Dünya şimdiye kadar kaydedilen en sıcak haftayı yaşadı ve termometreler her geçen yükseliyor. 2023 temmuzunun son 120 bin yılın en sıcağı olarak tarihe geçmesi bekleniyor. Özellikle Güney Avrupa'yı vuran kavurucu sıcakların tatil tercihlerinde kalıcı bir değişime yol açabileceği değerlendiriliyor. Turistlerin aşırı sıcaklardan kaçmak için daha serin bölgeleri ya da ilkbahar yerine sonbaharda seyahat etmeyi tercih edeceği tahmin ediliyor.
Avrupa Seyahat Komisyonu (ETC) verileri, kavurucu havaların kuraklık ve orman yangınlarına yol açtığı Haziran-Kasım ayları arasında Akdeniz bölgesine seyahat etmeyi umanların sayısının geçen yıla kıyasla şimdiden yüzde 10 düştüğünü gösteriyor. Veriler Çekya, Danimarka, İrlanda ve Bulgaristan gibi daha serin olan destinasyonlara olan ilginin giderek arttığını gösteriyor.
ETC Başkanı Miguel Sanz, "Gelecekte öngörülemeyen hava koşullarının tatilcilerin Avrupa'daki tercihleri üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olacağını tahmin ediyoruz" dedi. Ticaret kuruluşu tarafından hazırlanan bir rapor da tatilcilerin yüzde 7,6'sının artık Haziran ve Kasım ayları arasındaki seyahatler için aşırı hava olaylarını önemli bir endişe kaynağı olarak gördüğünü gösteriyor.
Sıcaklara rağmen önemli iptaller yok
Pandemi kısıtlamalarının bitmesinden sonra yaz tatili planları artarak devam ediyor ve şimdilik aşırı sıcaklardan kaynaklanan ciddi iptaller söz konusu değil. İngiliz Seyahat Acenteleri Birliği'nde (ABTA) görevli Sean Tipton; özellikle İngilizlerin, karantina sonrası plaj keyfi için sabırsızlandığını ve aylar öncesinden yaptıkların tatil rezervasyonları için hala heyecanlı olduklarını söylüyor. Ancak bu denge, sıcak hava dalgalarının daha yorucu ya da ölümcül hale gelmesiyle değişebilir.
48-49 derece olacak
Meteoroloji uzmanları, Avrupa'da önümüzdeki hafta tarihin en sıcak günlerinin yaşanacağını tahmin ediyor. Termometrelerin 48-49 dereceyi göstermesinin geçen yıl olduğunu gibi sıcaklıktan kaynaklanan ölümleri tetiklemesinden korkuluyor. Geçen hafta İtalya'da birçok turistin aşırı sıcaklar nedeniyle hastanelik olması ve Yunanistan'ın başkenti Atina’nın sembolü olan 2 bin 500 yıllık Akropolis Tapınağı'nın yine aşırı sıcaklar nedeniyle ziyarete kapatılması dünya çapında ses getirdi.
Sonbahar tatillerine ilgi artıyor
Avrupa Seyahat Komisyonu'nun yaptığı son araştırmaya göre; yaşananlar sonrası en yoğun ay olan Ağustos'ta seyahat etmeyi planlayanların sayısında bir düşüş söz konusu. Avrupalılar bugünlerde sonbahar tatillerini araştırmaya başladı.
Güney Avrupa'nın tahtı sallanıyor
Reuters'a göre sıcaklık rekorlarının kırıldığı bugünlerde Güney Avrupa'da tatilde olan turistlerin derdi ise aynı: Dinlenecek klimalı ve serin yer bulmamak. Bu zorlukları yaşayanların çoğu bir sonraki tatillerinde başka yere gideceklerini ya da farklı bir tarih seçeceklerini söylüyor. İtalya Çevre Bakanlığı bu yıl yayınladığı bir raporda yabancı turistlerin gelecekte ilkbahar ve sonbaharda daha fazla seyahat edeceği ve daha serin yerleri tercih edeceği uyarısında bulundu. Raporda "İtalyan turistlerin bir kısmı daha az sıcak ülkelere uluslararası turizm akışına katkıda bulunacağı için denge olumsuz olacak" denildi. Bazıları bu değişikliğin bir azalmaya değil, tatil döneminde değişikliğe neden olacağını umuyor.
Yaz yoğunluğunu dengeleyebilir
Ocak ve Mart ayları arasında uluslararası havayolu girişlerinin yıllık yüzde 87,5 arttığı Yunanistan'da, yaz aylarında yaşanan aşırı kalabalık Mikonos adası gibi turistlerin uğrak yerlerini sıkıntıya soktu. Yunanistan Çevre Bakanlığı'na göre kış, ilkbahar ve sonbahar aylarında artan seyahatler bu sorunu hafifletebilir ve olası bir yaz krizini telafi edebilir. Ulusal turizm birliği Exceltur'un raporuna göreyse İspanya'da, ülkenin kuzeyindeki kıyı destinasyonlarında ve yaz sıcaklıklarının daha serin olma eğiliminde olduğu İspanyol turistik adalarında yüksek tatil talebi bekleniyor.
Takvim değişikliği mi değer kaybı mı?
Uzmanların tahminleri, anketler ve değişen talepler bugünlerde yaşanan tarihi sıcaklıkların önümüzdeki dönemde tatil alışkanlıklarını değiştireceğini gösteriyor. Ancak bunun popüler destinasyonlar için sadece bir takvim değişikli mi olacağı yoksa değer kaybı mı olarak mı yaşanacağı şimdilik bilinmiyor.
