24 Kasım 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 18.05.2023 17:00 | Son Güncelleme: 18.05.2023 17:07

Londra’nın göbeğinde bir Kızılcık Şerbeti

Aşkın Bununla Ne İlgisi Var? ilk başta sıradan bir romantik komedi gibi görünse de ilişkiler ve evlilik hakkında sosyolojik bir alt dokuya da sahip, sempatik bir hikaye anlatıyor...
Londra’nın göbeğinde bir Kızılcık Şerbeti

Adını Tina Turner’ın ünlü bir şarkısından alan Aşkın Bununla Ne İlgisi Var?, Pakistan doğumlu yönetmen Shekhar Kapur’un İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’e odaklanan Elizabeth: Altın Çağ’dan (2007) beri çektiği ilk sinema filmi. Aradan geçen zamanda kısa filmler ve bazı popüler dizilere bölüm çeken Kapur’un bu sinemaya dönüş filmi, öncekiler gibi yüksek bütçeli kostüme filmlerden biri değil.
Tıpkı bizim Kızılcık Şerbeti dizisinde de şahit olduğumuz gibi, dini hassasiyetlere sahip, Londra’da yaşayan müslüman bir Pakistanlı ailenin doktor oğlu Kazim, batının seküler dünyasında yetişmiş, başarılı; filmde de esprisinin yapıldığı gibi, besin zincirinin üstlerinde yer alan cazip bir koca adayıdır. Hemen yanlarındaki evde büyümüş olan belgesel yönetmeni Zoe ile çocukluk arkadaşıdır. Bir gün ona görücü usulüyle evlenmeye karar verdiğini söyler. Ailesinin de onay vereceği hatta onların da önerebileceği bir genç kızla evlenmenin çok da eski kafalılık olmadığını savunur. Böyle evliliklerde, kendi anne-babasında da olduğu gibi, aşkın sonradan, yavaş yavaş gelebileceğini düşünüyordur. Zoe buna inanmasa da bu fikri ilginç bulur ve yapımcılarına bu konuda bir belgesel çekmeyi teklif eder. Kazim’i ve ailesini de ikna ettikten sonra, kamerasıyla tüm bu sürece şahitlik etmeye başlar.
Kazim’e 22 yaşında çok güzel, ağırbaşlı ve hukuk öğrencisi Pakistanlı bir gelin adayı bulunur. Artık hızla evliliğe doğru gidiliyordur. Bu arada Zoe’nin hayat dolu dul annesi de kızına  uygun bir erkek arkadaş arayışındadır. Tabi ki tahmin edildiği gibi Kazim ve Zoe arasında yıllardır dillendirilmeyen bir şeyler tam da bu süreçte canlanmaya başlayacaktır.

Modern zamanlarda görücü usulüyle evlenmek 

Film her ne kadar son yarım saatinde dümeni klişe romantik komedi formüllerine iyice yaslıyor olsa da, çağımızın modern sosyal hayatı içinde doğru insanı bulmanın giderek nasıl da zorlaştığına dikkat çekebiliyor. Onca dijital uygulamaya, araya sokulan aracılara rağmen güven temelli bir ilişki kurabileceğin birini bulmak hâlâ kolay değil. Büyükleri memnun etmeye çalışmak da ayrı bir mevzu. Nitekim Kazim’in ablası hıristiyan bir İngiliz adamla evlendiği için aileden uzaklaştırılmış. Üstelik torun sevgilerini bile bu uğurda bastırmış anne-babası. Dolayısıyla Kazim üzerinde bu da bir baskı oluşturmaktadır.  
Film bu iki temel çatışma üzerinde yürüyor. Kazim ya ailesini memnun edecek, kendisinin de zamanla sevebileceği ‘onaylanmış’ genç bir kadınla evlenecektir ya da her şeye rağmen başka birilerinde şansını aramayı sürdürecektir. Mesela Zoe öyle yapmaktadır.
Romantik komediler yaradılışları gereği tek eşliliğe oradan da evliliğe götürür kahramanlarını. Her zaman önce insanın kendi kalbini dinlemesi gerektiğini, daldan dala konmayı bırakmasını tavsiye eder. Elbette filmin bir noktadan sonra buraya yönelmesi pek de sürpriz değil. Ama Pakistanlı geleneksel aile ile seküler anne-kızın arasındaki komşuluk ve dostluk ilişkisi, sorunların karşılıklı anlayış ve iletişimle çözülebilme ihtimali neşeli ve renkli sahnelerle anlatılabilmiş. Zoe’nin sıkça işlenen bekar kadın meselesi de yakın arkadaşının çocuklarına anlattığı masallarla ironileştirerek sunulması güzel bir parlak fikir. Bu numarayla hikayenin en tanıdık tarafı olabildiğince renklendirilmiş. Masallardaki aşkların gerçek hayattaki karşılıkları parodize ediliyor böylelikle.
Zoe rolünde en son Pam & Tommy dizisinde Pamela Anderson’ı başarıyla canlandıran Lily James’i izliyoruz. Güzel oyuncu samimi bir performans sergilerken tecrübeli oyuncu Emma Thompson da annesi rolünde ona eşlik ediyor. Kazim rolünde Londra doğumlu Pakistan göçmeni bir ailenin oğlu olan Shazad Latif de gayet sempatik.
Bazı diyaloglarında selam gönderdiği Harry Sally ile Tanışınca ve Aşk Her Yerde gibi romantik komedi klasikleri kadar unutulmaz olmasa da türün meraklılarını memnun edecek bir ‘kendini iyi hisset’ filmi.