıllarda ise, alternatif tiyatro topluluklarının sahne bulmakta zorlandığını ve gençlerin tiyatroya daha kolay erişmeye ihtiyacı olduğunu gözlemledik. Bu nedenle, 2018 yılında Anadolu Efes Mavi Sahne'yi kurduk. Mavi Sahne ile alternatif tiyatrolara DasDas’ın içinde sahne imkanı sağlıyor, gençlere de uygun fiyatlı bilet imkanı sunuyoruz. Kazakistan’da kurulan Anadolu Efes Art Space de kültür sanatı erişilebilir ve sürdürülebilir kılma amacımızın bir yansıması diyebilirim. Bu platformlar aracılığıyla sanata olan bağlılığımızı ve genç yeteneklerin yaratıcı potansiyellerini ortaya çıkarma kararlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
Sanatçı Gulbaram Askarova:
“Eserlerim, kimlik arayışımın bir devamıdır”
“Geçen yıl, Anadolu Efes Art Space jüri üyeleri tarafından seçildim ve bunun üzerine bu sergi için davet aldım. Bu sergideki eserlerim benim için kimlik arayışımın bir devamıdır ve ülkemizin kültürel unsurlarını taşıyor. Sergide, kolaj tekniğiyle yapılmış dokuz eserim yer alıyor.”
Sanatçı Aituar Amirkhanova:
“Eserler, Kazak efsaneleri ve masalları üzerine”
“Anadolu Efes Art Space için Kazakistan’daki sergide hazırladığım eserler Kazak efsaneleri ve masalları üzerineydi. Aynı temanın İstanbul’a benim eserlerimin de yer aldığı sergiyle taşınması beni çok mutlu etti. Sergide, karışık teknikle yapılmış dokuz eserim yer alıyor. Yağlı boya veya akrilik boyaları, keçeli kalem ve pastel boyalarla harmanlamayı çok seviyorum.”
Sanatçı Ainur Malayeva:
“Eserlerimi daha geniş bir izleyici kitlesine göstermek istiyordum”
“Uzun zamandır sanata ilgim var ve eserlerimi daha geniş bir izleyici kitlesine göstermek istiyordum. Diğer sanatçılar ile deneyim alışverişi yapabileceğim ve kariyerimi ileriye taşıyacağını düşündüğüm Anadolu Efes Art Space ekibinden aldığım daveti mutlulukla karşıladım ve sergiye dahil oldum. Bu sergide, dijital boyama tekniğinde yapılmış 11 eserim yer alıyor. Tüm eserler kumaş üzerine basıldı. Bu, modern dijital yaklaşımı geleneksel materyalle birleştirmemi sağlıyor ve eserlerime doku ve derinlik katıyor.”
Sanatçı Shamil Guliev:
“Eserlerden bazılarını 30 sene önce İstanbul’da yaptım”
“Sergiye katılma davetini, çalışmalarımı daha önce de tanıyan küratörlerden aldım. Bu serginin benim için anlamı farklı, sergide yer alan eserlerden bazılarını 30 sene önce İstanbul’da yaptım. Sergiye 8 resim, 12 grafik eser ve 5 heykelsel obje ile katıldım. Bunların hepsi farklı teknikleri ve dönemleri temsil ediyor.”
Sergiyi 15 Aralık tarihine dek Metrohan'da ziyaret edebilirsiniz.